Öğretmenler, günlerini kutlayamıyorlar!

24 Kasım 2011 Perşembe, 09:26

Huriye Gül KOLAYLI /Haber Gazetesi

Bugün öğretmenler günü… Çok sayıda etkinlik gerçekleşti; ne yazık ki bu defa biraz rahatsız olduğum için hepsini izleyemedim. Kendimi gazeteye zor taşıdım desem yeri…
Öğretmen deyince çoğumuzun aklına ilkokul öğretmenimiz gelir. Ben Atatürk İlkokulu’na okudum, öğretmenimizin adı Gülten Erbilgin’di, mükemmel bir öğretmendi. Kitap okumayı, resim yapmayı bana o sevdirdi.
Daha sonra Necatibey Kız Enstitüsü’nün orta kısmına gittim, oradaki meslek dersi öğretmenlerini hiç sevmedim, zira ne dikişle ne de nakışla alakam yoktu. Hatta sırf bu dersler yüzünden iftihar belgesi alamayıp teşekkür belgesiyle yetinmek zorunda kalıyordum.
O yıllarda sınıf geçmek şimdiki kadar kolay değildi! Her sınıftan teşekküre geçen birkaç kişi olurdu, zayıfı olmayan ise beş altı kişiyi geçmezdi! Dikiş öğretmeni ikinci dönem başladığında “Kim teşekküre geçti?” diye sordu, parmak kaldırdım, yanıma geldi, ben “Aferin!” beklerken koca bir tokat patladı yüzümde! Neye uğradığımı şaşırdım, öğretmen şirret bir sesle bana bağırmayı sürdürüyordu… Bana inanmamış, dalga geçtiğimi sanmıştı! O öğretmen daha sonra kendi kendime dikiş öğrenip en zor modelleri bile dikmeye başladığımı görseydi, ağlardı herhalde!
Ama aynı okulda mükemmel bir resim öğretmenimiz vardı, benimle özel olarak ilgileniyor, ek ödevler veriyordu, yine Türkçe öğretmenimiz Sevim Gündüz de çok iyi bir eğitmendi. Bugün yazıyor ve çiziyor olmamı ilkokul öğretmenim Gülten Erbilgin ile bu iki öğretmenime borçluyum…
Öğretmenler öyle ya da böyle hayatımıza dokunuyor, bizleri şekillendiriyor, bir anlamda geleceklerimizi belirliyorlar…
En önemli ve kutsal meslekler arasında yer alıyor…
Dün Türk Eğitim Sen 2 No’lu Şube Başkanı Selçuk Türkoğlu, Eğitim İş Bursa Şubesi Başkanı Cengiz Günal, Türk Eğitim Sen 1 No’lu Şube Başkanı Kazım Sarnık basın açıklaması yaptılar… KESK’in yapıp yapmadığını bilemiyorum. Herhangi bir çağrı düşmedi iletiem…
Halkın Sesi Partisi ise Ördekli Kültür Merkezi’nde Öğretmenler Günü nedeniyle bir panel düzenledi.
Türkiye Kamu Sen İl Temsilcisi ve aynı zamanda Türk Eğitim-Sen 2 No’lu şube başkanı olan Selçuk Türkoğlu yaratıcı söylem ve eylemleriyle fark yaratan isimler arasında yer alıyor.
Türkoğlu konuşmasına şöyle başladı:
“Eşit işe eşit ücret düzenlemesinde öğretmenlerin yok sayılması ve 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle ‘Öğretmense unut gitsin’ konulu basın açıklamasıdır”…
Ardından da, iktidarın kamudaki ücret dengesizliğini kaldırmak için çıkardığı kanun hükmündeki kararnamenin yeni adaletsizlikleri beraberinde getirdiğini ve öğretmenlerin yok sayıldığını öne sürdü..
Eşit işe eşit ücret düzenlemesinde kamuda istihdam edilen personelin yüzde 60’ın hiçbir artış gelmediğini söyleyen Türkoğlu, bunların başında da eğitimcilerin geldiğine dikkat çekti.
OECD’nin 2011 eğitim raporlarını paylaştı:
Buna göre, 15 yıllık bir ilköğretim öğretmeni Avusturya’da yılık brüt 41 bin 70 dolar, Danimarka’da 54 bin dolar, Kore’de 52 bin, Almanya’da ise 57 bin dolar kazanırken, Türkiye’de ise ortalama 15 bin dolarda kalıyor.
Türkoğlu “Dünyadaki meslektaşlarından kat be kat düşük ücret alan, ancak her şeye rağmen Türkiye’nin en doğusundan en batısına kadar okul ayrımı yapmadan zor koşullarda, büyük bir emek ve özveri ile çalışan öğretmenlerimiz ve akademisyenlerimizin yüzde 3’lük, yüzde 4’lük zam oranlarına sıkıştırılması çok büyük bir ayıptır” dedi…