‘’Yeşil Bursa Kızıl Bursa Olacak’’

21 Kasım 2011 Pazartesi, 08:38

Can ERTAN/HABER

13 yıllık hapisliğinin 11 yılını şehrimizde yatmış.
Bursa’nın mahkemelerinde yargılanmış, hükümler giymiş.
Dünyanın en güzel aşk şiirlerinden olan ‘’Piraye’ye Saat 21- 22 Şiirleri’’ni Bursa’da yazmış.
‘’Memleketimden İnsan Manzaraları’’ adlı dev eserini Bursa’da oluşturmuş.
‘’Kuvva-i Milliyle Destanı’’’nı Bursa’da tamamlamış.
Orhan Kemal’i Bursa Hapishanesi’nde yetiştirip edebiyatımıza kazandırmış.
Seç Köy’lü Balaban’ı yetiştirip resim sanatına armağan etmiş.
Müşküle’li İsmail Başaran’ı yetiştirip bir halk önderine dönüştürmüş.
********************
Bursa’nın kaplıcalarında yıkanmış, hanlarından alışveriş yapmış, sokaklarını arşınlamış, pazarlarında gezmiş, otellerinde kalmış.
Bursa’ya sinmiş, Bursa’yı şiirine sindirmiş.
Bursa Nazım Hikmet, Nazım Hikmet Bursa olmuş.
***************
Sözün özeti:
Nazım Hikmet hepimizden daha Bursa’lı ve bu kentin en önemli hemşerisi.
***************
Dün Nazım Hikmet’in 110. doğum yıldönümüydü.
Bana bir iletiyle, Nazım Hikmet’in, ‘’Vatan Haini’’ şiirini yollayan Avukat Özgür Yıldız’ın nitelemesiyle, ‘’Dünyanın en vatansever vatan haini’’nin.
*******************
Bunu da yapmıştık evet…
Mazlum milletlere örnek olan…
Emperyalizme karşı verilmiş Ulusal Bağımsızlık Savaşımızın destanını yazan Nazım’ı vatan haini bile ilan edebilmiştik, ‘’soğuk savaş’ döneminin ‘’akıl ve vicdan tutulması’’nda.
******************
Nazım’ın Bursa için yazdığı bir şiir var.
Pek bilinmez.
‘’Yeşil Bursa Kızıl Bursa Olacak’’ adı.
******************
‘’Uludağ’ın eteğinde bir cehennem şehir var
Bir şehir ki burjuvalar Yeşil Bursa diyorlar hayda hay

Dar sokaklarında gezer işsizlik ve yoksulluk
Fabrikalar ipek boyar genç kızların kanıyla hayda hay

Biz çıkarız Uludağ’a bir kucak odun için
Onlar çıkarlar oraya zevk için sefa için hayda hay

İşçi köylü meydanında uzatarak elini
Mustafa Suphi yoldaşın dikecez heykelini hayda hay

Yeşil Bursa kurtulacak, Kızıl bursa olursa
Olursa değil mutlaka Kızıl Bursa olacak hayda hay’’
************************
Yazıyı Nazım’la bitireyim yine.
Bursa Hapishanesi’nde yatarken yazdığı bir şiirle:
‘’Damardan boşanan kan gibi ılık ve uğultulu
son lodoslar esmeye başladı.
Havayı dinliyorum :
nabız yavaşladı.
Uludağ’da, zirvede kar
ve Kirezli-yaylada şahane ve şipşirin yatmış uykudadır
kırmızı kestane yapraklarının üstünde ayılar.
Ovada kavaklar soyunuyor.
İpekböceği tohumları kışlaklarına gitti gidecek,
sonbahar bitti bitecek,
nerdeyse girecek gebe-uykularına toprak.
Ve biz yine bir kış daha geçireceğiz :
büyük öfkemizin içinde’’
*****************************
Ne mutlu Nazım Hikmet’in şiiriyle duygu ve düşünce dünyası zenginleşmişlere, gönlü sola akmışlara.
Onunla aynı şehirde yaşamış olmak büyük onur.