|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Kürtlerde neden bir Mandela çıkmıyor?
09 Ekim 2011 Pazar, 10:11
Muzaffer AYATA /Özgür Gündem
|
|
Türkiye’de basın ve aydınların önemli bir bölümü Türk sömürgeciliğinin karakterini doğru kavramak yerine hep beğenecekleri, kabul edecekleri Kürt arayışına girdiler. Uzun ama çok uzun yıllar Kürtlerin inkar ve asimilasyonu konusunda derin bir sessizliği yaşadılar. Ne zamanki Kürtler uzun yıllar direndi, büyük bedeller ödedi ve Kürtleri görmemezlikten gelemedikleri noktada da Kürt liderlerine ve örgütlerine burun kıvırmaya başladılar. Sık sık neden Kürtlerden bir Mandela çıkmıyor? Neden Sinn Fein düzeyinde bir parti ortaya çıkmıyor, deniyor.
Bu değerlendirmeler öncelikle Kürt hareketlerini ve liderlerini meşru görmemekten kaynaklanıyor. Eğer halklara ve iradelerine saygı olsaydı, kiminle mücadele ediyor ve savaşı yorlarsa diyalog ve çözümü de onlarda ararlardı. Ama mevcut sistemin ölçülerinin kabul edeceği liderleri ve örgütleri Kürtler içinde aramaya başladılar. PKK Lideri Sayın Öcalan, PKK ve legal Kürt partileri bu kurulu nizama gelmeyince de onlar için kötü, barışa ve çözüme uygun değiller. Anlaşılan Başbakan Erdoğan’ın “Kürt kökenli kardeşlerini” arıyorlardı. Doğrusu bunlardan bolca da bulunuyor.İşte AKP’de onlarca Kürt kökenli milletvekili var.
Bu milletvekillerinin Kürtler adına bir talepte bulunduklarını, Kürtlerüzerinde yürütülen asimilasyona ve yürütülen savaşa itiraz ettiklerine dair bir bildirge yayınladıklarını görmedik. İşte en son bu hafta savaş tezkeresi Meclis’ten geçti. AKP içindeki bütün Kürt kökenli milletvekilleri Türk devletinin bir yıl daha Federe Kürdistan’ı bombalama ve sınırötesi operasyon yapmalarına “evet” oyu verdiler. Bunlarda birazcık onur, Kürtlük duygusu ve demokratik zihniyet olsaydı, Federe Kürdistan’ın işgaline ve askeri saldırılara el kaldırmazlardı. Türkiye’nin içindeki Kürdistan’ın işgal ve bombardı- manıyla yetinmeyen “Kürt kökenli kardeşler” Federe Kürdistan’ı n işgal ve baskı altına alınmasına da kuzu kuzu boyun eğdiler. Ve bu Kürt kökenliler Türk basınında hiç yadırganmadı lar, eleştirilmediler, ayıplanmadılar. Kürtlerin Kürtlere düşmanlığını, kardeş kanı dökmelerini, varlıklarının Türk varlığına armağan edilmesini çok olağan gördüler. Buna itiraz eden, bu düzeni kabul etmeyen Kürtleri de hep köşeye sıkıştırmaya, düzenin kabul edilebi ölçülerine çekmeye çalıştılar.
Herkesin çok rahatlıkla kabul edebileceği gibi Sayın Öcalan, Mandela’dan çok daha fazla barışın gelişmesi için inisiyatif almış ve çaba sarf etmiştir. Mandela ev hapsine alınmadan, arkadaşlarıyla sağlıklı bir diyalog ortamını sağ- lamadan ırkçı hükümetle görüşmelere oturmamıştır. Sayın Öcalan ise on yıldan fazladır bir adada büyük izolasyon ortamı nda, bir televizyonu seyretmesine bile izin verilmemektedir. Bırakalım ev hapsine alınmayı, arkadaşlarıyla sağlıklı bir diyalog kurmayı, sağlığı ve güvenliği büyük bir tehdit altı ndadır. Buna rağmen yıllardır Sayın Öcalan hem Kürt hareketini ve halkını hem de Türkiye’yi barışa hazırlamak için herkesten çok fazla, olağanüstü bir çabanın sahibidir. Diyalog kanallarını açmak ve çatışma ortamına son vermek için inanılmaz bir irade ve çaba sahibi olmuştur. İçinde bulunduğ u koşullar ve sergilediği girişimler Mandela’nın duruşunu katbekat aştığı halde Türk basını, sözümona aydınları onu takdir edip destekleyeceğine, hala terör ve terörizm teranelerini tekrar etmeye deva
etmiştir.
Legal Kürt partilerinin başına getirilenler ise, en değme kapalı faşist rejimlerde bile görülmemiştir. DEP’ten günümüze kadar kaç Kürt partisi kapatılmıştır. Bunu basına ve aydınlarına sorsan düzgün sıralayamazlar. Kürt legal alanı ırkçı, tek ulus Türk milliyetçiliği esasına göre yapılanmış yargı ve hukuk sisteminin kıskacındadır. Bu ırkçı ve Kürtleri yok sayan yargı ve hukuk sistemi hedef alınacağına hep Kürt legal partileri suçlanmıştır. Sık sık kapatılarak kadroları biçilmiş, kurumlaşmasına ve birikim yaratmasına imkan bı- rakılmamıştır. İngiltere, kaç İrlanda legal partisini kapatmıştır. Kaç bin legal seçilen ve legal faaliyet yürüten kadroyu tutuklamıştı r. Sinn Fein’n, İrlanda Kurtuluş Ordusu’yla ilişkilerinin olduğ unu herkes biliyordu. Ama İngiliz yönetimleri ve demokrasisi legal alanı biçmek ve daraltmak yerine, güçlendirmeye ve genişletmeye çalıştılar. Sonuçta da diyalog ve görüşmelerle anlaşmaya varıp İrlanda sorununu çözdüler. Türkiye’de ise 2009 yerel seçimlerinden sonra günümüze kadar dört bin kın belediye başkanı, il ve belediye meclis üyeleri, partinin birçok genel merkez, il ve ilçe yöneticileri tutuklanmıştır. Günümüzde de ancak sıkıyönetim ve askeri cuntalar dönemine özgü yaygın ev baskınları ve tutuklamalar sürdürülmektedir.
Bugün Türkiye’nin en büyük ve en zengin partisi AKP’dir. Aynı operasyon ve tutuklamalar AKP’ye yönetilseydi, ortada acaba parti diye bir şey kalır mıydı? Kürtlerde Mandela ve Sinn Fein bulamayan basına sormak gerekiyor. Siz bu kafa ve uygulamalarla Kürt sorununu nasıl barı şçıl demokratik yöntemlerle çözeceksiniz? Kürtler adına konuşan, temsil yeteneği olan kadrolarını biçerken, aşağı- layıp tutuklarken, binlerce nüfusu mağdur ederken nasıl barış ve demokrasiyi geliştireceksiniz. Boyun eğdirme, aşa- ğılama ve tasfiye üzerine barış ve demokrasi inşa edilmez. Bugün Kenan Evren Diyarbakır işkencehanelerini ve Kürtlere yapılan zulmü savunamıyor. Tansu Çiller, 1990’ları n yöneticileri işledikleri cinayetler ve yıkımlar karşısında halkın karşısına çıkıp iyi yaptık diyemiyorlar. Utanç dolu bir geçmiş, bu yıllar utanç yılları. Bugün AKP’nin eliyle yapılanlar da yarın utançla anılacaklardır. Kimse artık Kürtleri korkutarak tutuklayarak, bombalayıp aşağılayarak teslim alamaz. Irkçı Türk egemenliğine biat ettiremez. Ge ekten demokrasi, barış ve kardeşlik isteniyorsa var olan gerçeklik üzerinde acıları ve mağduriyetleri çoğaltmadan, birbirinin varlığını kabul ederek, oyun ve entrikalardan el çekerek müzakereye başlamak gerekir
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|