İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

“Bayan” baydı, artık yeter

“Bayan” baydı, artık yeter

09 Ekim 2011 Pazar, 08:51

Can Ataklı/VATAN

Hasta oluyorum, gerçekten hasta oluyorum, kadın yerine “bayan” diyenlere hasta oluyorum.

İlk kez ben yazmıyorum, çok değerli yazarlar da bu konuya el attılar ama nafile. Medyanın ani patlamayla yayıldığı günlerden beri dilimize yapışan şu “bayan” sözcüğünden kurtulamıyoruz.

Gencecik pırıl pırıl kızların kendilerinden “bayan” diye söz etmeleri ise beni deli ediyor.

Anladığım kadarıyla öncelikle radyoda televizyonda konuşan erkekler kadın demeyi kaba bulduklarından olacak bayan lafını kullanır oldular. Bir yapıştı pir yapıştı.

Oysa bayan kadın demek değildir.

Bayan bir hitap tarzıdır. Hitap ettiğiniz kişinin cinsiyetini belirlemekte kullanılır.

Örnek: Hülya Avşar kadındır. Ama Bayan Avşar’dır.

Bu hitap biçimi batı dillerinden alıntıdır.

Batı’da ve dünyanın pekçok yerinde isim yerine soy isim kullanılır. Soyadından cinsiyeti belirlemek mümkün olmadığı için başına başına koyacağınız bir hitap biçimiyle kişinin cinsiyetini anlamış olursunuz.

Ya da isimsiz ünvanlarda cinsiyeti anlamamızı sağlar bu hitap biçimi. Mr President gibi. Eğer Başkan kadın olsa Miss President olacak yani.

Bay ve bayan hitap biçimleri cumhuriyet döneminin ürünleri.

Ondan önce soyadı olmadığı için bey, efendi, beyefendi, hanım, hanımefendi gibi hitaplar kullanıyordu. Tabii bu hitap biçimleri hala kullanılıyor.

Bay ve bayan aslında günlük hayatımızda pek de tutmamıştır. Daha çok mektup davetiye yazılımında kullanılmıştı, şimdi o da pek yok. Eskiden mektuplara adres yazarken isim bölümüne mutlaka Bay ya da Bayan ifadesi konurdu.

Bir de protokolde kullanılan Bayan hitabı vardır ki, buradaki incelik normal kişiler tarafından anlaşılamadığı için şimdilerde galiba tamamen vazgeçildi.

Örneğin şöyle yazardı davetiye üzerinde;

Sayın Cumhurbaşkanı ve Bayan Abdullah Gül davete katılmanızdan mutluluk duyacaklardır.

Komik geldi bu tip protokol tarzı, “Nasıl yani, Bayan Abdullah Gül olur mu?” dedi pekçok kişi. İleri protokol bu yani.

Bayan lafını en çok kullananların başında da genç kızlığı biraz geçmiş olanlar geliyor. Galiba kendilerine “kız” demekten çekiniyorlar, birileri “küçül de cebime gir” demesin diye, “kadın” deyince de “henüz bekarım” kompleksi ağır basıyor, kolayını seçip “bayan” diyorlar kendilerine.

Sonuçta “kadın” çok güzel bir kelime. Asla kaba değil. Bayan deyince kimse kendinin zarif olduğunu zannetmesin, çünkü bence asıl kabalık kadına bayan demek.

Bir de zihnimde kalan bir gençlik anısı var. Beyoğlu’nun, şimdi dönüştürülmeye çalıştığı eski dönemlerde sokak aralarında kadın tellalları dolaşırdı, yanınıza yaklaşıp “Bayan lazım mı?” diye sorarlardı. Kibarlar ya, “Kadın lazım mı?” diye sormak olmaz tabii.

Bayan lafına o günden beri ifrit olurum, onu da hatırladım şimdi.


*****


Haftanın fıkraları

Yıldırım Tuna’dan gelen fıkralarla keyifli pazarlar dilerim;

-İstirahat

Sayın kat muavininin dikkatine; Velisi bulunduğum okulunuzun öğrencilerinden Isaac Newton’un hafif bir beyin sarsıntısı geçirmesi nedeni ile 2 gün istirahatlı sayılmasına emir ve müsaadelerinizi arz ederim. Saygılarımla. Not: Oğlumun başına arka bahçemizdeki ağacın altında otururken iri bir elma düştü de..

-Ne dedi ki?

- Şu anda sana söylüyorum, bir daha bu müdürle beni asla, ama asla çalışırken göremeyeceksin..

- Aa?.. Sana ne dedi ki?..

- Ne diyecek?.. ‘Kovuldun!’ dedi..

Tecavüz

Kalabalık bir kafetarya, yaşlı kadın yanında oturmuş genç memurenin sık sık sigarasından nefes çekip üfleyip durduğu dumandan adeta boğulmuş, “Öffff..!” demiş dumanı eliyle dağıtmaya çalışarak, “Sigara dumanı altında kalmaktansa tecavüze uğramayı tercih ederim..!” Genç kız “Ben de..” demiş “Ama sadece 20 dakika yemek molası veriyorlar, süre çok dar..!”

Kayınvalide

Plajın biraz açığında bir gurup köpekbalığı kadının birinin etrafında halkalar çizmeye başlayınca cankurtaranlardan biri hemen yardım etmek için ayağa fırlamış, ama arkadaşı kolundan tutarak durdurmuş onu, “Boş ver bırak ve izle, o benim kayınvalidem” demiş. “Onu öl..öldürtmek mi istiyorsun?” diye hayretle sormuş cankurtaran. “Valla fena olmaz ama konu o değil.. İlginç bir tabiat olayı.. İzle..” demiş arkadaşı. Bu sırada köpekbalıkları kadının iki yanında birbirlerine eşit uzaklıkta hizaya geçip bir koridor oluşturarak ona kumsala kadar saygıyla eşlik etmişler. “Bu.. Ne bu?” demiş cankurtaran, “Nasıl bir şey bu?.. Nerden biliyordun?” Arkadaşı “Önemli bir şey değil.. Ortaokulda okutmuşlardı” demiş “Basit.. Aynı türlerin dayanışması olayı..!”

Ya aynaya bakarsa

Fransa Devlet Başkanı Sarkozy’nin “densiz” sözleri hepimizi öfkelendirdi doğal olarak. Ancak Dışişleri Bakanı’nın sözlerini de yadırgadım biraz. Davutoğlu Sarkozy’e dedi ki “Sen önce kendi tarihine bak, yüzüne ayna tut.”

Yani Fransa’nın geçmişinin pek parlak olmadığını söyledi. Biz de “Helal olsun bakanımıza, lafı nasıl da oturttu” diye sevindik, alkışladık. Gerçi bu “Sen kendine bak” üslubu genellikle mahalle kavgalarında kullanılan bir yöntemdir, ama olsun, AKP iktidarında bunları söyleyeni fena yapıyorlar.

Merakım şu, Sarkozy Davutoğlu’nun sözlerini ciddiye alarak “Tamam aynaya baktım, gerçekten Fransa’nın geçmişinde çok kötü şeyler var, hepsi için özür dililiyorum” dese ne olacak? Davutoğlu’na göre Fransa aynaya bakarsa bize yönelik söylediklerinin doğru olduğunu mu kabul edeceğiz?


*****


Gani Yıldız’dan

Başbakan, Kandil’e bayrak dikme tartışmasında, “Şu anda ülkemizin her yerinde bayrağımız var. Terör duruyor mu?” demiş. Gerçekten de her yerde bayrağımız var; hele şehit evlerine ve mahallelerine asılanları düşünürsek!


***


TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, “Küresel ekonomiyi tırnaklarımızı kemirerek izliyoruz!” ifadesini kullanmış. Her şerde bir hayır vardır; kemirecek tırnağı kalmadığı için vatandaş bu kötü alışkanlıktan kurtulmuş oldu!


***


Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, “Yeni anayasa için kurulacak hazırlık komisyonu elastik olmalıdır!” demiş. Doğru; çalışmalar uzlaşmadan uzak bir şekilde devam ederse tepki yumurtalarından kurtulmak için elastikiyet gerekir!


***


Bir Japon firması, şampuan döküp 24 parmakla saç yıkayabilen robot geliştirmiş. Ağzıyla tıraş yapabilen siyasetçinin yanında bu robotun lafı olmaz!


***


Malatya’nın Kürecik Köyü’ne kurulması planlanan füze kalkanını protesto eden 5 bine yakın vatandaşımız yürüyüş düzenlemiş. Amerika’nın emri olan bu kalkanı engellemek için “canlı kalkan” olabilecek insanların varlığını bilmek güzel!


***


İktidar, Karadeniz Otoyolu’nu bitirmekle övünüyordu. Sel sonrası Rize’nin haline bakılırsa tek bitirdikleri şey otoyol değil!


***


Yeni anayasanın yapım süreci hakkında konuşan Meclis Başkanı Çiçek, “Fazla uzatmayalım!” demiş. Yaklaşımına bakılırsa iktidar da muhalefete aynı şeyi söylüyor, “Fazla uzatmayalım; ne diyorsak o!”

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız