İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

Hiç delirmeden deli kalabilenlerin kitabı

Hiç delirmeden deli kalabilenlerin kitabı

08 Ekim 2011 Cumartesi, 11:28

Yasemin Çongar

Evren” diyor Muriel Rukeyser karanlığın hızına kapılmış mısralarından birinde, “hikâyelerden yapılmıştır, atomlardan değil.”

1980’de altmış yedi yaşında ölen bu Amerikalı şairin en sevdiğim kitabı Speed of Darkness ’in (Karanlığın Hızı) kapağını, bir sığınağın kapısını kapatırcasına, sanki o kapıyı ileride yeniden açabileceğimden emin olmak isteyerek, bu tedirginliğime kendim de şaşırarak, usulca kapadım. “Deliliğimiz de öyle” diye söylendim sonra içime doğru: “Deliliğimiz de, hikâyelerimizden yapılmış olsa gerek, atomlarımızdan değil.”

Karşı kıyı ekim güneşinde hafiften kızarırken, bu işin tekinsizliğini bile bile şiirlere sığındıysam sebebi var. Deliliğin sıradanlığını okudum gece boyunca. Deli olmakla, delirmek arasındaki farkı düşündüm. Hiç delirmeden hep deli kalabilenlerin hikâyelerine gömülmüş bir halde, sabaha kadar sayfaların arasında dönüp durdum. İnsanın “Bu bir rüya” diye kendine hatırlatma ihtiyacı duyarak gördüğü, görürken her sahneyi yaşarmışçasına yorulduğu, gerçeğe haddinden fazla benzeyen o tuhaf rüyalardan biri gibiydi.


Hayaliyle konuşmadan, ağzı köpürmeden
Kitabı anlatmaya ortasından başlayacağım. Popüler filmlerden mülhem birkaç soruyla mesela:

“İster Guguk Kuşu ’nu (One Flew Over the Cuckoo’s Nest), ister Aklım Karıştı ’yı (Girl, Interrupted) ya da Akıl Oyunları ’nı (A Beautiful Mind) düşünün. Niye hep bunca görünür, böyle dokunulası, bu kadar işitilebilir bir şekil veriliyor deliliğe? İnsanlar hayalî refakatçilerle konuşuyorlar, ağızları köpürüyor, dehşetengiz halusinasyonlar görüyorlar, kendi kendilerine hiç durmaksızın söyleniyorlar, onlara karşı bir komplo düzenlendiğini anlatıp duruyorlar öfkeyle. Genel olarak, ya inanılmaz derecede zeki ya da inanılmaz derecede aptalmışçasına tasvir ediliyorlar, ya birer dâhi ya da birer hayvanmışçasına, sanki bunun hiç arası yokmuş gibi. Deliliğin bazen çok sarsıcı belirtilerle ortaya çıktığından şüphe yok. Ama ya, işini ve aile hayatını sükûnetle devam ettiren bir adamın durumuna ne demeli? Bir gün işine gidiyor, yapması gereken her şeyi kusursuz yapıyor, sonra sokağa çıkıyor, silahını çekiyor ve ünlü bir şahsı vuruyor. Adamın o âna kadarki davranışlarında hiçbir anormallik yok. Hatta örnek bir vatandaş bile olabilir; sorumlu, saygın, sakin. Ama adamın bu cinayete kalkışmadan önceki günlerinde deli olmadığını söyleyebilir miyiz hakikaten?”

Cevabının olumsuz olacağını, sorunun bizatihî sorulmuş olmasından bile anlıyoruz haliyle. Sorunun ve cevabın sahibi Darian Leader, Britanya’da iki gün önce piyasaya çıkan yeni kitabında, insan aklının “sessiz delilik” adını verdiği hâlini anlamaya çalışıyor. Delilikle normalliğin, birbirine denk vaziyetlermiş gibi iç içe yaşandığı, normalliğin deliliğin üzerini örttüğü; delilerin görünür, işitilir, hatta sezilir bile olmadığı bir hâl bu. Keşfettikçe, size tanıdık geldiği ölçüde irkiliyorsunuz.


O ‘iyi doktor’dan kimse şüphelenmemişti
1946 Nottingham doğumlu bir pratisyen hekim olan Harold Frederick Shipman, 31 Ocak 2000 tarihinde Britanya’da bir mahkeme jürisinin kararıyla ömür boyu hapse mahkûm edildi. Shipman, on beş kişiyi öldürmekten suçlu bulunmuştu. Savcının iddianamesini hazırlarken “numune” olarak seçtiği cinayetlerdi bunlar. Yoksa aslında çok daha fazla insan öldürmüştü Shipman; bugün artık tek başına en az 250 cinayet işlediğini ve bu sayının gerçekte daha yüksek olabileceğini biliyoruz.

Bilmediğimiz şey ise, iyi yetişmiş bir hekim, üç çocuklu bir aile babası, sadık bir eş, çevre ve şehircilik alanlarında yerel projelere aktif katılım gösteren sorumlu bir vatandaş olan, hastaları tarafından da çok sevilen Shipman’ın, nasıl olup da aynı zamanda, Britanya tarihinin en vahşi “seri katili” olabildiği… Nasıl oldu da, 1970’lerin ortasından 1998 sonbaharında gözaltına alınıncaya dek, hemen her ay ve bazı aylarda dörde beşe varan sayıda cinayet işleyen bu adam, “normal” görüntüsünü, düzenini, ilişkilerini hiç bozmadan, büyük bir sükûnet içinde hareket edebildi? Nasıl oldu da evlerinde ziyaret ettiği, güvenlerini kazandığı, bir kısmını yıllardır tanıdığı çoğu yaşlı ve hemen hepsi kendi halindeki kadın ve erkekleri vücutlarına zehir enjekte ederek öldürdükten sonra, hiçbir şey olmamış gibi davranabildi ve çok uzun süre kimsenin şüphesini üzerine çekmedi?

Leader, çok daha “zararsız” delilerin yanı sıra Shipman gibi aşırı bir örneği de kitabına konu ederken, okuruna bütün bu soruları sordurarak yazıyor.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız