İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

HABER

İkinci 12 Eylül dönemi

İkinci 12 Eylül dönemi

24 Aralık 2011 Cumartesi, 10:56

Bu hafta 40’tan fazla muhalif gazeteci gözaltına alındı. Her şey olmasını beklediğimiz gibi... 12 Eylül referandumundan önce ve sonra AKP-Cemaat koalisyonunun yapabileceklerine dair ne yazdıysak; eksiği yok fazlası var, yapıyorlar.

Referanduma sunulan anayasa değişikliğinin asıl amacının, AKP’nin önünde engel gördüğü yargıyı ele geçirmek olduğunu yazmıştık. Nitekim öyle oldu. HSYK, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Özel Yetkili Mahkemeler derken... Artık polis-savcı-yargıç üçgeni tıkır tıkır işliyor.

Kendilerine muhalefet eden herkesi içeri tıkıp bütün ülkeyi hapishaneye çevirmekte kararlılar. Yalan, iftira ve dezenformasyon ayağı da medya eliyle yürütülünce, gel keyfim gel! Bu tür rejimlere literatürde ne isim verildiğini söylemeye gerek yok herhalde.

O referandumda AKP’ye destek veren solcular şimdi ne düşünüyorlar, bileniniz var mı? Hayır, liberallerden söz etmiyorum; kendisine o gün de ve hâlâ “sosyalist” diyenlerden bahsediyorum... Olup bitenle ve bundaki sorumluluklarıyla ilgili bir yerlerde bir şeyler yazıyorlar mı? Yazıyorlarsa bana da haber verin, okumak isterim.

* * *

Bakın ne diyeceğim... Bugün 12 Eylül faşizmiyle mukayese edilebilir bir baskı rejimi altındayız. Kimileri “abartma” diyebilir. O dönemi de yaşadım, abartmıyorum.

Arada fark yok mu, tabii var.

Mesela?

Söz gelimi işkence 12 Eylül’ün rutin uygulamalarından biriydi. Şimdi aynı ölçüde uygulandığını söyleyemeyiz. Sebep, “asayişten sorumlu bürokrasi”nin demokrasi ve insan haklarına bağlılığı mı? Hayır. Böyle bir kaygılarının olmadığına dair sayısız örnek verilebilir. Son bir haftanın gazete haberlerine bakmanız kâfi. Öyleyse? Mesele, bugün teknolojik imkanların o döneme kıyasla daha etkin kullanılması. 12 Eylül döneminin “soruşturma teknolojisi” manyeto ile sınırlıydı. Yani insan vücuduna elektrik vermek için kullanılan alet. Şimdilerde teknik takip denilen telefon dinlemeler, ortam dinlemeler, yatak odalarına kamera yerleştirmeler, bilgisayarlara virüs marifetiyle dosya yüklemeler gibi şeyler var.

Hasılı insanları suçlamak için askı, elektrik, falaka gibi ekipmana ihtiyaçları kalmadı. (Bu arada Kürt vilayetlerinde işler nasıl yürütülüyor; bilemiyorum. Eskiyi aratmadıklarını düşünmek için epey işaret var.) Telefonda yapılmış iki-üç konuşma yetiyor. Hatta bazen ona bile gerek olmuyor. Niye puşi taktın? Niye bu kitabı bastın? Falancaya niye selam verdin? Bu haberi niye yaptın? Mahir Çayan’ı nerden tanıyorsun? Uzayıp gidiyor...

* * *

Tabii ki hepsi bu değil. Başka farklar da var bugün ile 12 Eylül rejimi arasında...

Bu iddia size tuhaf gelebilir ama, bugün aylardır, yıllardır tutuklu yatan insanların çoğu 12 Eylül’de gözaltından salınırdı. En kötü ihtimalle 2-3 ayda çıkarlardı. Hukuka saygı duyan savcı ve hakim sayısı o koşullarda bile az değildi. Elbette dönemin iktidarı yargıya müdahale ediyordu. Artık müdahale etmiyor! Nasıl mı? Basit. İktidarla yargı arasında bir mesafe kalmadığı için müdahaleye de gerek yok. Niye olsun ki? Zaten slogan atan öğrenciyi aylarca yatırıyor; adam öldüren polisi salıveriyorlar.

* * *

Dahası... “Şimdi Diyarbakır Cezaevi mi var, Mamak Cezaevi mi var” denilebilir. Bugün de F Tipi cezaevleri var. Toplama kampına dönmüş cezaevleri... Devletin ve devlet gücünü elinde tutan siyasi iktidarın muhaliflere uyguladığı şiddet, muhalefetin dozuyla doğru orantılıdır. 12 Eylül’ün başa çıkması gereken bugünkünden çok daha yaygın ve köklü bir toplumsal hareketti; o ölçüde şiddet uyguladı. Şimdi uygulanan devlet terörü bugünün muhalefet düzeyi için yeterli görülüyor. Yarın yeni Diyarbakır’ları, Mamak’ları faaliyete geçirmeyeceklerini sanmak bu devleti ve şimdilerde onun başındaki iktidarı hiç tanımamak, hiç anlamamaktır.

* * *

Eh, yine de şanslıyız mı demeliyiz acaba? 90’ların ölüm listelerini şimdi tutuklama listeleri aldı. Muhalifseniz sonu belirsiz bir tutukluluk için kodesi boyluyorsunuz. Bir köşe başında kafanıza sıkmıyorlar. Bugünlerin kıymetini bilelim

Kaynak : ADNAN BOSTANCIOĞLU /Birgün

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2025 Bursa Bağımsız