Erdoğan, Fransa meclisinde kabul edilen Ermeni soykırım inkar tasarısına sert yanıt verdi: 1.5 milyon Cezayirli’yi Fransa katletti. Kimileri fırınlarda yakıldı...
Başbakan Erdoğan, inkar yasasını meclisten geçiren Fransa’ya dün de ateş püskürdü. Fransa’ya Cezayir’de yaptığı katliamları hatırlatan Erdoğan, “Eğer Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, bu soykırımı bilmiyorsa, gitsin babası Paul Sarkozy’ye sorsun. Babası 1940’lardaki Fransız Lejyonu’nda askerlik yaptı. Eminim ki oğluna söyleyecek çok sözü vardır” dedi...
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın ev sahipliğinde İstanbul Ceylan Otel’de düzenlenen “Müslüman Toplumlarda Değişim ve Kadının Rolü Konferansına” eşi Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan’la birlikte gelen Başbakan Erdoğan’ın hedefinde yine Fransa vardı. Çeşitli Müslüman ülkelerden gelen kadınlar tarafından ayakta alkışlanan Başbakan, Sarkozy’ye sert eleştiriler yöneltti:
- FIRINLARDA YAKILDILAR: Cezayir’de 1945 yılından itibaren tahminen nüfusun yüzde 15’i Fransızların katliamına uğradı. Cezayirliler, fırınlarda toplu olarak yakıldı. Acımızca şehit edildiler. Eğer Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy bu soykırımı bilmiyorsa, gitsin babası Paul Sarkozy’e sorsun. Babası 1940’lardaki Fransız Lejyonu’nda askerlik yaptı. Eminim ki oğluna, Cezayir’deki Fransız katliamı hakkında söyleyecek çok sözü vardır.
- DEDELERİMİZ KUÇAK AÇTI: 15’inci yüzyılın sonlarında binlerce Musevi aile İspanya’dan, engizisyondan kaçarken, onlara Osmanlı devleti, yani bizim dedelerimiz kucak açtı. Bunu söylediğimizde bazı Museviler rahatsız oluyor, ’Neden iki de bir bunları anlatıyorsunuz’ diyor. Tarih bilmiyorsunuz da ondan.
- BÜYÜK DEDESİ OSMANLI’YA SIĞINDI: Osmanlı’ya sığınan Yahudiler yüzyıllar boyunca Osmanlı tebası olarak sorunsuzca yaşadı. Sarkozy’nin büyük dedesi Benedict Mallah da bu isimler arasındaydı. Osmanlıya sığınan Museviler, bugün Yunanistan’da bulunan Selanik şehrine yerleştirildiler. Benedict Mallah, Osmanlı’nın sahip çıktığı Musevilerden biridir. Selanik Osmanlı idaresinden ayrıldıktan sonra, 1904’te Fransa’ya göç etmek zorunda kalmıştır. Türkiye tarihinde soykırım yok.
- KENDİ AİLE TARİHİNE BAK: Eğer kendi ailesine, kendi aile seceresine şöyle derinlemesine bakarsa, orada Türkiye’nin yardımından, hoşgörüsünden başka hiçbir şey göremez. Maalesef, art niyetle bakıyor, önyargıyla bakıyor. Oy hırsıyla bakıyor ve görmesi gerekenleri görmekten aciz kalıyor. Bu tehlikeli tutuma karşı, Avrupa’yı ve AB’yi uyarıyoruz. Bu tehlikeli tutuma karşı dost ve kardeş ülkeleri uyardık ve uyaracağız, bu ırkçı ayrımcı, İslam karşıtı tutuma karşı, tedbirlerimizi aldık ve dün açıkladık. Erdoğan'dan Sarkozy'e sert sözler
video için tıklayın
Bu tutum, devam ettiği sürece biz de aşama aşama tedbirlerimizi alacak, kararlılıkla uygulayacağız.
- BUNLARDA OMURGA YOK. CHIRAC DAHA DÜRÜSTTÜ: Sözüm Fransız halkına yönelik değil. Benim bu ifadelerim, Fransa’daki bu ırkçı hezeyan içinde olan yönetime karşı. Dünkü oylama çok manidardır, 557 kişilik bir parlamento içinde 55 kişinin katılımıyla, yüzde on bile değil. Orada 11 kişinin ret verdiği, 30 kişinin kabul dediği bir oyla böyle bir netice alınıyor. Böyle bir sulandırılmış, gayri ciddi bir oylama olabilir mi? Yüreğin varsa, tüm grubunla parlamentoya girersin ve oylamını ona göre yaparsın. Ama maalesef, bunlarda o yürek yok. Bunlarda omurga yok. Omurga olmuş olsa, bunu AB’de de Fransa aynen bu şekilde yapıyor. Hâlâ aynı şekildeler. Bundan önceki Chirac bunları yapmıyordu. O daha dürüsttü.”
Kanuni’nin Fransa Kralı’na yazdığı mektubu okudu
Başbakan Erdoğan, Kanuni Sultan Süleyman tarafından kendi ülkesinde esir düşen Fransa Kralı Francesco’nun yardım talebine karşılık yazdığı mektubu okudu: “Burada tarihi bir belgeyi göstermek istiyorum. Bu belgeyi, Türkiye’yi ziyareti esnasında Sayın Sarkozy’ye hediye etmiştim ama belli ki okumamış. Bu belge, 1526’da işgal altındaki Fransa’nın tutuklu kralı Francesco’ya, Kanuni Sultan Süleyman’ın gönderdiği mektup. Mektubu aynen aktarıyorum: ’Ben ki Sultanların sultanı, hakanların başı, krallara taç giydiren, Atalarımız fethettiği Rumeli’nin, Anadolu’nun, Kürdistan’ın, Azerbaycan’ın, Acem’in, Halep’in, Mekke ve Medine’nin, Kudüs’ün ve Yemen’in ve ateş saçan mızrağımın ve zafer getiren kılıcımın gücüyle, sahip olduğum nice ülkelerin sultanı ve padişahı olan Sultan Süleyman han, sen ki Fransa ülkesinin kralı olan Francesco’sun. Kralların sığınağı olan kapıma mektup göndererek, ülkenizin işgale uğradığını ve esir edilerek hapse atıldığınızı bildirmişsiniz. Bu durumdan kurtulmak için benden yardım istiyorsunuz, gönlünüzü ferah tutun. Sakın üzülmeyin, sadece Allah’ın dediği olur. Ne yapacağımı elçinizden öğreneceksiniz. Selim oğlu Süleyman, 1526 istanbul’. İşte, Türkiye’nin tarihinde bu vardır!”
Annemle babamı Fransızlar öldürmüş
Başbakan Erdoğan’ın katıldığı “Müslüman Toplumlarda Değişim ve Kadının Rolü” konulu konferansta, tasarının arkasındaki Cezayirli Fransız Parlamenter Valerie Boyer nedeniyle Cezayirli heyet ilgi odağı oldu. VATAN’a konuşan Cezayir Ulusal Konseyi Başkan Yardımcısı Kamel Bounah, Fransa’nın işgalci olduğu 132 yılda ülkesinin nüfusunun artması gereken yere 2 milyon azaldığını belirterek şöyle konuştu:
“Cezayir halkını ülkesinden kovdular ve toplumda alt seviyeye düşürdüler. Biz tazminat bile istemedik. Tek istediğimiz katliamları kabul etmeleri ve özür dilemeleriydi. Ancak Fransızlar katliam yapan generallerini ödüllendirdiler. Şimdi bu olayların son tanıkları 70’li yaşlarında ve bizler bağımsız ve medeni bir ülke olarak Fransa’yı reddetmiyoruz. Yeni bir nesli bu acılardan uzakta büyütüyoruz.”
Cezayir Ulusal Konseyi Senatörü Korab Zahra ise anne ve babasının Fransız işgali sırasında öldürüldüğünü belirterek, “Fransa ile ilişkilerimiz karşılıklı ancak mesafeli. Hep duymak istediğim şey Fransa’nın ülkemde yaptıkları dolayısıyla özür dilemesidir” diyor. (Emre ÖZTÜRK / HABER MERKEZİ)
‘Fransızlar, Cezayir’in Nazileri’
Cezayir’in bağımsızlık için mücadele ettiği 1954 ile 1961 arasındaki süreci hazırlayan olaylar, Setif’te patlak vermişti. 8 Mayıs 1945’te, Fransızların kontrolündeki Setif’te, Fransız polisi sivil halka ateş açtı. Bu olayın ardından yaşanan çatışmada 1000 ile 6 bin arasında Cezayirli öldürüldü. Cezayir’in lideri Abdülaziz Bouteflikanın, yaptığı “Setif’te, savaş yıllarında yaşanacak soykırımın temelleri atıldı. Setif, Cezayir’in Oradour’udur (Nazilerin kamplar kurup 600 insanı öldürdüğü Fransız kasabası)” açıklaması Fransa ile diplomatik krize sebep olmuştu. Bouteflika’nın açıklamasına dönemin Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, “Tarihi siyasetçilere değil, tarihçilere bırakmak daha doğru” diye cevap vermişti. Belgelere göre, 1954 ile 1961 arasındaki olaylarda 1.5 milyon Cezayirli hayatını kaybetti. Fransızlara göreyse öldürülen Cezayirli sivillerin sayısı 350 bindi.
|