|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Filler ve çimenler
30 Eylül 2011 Cuma, 07:21
Oray Eğin/AKŞAM
|
|
Başbakan Erdoğan'ın CNN'in meşhur dış politika yorumcusu Fareed Zakariya'ya verdiği söyleşiden bir-iki gün sonra New York'ta bir tiyatro oyununun ön okumasındaydım. Çok sınırlı bir kitleye açık olan bu okumayı izlemeye Amerikan medyasından birçok ünlü isim de geldi. New York Times, Wall Street Journal gibi gazetelerin yazarları, yöneticileri...
Okuma sonrası fuayede ayaküstü sohbet ederken Erdoğan'ın CNN'e anlattıklarından konu açıldı.
Türkiye'yi ve Ortadoğu'yu yakından takip eden bir gazeteci 'Erdoğan'ın Batı karşıtlığı yüzünden böyle konuştuğunu düşünürdüm eskiden' dedi, 'Artık Batı'nın hassasiyetlerini hiç bilmediği, hiçbir fikri olmadığı için bu sözleri sarf ediyor bence.'
Erdoğan'ın yabancı gazetecilerde şaşkınlıkla karşılanan sözlerini tercümeye dair herhangi bir tartışma doğmaması için Yeni Şafak'tan okuyalım:
'İsrail tarihteki Yahudi soykırımının arkasına sığınıp her zaman dünyada kendilerini mağdur, mazlum konumunda gösteriyor. Onun hesabını gitsinler Almanlardan sorsunlar. Sormuşlar Almanlardan, Almanlar da bunun diyetini onlara ödediler. Hala da Almanya İsrail'e diyet ödüyor.'
Amerikalıların ağzının açık kalmasına neden olan bu sözlerin üzerinde bizde hiç durulmadı. Ne de olsa 'politik doğruculuk' konusunda pek idmanlı değiliz.
Türkiye'de Yahudilere yönelik soykırım çok kolay telaffuz ediliyor, oysa Batı geçmişteki acıların gölgesinde 'Holocaust' demeden önce en az iki-üç kere düşünüyor. Haksız da değiller, şakaya gelmeyecek, öyle tartılmadan referans verilecek bir konu değil. Her şeyden önce çok fazla insan öldü...
Yıllar önce bir spor muhabiri kendisine göre son derece normal gelebilecek bir soruyu Türkiye'de teknik direktörlük yapan Christoph Daum'a sormuştu: Bir oyuncuya kadroda yer vermemesiyle ilgili 'Bunun Doğu Alman olmanızla ilgisi var mı' diye. Sanırım Türk basını hiçbir zaman bu 'masum' soruya Daum'un neden aşırı tepki gösterip basın toplantısını terk ettiğini anlamadı.
Farklı toplumların farklı hassasiyetleri var. Türkiye'de 'analarla' ilgili herhangi bir deyim nasıl infial yaratmaya yetiyorsa, ırkçılık konusunda en ufak bir ima bile Batı'da hoş görülemez. Geçmişte bu hoşgörü karşısında ödenen bedeli düşününce haksız da sayılmazlar.
Amerikalı gazetecilerden biri 'Batı'nın bu sözlerden dolayı Erdoğan'a bir yaptırımı olur herhalde' dedi.
Ona verdiğim yanıtı burada da tekrar etmek istiyorum.
'Hayır, Batı'nın hiçbir yaptırımı olmayacak, hatta bu sözler görmezden gelinecek. Belki New York Times'da ya da birkaç yerde eleştiri çıkar, ama resmin bütününe bakıldığında Erdoğan bu sözlerinden zararlı çıkmayacak. Bir kere artık hedef aldığı kitle Batı değil, Batı'yla ilişkiler zaten rayında, Amerika'yla son yılların en büyük askeri işbirliği yapılıyor, Obama'yla yakın arkadaş seviyesinde görüşüyorlar. Dahası, Erdoğan'ın oynadığı kitle de artık Batı değil, İsrail'e bunca sene diş bileyen ama Batı korkusundan içinden geldiğini söyleyemeyen Ortadoğu ülkelerine sesleniyor, bu sözlerle onları tavlıyor. Ortadoğu liderliğine oynarken İsrail'e vurmak kolay puan demek, birkaç adımı birden kat etmek anlamına geliyor. Şunu da unutmayın: Erdoğan son zamanlarda ısrarla 'İsrail halkıyla bir sorunumuz yoktur' diye altını çiziyor.'
Genel olarak sözlerime katıldıklarını söyleyebilirim.
Aslında Yahudilerin etkisinin baskın olduğu Amerikan elitinin öfkesi daha çok Obama'ya. Hem içeride İsrail'in haklarını savunuyor gözüküp, hem de Ortadoğu ülkeleriyle kurduğu aşırı toleranslı politikadan hoşnut değiller.
Başkan'ın bir öyle, bir böyle oynayarak seçim yatırımı yapmasından hoşnut değiller. 'Masaya yumruğunu vursun' minvalinde pek çok yazı çıkıyor basında.
İşin ilginci Türkiye-İsrail çatışmasında iki tarafın liderleri kaybetmiyor. Erdoğan bu politikayla Ortadoğu'da müthiş popülarite sağlıyor. Benjamin Netanyahu da İsrail'de benzer şekilde koltuğunu sağlamlaştırıyor.
Olan Barack Obama'ya oluyor. Neydi o söz; taraf olmayan bertaraf olur işte...
Hep tartışılırdı, işte yeni gazetecilik
Büyük bir yatırımla, büyük bir iddiayla çıkan Habertürk gazetesi medyadaki eski alışkanlıktan nasibini alıyor yine: İlk zamanlardaki iddia yerini tutumluluğa bırakıyor. Önce gazete küçülüyor, sonra da gazeteciler bunun bedelini ödüyor.
'Keşke ilk başta bu kadar yatırım yapılmasa, bu kadar açılmasalar da şimdi işten atmalara gerek kalmasaydı' diye düşünüyorum. Ama kuşkusuz patronların bir bildiği vardır.
Adları çıkış listelerine yazılan meslektaşlarımıza geçmiş olsun.
Bir yandan gazeteciler işsiz kalıyor, bir yandan da gazete sayfalarının doldurulması gerek ama...
Habertürk de Helin Avşar, berber Şükrü ve jöleliden sonra bir 'non-gazeteci'ye daha sayfalarını açıyor. İzzet Çapa'nın yazı ve röportajları hayırlı olsun.
İtirazım bu isimlere değil, zaman zaman çok çarpıcı işler yaptıkları da ortada.
Bir ilke tartışması açmak istiyorum sadece.
Ama meslekle bu kadar ilgisiz dört isim bir gazeteye çok değil mi?
Köşe yazarlarının iktidara kolay erişimleri Türkiye'de muhabirliği bitirmişti. Türkiye'de artık gazetecilik yapmanın imkansızlığı da ortada. Yeni dönemde de acaba gazetecilerin gazetecilik yapması mı tarihe karışacak?
Ne diyeyim, hayırlı olsun.
Bari ben de çoktandır ertelediğim şu pastacılık kursuna başlayıp kariyerimi bir pastane açarak sürdüreyim.
SEZEN AKSU OLAYI
Ne gerek vardı?
Rakama bakar mısınız: Sezen Aksu benden tam 1 milyon TL istedi. Tazminat davalarında karşı tarafı zengin ya da fakir edecek ceza verilmiyor, ama iddiaysa iddia işte.
Dört yıldır dava sürüyordu.
O dönem beraber bir programda yer aldığımız Fuat Güner 'Şinanay' şarkısının kendi bestesi olduğunu söylemiş, ben de 'Böyle şeyler konuşuluyor hep Sezen Aksu hakkında, varsa bir şeyler tartışalım' mealinde bir şeyler demiştim.
Canlı yayına bağlanan Sezen Aksu'ya da söylediğim buydu: 'Bırakın insanlar konuşsun, tartışsın, eleştirsin, siz de kendi fikirlerinizi söyleyin, gerçek ortaya çıksın. Şu dokunulmazlık zırhının arkasında saklanmayın.'
O dava açmayı, karşısındakini susturmayı tercih etti.
1 milyon TL isteyerek.
Bu dava dört yılın sonunda reddedildi.
Bir anlamda başladığımız noktaya döndük. Ne gereği vardı peki bu kadar gerginliğe, diye düşünmeden edemiyorum. Kendimi hiç de zafer kazanmış gibi hissetmiyorum, bu kadar insanın emeğine, vaktine yazık oldu sadece, ona yanıyorum.
Söylediğimde herhangi bir düşmanlık, bir art niyet de yoktu üstelik. Sadece gerçek neyse bilinsin istiyordum bir gazeteci olarak.
Sezen Aksu özelinde söylemiyorum, bence hiçbir konu tartışılamaz değildir. Konuşmaktan, tartışmaktan, dokunmaktan zarar gelmez.
Davanın reddi bir gerçeği herkese hatırlatmalı
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|