Bu çanta 200 bin Afrikalı çocuğun karnını doyuracak

24 Aralık 2011 Cumartesi, 08:19

Afrika’daki aç çocuk görüntüleri insanlığın yüz karasıdır. Ne yazık ki, dünyanın en zengin yer altı kaynaklarına sahip olan Afrika’’nın zenginliği Afrikalıya gitmiyor. Türkiye’nin Somali’ye yaptığı destek gibi yardım kampanyaları kısa dönemli çözümler olarak bir rahatlama getiriyor. Ancak, yıllardır söylendiği gibi Afrikalılara “balık vermek değil, balık tutmayı öğretmek”, kalıcı ve sürdürülebilir üretim modelleri oluşturabilmek gerek.
Bu bağlamda, Bush ailesinin havalı torunu Lauren Bush’un liderlik yaptığı “Feed 10” kampanyası iyi bir örnek. Kampanyanın el yapımı çantalara dayalı çok yalın bir iş modeli var. Liberyalı kadınların ürettiği, hiç biri diğerine benzemeyen çantaların amacı, Afrikalı çocuklara yemek sunabilmek. Çantaların fiyatı 15-20 dolar civarında. Satılan her bir çanta 10 çocuğa yemek sağlayacak. Yıldız Holding’e ait olan Godiva, 20 bin çanta satın alarak projeye katkıda bulunmak üzere anlaşma yaptı. Bu 200 bin çocuğun karnını doyurmak anlamına geliyor. Godiva Pazarlama Direktörü (CMO) Lauri Kien Kotcher’ın verdiği bilgiye göre, Godiva dünyada kadınlara destek vermek için başka çalışmalar da yapacak.




Anneanne usulü yemekler yükselişte

Godiva, çikolatalarını dünyanın en ünlü çikolata şefleri tasarlıyor. Geçen hafta New York’ta Godiva’nın merkez binasında şirketin Yönetici Şefi (Executive Chef) Thierry Muret’den çikolata trendlerini dinleme ve çikolata yapımı deneyimi yaşama fırsatım oldu. 24 yıldır Godiva için ürün tasarlayan Muret işe başladığında 67 milyon dolar ciro yapan kuruluş, bugün 668 milyon dolarlık bir hacime erişmiş durumda.
Muret, lüks bir çikolata markasının ürünlerini tasarlayan bir sanatçı aslında. Anlattığına göre çalışmalarında modadan esinleniyormuş. Gündemdeki renkleri, dokuları ve genel atmosferi izleyen ünlü şef, rakiplerinden ayrışabilmek için Godiva’yı bir moda ürünü gibi yönetiyor. Çevresinde olanları ürünlerine yansıtıyor. Örneğin, portakal rengi modaysa, Muret de süslemelerine o rengi katıyor.
“Yemekte görselliğin önemi yüzde 80 oranındadır. Önce gözümüz doyar” diyen Muret, bu yüzden bir şefin eğitiminin yüzde 60-65’inin görsellik üzerine dayalı olduğuna dikkat çekiyor. “Biz çikolatalarımızı parlak, temiz, çekici ve güzel görünmesini sağlamaya harcıyoruz” diyen deneyimli usta, çikolatalar için şu ipuçları veriyor:
- Çikolatanın yumuşak hatlı olması, içinin de yumuşak olduğu çağrışımını yapıyor. İnce tabletler, damakta eridiği için tadları fark etmek daha kolay oluyor.
- Hacimli ve kalın çikolatalar daha yoğun bir taT veriyor. Ağızda eridikçe, tatlı, tuzlu, ekşi, acı pek çok farklı tat duygusunu birlikte veriyor. Örneğin, bir browniyi veya bir pastayı çağrıştırabiliyor.
- Son yıllarda hakiki lezzetler, bir başka deyişle “Anneannelerin tarifleri” önem kazanıyor. Kaliteli malzemelere talep artıyor. İnsanlar ne yediklerine çok dikkat ediyorlar.
- Tadın yüzde 80’i burundan geliyor.
Bu yüzden her ürünün tasarımında kokular
çok büyük önem taşıyor.

Kaynak : Fatoş Karahasan