Kamu hizmetlerinin paralı hale getirilmesine ve hak gasplarına karşı alınan grev kararı tüm yurtta yaşama geçirildi. Emekçiler hükümetin kamu hizmetlerinin ticarileştirilmesi yönündeki kanun hükmünde kararnamelerine karşı iş bıraktı.
‘KARŞINIZDA EMEKÇİLER VAR’
Mersin’de başta eğitim, sağlık ve maliye emekçileri olmak üzere greve katılan binlerce emekçi hükümetin politikalarına karşı alanlara çıktı. Bazı okullarda eğitim-öğretim faaliyeti tamamen durdurulurken SES’in örgütlü olduğu hastanelerde acil servisler dışında hasta bakılmadı. Tıp Fakültesi Polikliniklerinde doktorların tamamına yakını iş bıraktı. Maliye merkez binasına ‘Bu İşyerinde Grev Var’ pankartı asılırken tren istasyonunda amirler dışında çalışan kalmadı. İş bırakan emekçilere Genel-İş üyesi işçiler, liman işçileri, ataması yapılamayan ögretmenler, Nükleer Karşıtı Platform bileşenleri ve siyasi partiler katılarak destek verdiler. BES Genel Başkanı Osman Biçer’in katıldığı basın açıklaması mitinge dönüştü.
ADANA’DA GREVE YOĞUN KATILIM
Kamu hizmetlerinin paralı hale getirilmesine ve hak gasplarına karşı alınan grev kararı Adana’da birçok iş kolunda uygulandı. İki farklı koldan Uğur Mumcu meydanına yürüyen emekçiler taleplerini sloganlarla dile getirdi.
Kamu emekçileri iş bırakarak işyerleri önlerinde halay çekti. Grev eğitim işkolunda etkili oldu. Eğitim Sen Adana Şube yöneticileri Karşıyaka Meslek Lisesinin kapısına “Bu işyerinde grev var” pankartı astı. Karşıyaka Meslek Lisesi Öğretmenleri okul önünde eylem yaptı. Okullara girmeyen, hizmetten gelen gücünü kullanan eğitim emekçileri Eğitim Sen önünde toplanarak, buradan Büyük Şehir Belediyesi Tiyatro Binası önünde diğer emekçilerle buluştu.
BES üyesi büro emekçileri de birçok devlet dairesinde iş bıraktı. Sabah saatlerinden itibaren çalıştıkları dairelerden aşağı inen maliye emekçileri, işlerin önemli oranda durmasını sağladı. Seyhan vergi dairesi önünde toplanan BES üyeleri burada eylem yaptılar, davul-zurna eşliğinde halaylara durdu. Buradan çarşı merkeze yürüyen ve SSK önünde diğer meslektaşlarıyla buluşan büro emekçileri Uğur Mumcu Meydanına yürüdü.
Sağlık emekçileri ise Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesinde iş bırakarak, buradan SSK, Numune Hastanesi ve Aşkım Tüfekçi Devlet hastanesi önüne geldiler. Buradan diğer kamu emekçilerine katıldılar. Kamu emekçilerine Türk-İş, DİSK, TÜMTİS, TMMOB, Dev Sağlık-İş, Emek Partisi, ÖDP ve Halkevleri gibi demokratik kitle örgütü ve siyasi partiler de destek verdi.
Basına açıklama yapan Adana Tabip Odası Başkanı Resmiye Kaya, sağlıkta dönüşüm politikaları ile \'Ne kadar para o kadar sağlık\' döneminin başladığını ifade etti. Sağlıkta dönüşüm politikalarının cicim aylarının bittiğini söyleyen Kaya, sağlığın paralı hale gelmesine izin vermeyeceklerini dile getirdi.
Daha sonra söz alan Eğitim-Sen Şube Başkanı Kamuran Karaca ise AKP hükümetinin sağlıkta olduğu gibi eğitim alanını da piyasaya açmak istediğini belirtti. Eğitim emekçilerinin güvencesiz çalışma koşullarına mahkum edilmeye çalışıldığını vurgulayan Karaca, AKP’nin birçok alanı kendi kontrolüne almaya çalıştığını bunun en son örneğinin basın kuruluşlarına yapılan baskınlar olduğunu ifade etti. KESK Dönem Sözcüsü Muzaffer Yüksel, AKP’nin başta sağlık olma üzere birçok alanı ticarileştirmeye çalıştığını ifade etti. Bugün Türkiye’nin birçok yerinde bu politikalara karşı alanlarda olduklarını dile getiren Yüksel, “Bu eylemlerin yetmeyeceğini biliyoruz. Bundan sonra mücadelemizi daha da toplumsallaştıracağız. Erişilebilir, eşit kamusal ve anadilde eğitim mümkündür sorun iktidarların niyetlerindedir” dedi.
ESKİŞEHİR'DE İKİ EYLEM
Grev kapsamında Eskişehir’de iki eylem yapıldı. KESK üyeleri şehir merkezinde yaptıkları yürüyüş sonrasında Hamamyolu Saat Kulesinde basın açıklaması yaptı. Burada basına açıklama yapan Haber-Sen Genel Başkanı Ufuk Beytekin neden greve çıktıklarını ifade etti.
Eskişehir Tabip Odası ve SES Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde eylem yaptı. Yürüyüşün ardından açıklama yapan Eskişehir Tabip Odası Başkanı İlhan Özgüneş, “Kanun hükmünde kararnameler ve mevcut sağlık politikaları hastaneleri birer ticarethaneye dönüştürmeyi amaçlıyor” diye konuştu.
BÜTÇEDE EMEKÇİ YOK
Kocaeli’nde başta Eğitim Sen üyesi öğretmenler olmak üzere kamu emekçileri işyerlerinde iş bırakarak greve yüksek oranda bir katılım sağladı. İzmit Merkez Bankası önünde bir araya gelen KESK üyelerine, sağlığın özelleştirilmesi ve ticarileştirilmesine karşı iş bırakan sağlık örgütleri ve doktorlar da katıldı. Gebze’de kamu emekçileri öğretmen evinin bahçesinde toplanarak bir yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşe Gebze Sendikalar Birliği ve 203 gündür direnişte olan GEA işçileri önlükleriyle destek verdiler.
Kayseri’de Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi poliklinikleri önünde ve Kayseri Meydanında olmak üzere iki eylem yapıldı.
Kıklareli’de kamu emekçileri grev hakkı, parasız eğitim ve sağlık ve insanca yaşayacak bir ücret için başta okullar, belediye ve hastaneler olmak üzere tüm işyerlerinde iş bıraktı.
Manisa’da 21 Aralık grevi çok sayıda emekçinin katılımıyla gerçekleşti. Sabah saatlerinde işyerlerinde toplanan KESK üyeleri iki ayrı koldan yaptıkları yürüyüşle Manolya Meydanında buluştu. KESK Edremit bileşenleri 21 Aralık’ta iş bırakarak, Eğitim Sen Edremit temsilciliğinin önünde buluşarak sloganlar eşliğinde Cumhuriyet Meydanına kadar yürüdü.
KESK Çorum Şubeler Platformunun aldığı grev kararı kent merkezindeki okullarda, devlet hastanelerinde ve diğer kamu kurumlarında etkili oldu. KESK üyeleri, sabah saatlerinde Bahabey Caddesinde toplanarak basın açıklamasının yapılacağı postane önüne yürüdüler. Oluşturdukları kortej eşliğinde kentin en işlek yeri olan Gazi Caddesini trafiğe kapatarak yürüyüşlerini devam ettiren kamu emekçilerine dernek ve siyasi partiler destek verdi.
İskenderun’da greve yoğun bir katılım gözlendi. Grev özellikle okul ve hastanelerde hissedildi. KESK Dönem Sözcüsü Fatoş Tatar yaptığı açıklamada, İskenderun İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün sitesinde yayınlanan yazıda greve katılan öğretmenlere işlem uygulanacağı yönündeki ifadelere tepki gösterdi.
REDDEDİYORUZ
Bursa’da da kamu emekçileri, kamuda genel grev kapsamında alanlardaydı. Bursa Tabip Odası ve KESK’in organize ettiği eyleme DİSK ve Türk-İş’e bağlı bazı sendikalar da destek verdi.
Kamu emekçileri sabah ilk olarak işyeri ve hastanelerinin önünde toplanarak, burada basın açıklaması gerçekleştirdi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi çalışanları da sabah hastane önünde yaptıkları basın açıklamasıyla neden grevde oldukları hastalara ve halka duyurdu.
Yaklaşık iki bin kamu emekçisinin katıldığı yürüyüşle emekçilere birlik çağrısı yapıldı.
AYDIN
Aydın’da Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Poliklinik binası önünde bir araya gelen KESK, TBB, Öğretim Elemanları Derneği, diğer demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler yapılan basın açıklamasıyla taleplerini yinelediler. Basın açıklamasını yapan Aydın Tabip Odası Başkanı Eralp Atay, “sağlık için, hastalarımız için, her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız. Ama kesintisiz 24 saat çalışan bir meslek grubu olarak şiddete maruz kalmayı, dayak yemeyi, nöbet sonrası çalışmaya devam etmeyi, beş dakikada hasta bakıp reçete yazmayı, performans adı altında hasta üzerinden para kazanmayı, taşeron şirketlerde iş güvencemizin patronun iki dudağı arasında olmasını reddediyoruz” diye konuştu.
Niğde’de Eğitim Sen ve SES üyeleri sloganlarla Hükümet Meydanına yürüdü.
LÜLEBURGAZ
Lüleburgaz’da kamu emekçilerinin grevi Tüm Bel-Sen’e bağlı belediye emekçilerinin tam katılımıyla gerçekleşti. Hükümet Konağı önüne yürüyen emekçiler hükümetin eğitim ve sağlık politikalarına tepki gösterdiler.
ÇAYCUMA'DA EMEKÇİLER İŞ BIRAKTI
Kamu emekçileri, kamu hizmetlerinin paralı hale getirilmesine ve hak gasplarına karşı yurt çapında yaptığı grev Bolu’da coşkulu ve kitlesel gerçekleşti. Kardelen Meydanında gerçekleşen basın açıklamasını KESK dönem sözcüsü ve Eğitim-Sen Bolu Şube Başkanı Dursun Yenin okudu. AKP hükümetinin politikalarını eleştiren Yenin “Durmak yok yola devam diyenlere karşı, durmak yok mücadeleye devam diyoruz” dedi.
KESK ve sağlık örgütleri tarafından ülke genelinde gerçekleştirilen greve Çaycuma’da özellikle Eğitim Sen üyelerinin yoğun bir şekilde katıldı. Yürüyüş sonrasında basına açıklama yapan Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi İsmet Akyol “Grev hakkımızın yasal teminat altına alındığı bir Toplu Sözleşme düzeni için, kamu hizmetlerinin ticarileştirilmesine, ‘KHK Sultasına’, angarya ve zorunlu fazla mesaiye, her türlü güvencesiz çalıştırmaya son verilmesi için grevdeyiz” diye konuştu. Akyol sözlerine şöyle devam etti: “Tüm çalışanlara kadrolu iş güvencesi, insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşullarının sağlanması, çalışma yaşamının demokratikleştirilmesi, temel ücretlerin artırılmasıyla sağlanacak gerçek bir eşit işe eşit ücret sistemi, ek ödemelerin tüm emekçiler için eşitlenerek emekliliğe yansıtılması için, net asgari ücretin açlık sınırı olan bin TL’ye çıkarılarak tüm ücret ve maaşlarda bu tutarın vergi kesintisi dışında bırakılması, hukuksuz, haksız ve mesnetsiz biçimde yapılan gözaltı ve tutuklamalara son verilmesi, tutukluların serbest bırakılması için bugün grev hakkımızı kullandık
|