İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

YAZAR YAZI

Kürt meselesi ve yurtta savaş cihanda savaş

Kürt meselesi ve yurtta savaş cihanda savaş

25 Eylül 2011 Pazar, 09:58

Nuray Mert /Milliyet

Çok zor bir süreç yaşıyoruz. Yaşadığımız olaylara ilişkin yorumlarımız farklı olabilir ama, böyle bir zamanda, söylediklerimizde ölçü, bizi siyasi olarak riske atmamak ve kamuoyu önünde yadırganmamak olursa, tarih önünde sorumlu oluruz. ‘Düşünce’ nerede farklılaşır, ‘çekince’ nerede devreye girer konusunda hüküm vermek zordur, o nedenle bu konuda ölçü herkesin kendi vicdanı olmak gerekir.
Son günlerde Ankara ve Siirt’te yaşanan vahim olaylar karşı çıkılmayacak, eleştirilmeyecek gibi değil. Bu kadarını yapmak zaten insanlık borcu. Ancak hiçbir vicdanın kabul edemeyeceği şeylere karşı çıkmak, yeterli olmadığı gibi sorunu çözmez. Kürt siyasal hareketinin vicdanları zorlayan çıkmazlara girmesinden medet ummak, o nedenle habire bunun altını çizmek, sadece vicdanımızı rahatlatır, düşünce konforumuzu garanti eder, o kadar. Asıl mesele, bu gidişata ‘dur’ demek olmalı.

Engelleri kaldırmak
Kürt siyasal hareketinin BDP, Öcalan, PKK ve diğer tüm unsurlarını tartışma ve eleştiri konusu edeceksek ve bu eleştirilerin karşılığı olmasını bekliyorsak, öncelikle, bu çizginin (şiddeti övmek dışında) kendini ifade etmesinin önündeki engelleri kaldırmak gerekir. Aksi takdirde, bizim eleştirilerimize cevap verme serbestisi olmayan bir çizgiyi eleştirmek havada kalmaya mahkûm oluyor. Bu çizgi, tam da bu nedenle, bölgede ciddi bir toplumsal karşılık buluyor, insanlar birçok durumda yasal sınırlar ve siyasal baskılar ile ‘savunmasız’ kılınan bir davayı eleştirmeyi hakkaniyetsiz buluyor. Türkiye kamuoyu ve Kürtlerin politikleşmiş kesimi ile duygu ve düşünce uçurumu derinleşiyor.
Bu koşullar altında kalkıp bir de, olan biten karşısında sadece bu kesime çağrı yapmanın hiçbir anlamı yok. Kürt meselesini yakından izleyen ve demokrat tavır iddiasında olanların bile, dönüp dolaşıp ‘PKK ateşkes ilan etsin, BDP Meclis’e girsin!’ talimatına bel bağlaması anlaşılır gibi değil. ‘Askeri operasyonlara son verilsin, PKK da ateşkes ilan etsin’ demek sıklıkla iddia edildiği gibi ‘devlet silah bıraksın’ demek değil. Tam tersine, çözüm konusunda samimi isek gerçekçi olan tek çağrı bu olabilir. Benzer bir şekilde, ‘BDP üzerindeki siyasal baskılar dursun, onlar da Meclis’e gelsin artık’ vurgusu yapılmadan BDP’yi Meclis’e çağırmak, Kürt meselesinin çözümünün yükünü tümüyle Kürt siyasal hareketine yıkmaktan başka bir şey değil. Bu yaklaşımın hakkaniyetli olup olmadığı bir yana, asıl önemlisi gerçekçi değil.

Çoğunluğu temsil etmiyor
BDP veya genel olarak Kürt siyasal hareketi zaten Kürtlerin tümünü ve çoğunluğunu temsil etmiyor, bu akım zaten ‘Kürt faşizmi’ deyip, siyasal müzakere sürecinden vazgeçmeyi mazur göstermek de son derece anlamsız. Ona bakarsanız, Cinnah’ın öncülüğünde, Pakistan’ın Hindistan’dan ayrılmasını savunan ‘Müslüman Birliği’ de, temsil etme iddiasında olduğu, Hindistan’daki tüm Müslümanları temsil etmiyordu. Ayrılma olduktan sonra ve halen Hindistan’da, Pakistan’dan çok Müslüman nüfus yaşıyor, ama bu, Pakistan davasını yok saymaya yetmedi. Üstelik Kongre partisi içinde yer alan Müslümanların varlığına, en önemlisi Gandi’nin tüm çabalarına ve Gandi’nin en önemli Müslüman müttefiklerinden Badşah Han’ın çabalarına rağmen yetmedi. Zira, Hindistan’da yaşayan Müslümanların bir kısmı, farklı bir politik kimlik ve davanın mücadelesini veriyordu. Hint milliyetçileri ve hatta milliyetçi çevre dışındaki birçok Hintli tarihçi, Pakistan’ın oluşturulmasını, bağımsızlık sürecinde, İngiliz emperyalizminin bir oyunu olarak tanımlarlar. Öyle veya böyle, Pakistan ayrıldı ve bunun çok büyük maliyetleri oldu.
Kürt meselesinin insani maliyetler büyümeden çözülmesini, birlikte yaşamanın halen mümkün olabileceği bir zeminin oluşmasını samimiyetle istiyorsak, beğenelim beğenmeyelim Kürt siyasal hareketini ‘karalamak’tan medet ummak yerine ‘muhatap’ almayı ve barış süreci için birlikte çalışmaya zorlamak durumundayız. Şiddete karşı çıkmak lafla değil, şiddeti devreden çıkarmak için çaba göstermek, ne gerekiyorsa yapmaya hazır olmakla mümkün olabilir.

Siyasi tutuklamalara son
Bu ise, sadece BDP ve PKK’ya çağrı yapmak yerine, operasyonlara ve siyasi tutuklamalara son verilmesi çağrısı yapmakla mümkün olur. Hem Öcalan ile sürmekte olan müzakere sürecini PKK’nın sabote ettiğini söyleyip, hem de birdenbire bu süreci sonlandırmak değil, müzakereleri sürdürmekle olur. Gerisi, Çetin Altan’ın sıklıkla gönderme yapılan ünlü tabiri; ‘Türkün Türk’e propagandası’ olmaktan ve sorunu büyütmekten başka bir işe yaramıyor, yaramayacak.
Nihayet, tüm görüşlerine katılmasam da, siyaset-şiddet ilişkisi üzerine yazdıklarını dikkate değer bulduğum Doç. Uğur Kömeçoğlu’nun son yazısında (Zaman, 23 Eylül) dediği gibi, ‘siyasetten vazgeçmek yerine siyasallaşmanın şiddet dışı olma koşullarını zorlamak gerekiyor’ ve Kömeçoğlu’nun da altını çizdiği gibi, AKP hükümetinin bu konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi beklenmeli.
Geldiğimiz noktada, başta hükümet, ama en kötüsü bazı ‘demokratlar’ın, başkaldıran’a ‘başkaldırma, sorun bitsin’, siyasal-toplumsal talepleri için mücadele edenlere, ‘bizim verdiklerimizle yetinin, Kürt sorunu çözülsün’ demeye getiren tonlarca demeç, yorum ve analizin hiçbir anlamı olmadığını görmek zorundayız. Yoksa, ‘Yurtta savaş, cihanda savaş’ gidişinin sonuçları bu ülkede yaşayan herkes için ağır olacak gibi görünüyor. Bu arada, ‘Cihanda savaş’ meselesi ise başka bir yazıya kaldı.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız