|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Bugüne nokta koyalım bir yıl sonra bakalım
24 Eylül 2011 Cumartesi, 07:40
Can Ataklı /Vatan
|
|
Bazı sıcak gelişmelerin varacağı sonuçları yaşadığımız anda fark edemeyebiliriz. Çünkü herşey “flu”dur, sıcak olayın tarafları tahmin edilemeyen ataklarda bulunabilir, varsaydığımız hedeften çok uzaklara düşebiliriz.
Bu nedenle kritik konularda en iyi cevabı zamanın kendi ruhunda bulabiliriz.
Şu sıralar yaşadığımız gelişmelerle ilgili söyleyecek yazacak pek çok şey buluruz. Ama aradan makul bir zaman, örneğin bir yıl geçtiğinde öngörülerimizin, arzuladığımız hedeflerin çok şaştığını görebiliriz.
Bazen de, sıcak gelişmelerin yaşandığı dönemi unutur, bir yıl sonra vardığımız nokta üzerinden yeni tartışmalar başlatırız.
Türkiye, herhalde özellikle dış politikada demokrasi tarihimizin en kritik dönemlerinden birini yaşıyor.
başbakan Erdoğan fırsatını bulduğu her yerde esip gürlüyor.
Bunun uluslararası arenada varacağı sonuçları henüz bilmiyoruz, ama Türkiye’de büyük prim yaptığı ortada. Vatandaşların büyük bölümü bugüne kadar hiçbir başbakanın dünyada bu kadar etkili olmadığına inanıyor, Erdoğan’ı dünyaya nizam veren bir lider olarak görüyor.
Oysa Libya ile politikamızın Türkiye’ye bir yarar sağlayıp sağlamayacağını şu anda bilemiyoruz.
Başbakan’ın Libya’daki konuşmaları, orada halktan gördüğü ilgi, Fransa Cumhurbaşkanı ve İngiltere Başbakanı’nın “rol kapma” çabalarıyla alay etmemiz, bizi şu anda tatmin edebilir zafer sarhoşuna çevirebilir ama sonucu görmemiz gerek.
Bir yıl sonrasını merak ediyorum.
Acaba alay ettiğimiz Fransa ve İngiltere mi Libya olayından daha kârlı çıkacak yoksa Türkiye mi?
Başbakan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda konuşurken “Libya’nın başka ülkelerde 170 milyar doları var, bunların üzerindeki blokajın kalkması gerek” dedi.
İşte işin püf noktası burada. Bu 170 milyar doların sadece 1.5 milyarı Türkiye’deki bankalarda, gerisi Avrupa ve Amerika’da. Üstelik bu paranın 37 milyar doları Kaddafi’nin ve yakınlarının şahsi parası. Batılı bankalar (tabii ki hükümetlerinin isteği doğrultusunda) bu paraları dondurdu.
Erdoğan Afrika kumlarında kahramanlık söyleminde bulunurken Fransa ve İngiltere Libya’nın yönetimine gelecek olanlarla 170 milyar doların pazarlığını yapıyor. Elbette karşılığında bir şeyler isteyerek.
O halde bir yıl sonra ne olacağını görmek gerek. Bakalım Türkiye, bırakın Libya’da belirleyici güç olmayı, 20 milyar doları aşan alacağını tahsil edecek mi? Ve bu süre içinde alay ettiğimiz Fransa ile İngiltere ve diğer batı ülkeleri ne kazanmış olacak?
***
İstanbul Erkek Lisesi’ne dokunmayın
Türkiye’nin en köklü okullarından İstanbul Erkek Lisesi zor günler yaşıyor. Önce okulun hem çok sevilen hem de uzun yıllardır görev yapan bazı yöneticileri ve öğretmenleri başka yerlere tayin edilmek istendi.
Hem öğrenciler hem veliler hem de eski mezunlar ayağa kalktı. Bu atamalara karşı çıktı. Bu kadar köklü bir okulun eğitim kadrosuyla oynamanın yanlış olduğu anlatıldı. Ama “kanun gereği” bu atamalar gerçekleşti.
Şimdi ise okul bambaşka bir skandalla çalkalanıyor.
Aldığım bilgiye göre, N. Y. adlı kişi, ilkokulu Amerika’da okuyan kızını, Anadolu liseleri ile ilgili bir yönetmelikten yararlanarak İstanbul Erkek Lisesi’ne kaydettirmek istedi. Ancak okul yönetimi N. Y’nin kızının durumunun bu yönetmeliğe uymadığını ayrıca Alman hükümetiyle yapılan anlaşma gereği kontenjanı bir kişi bile artıramayacaklarını söylediler.
N. Y. ise bu tavra hayli öfkelendi ve “Sizleri sürdüreceğim. Ankara’dan emir gelince bakalım ne yapacaksınız” tehditleri savurdu. Hemen ardından Milli Eğitim Bakanlığı’ndan “Adı geçen kişinin kaydını yapın” talimatı geldi.
N. Y’nin kızı perşembe günü itibarıyla okula kaydoldu. Dün öğrenciler öğleye kadar derslere girmedi veliler okul önünde toplanıp durumu protesto etti.
Şunu söylemek istiyorum; Ahmet Davutoğlu, müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, İstanbul Üniversitesi Rektörü Yunus Söylet, İstanbul Erkek Liseli. Hepsi AKP’li. Belli ki bu güzide okula damgalarını vurmak istiyorlar. Yanlış yapıyorlar. Bu köklü okulu siyasi hedefleri doğrultusunda yoğurmaya ve her alanda gördüğümüz gibi “ele geçirmeye” çalışmamalılar.
O kaydı yapılan küçük kızımız için de dramatik bir durum söz konusu. Hiçbir sınava girmeden, pek çok kişinin hakkını yiyerek başlanan bir eğitim kimseye yâr olmaz. O küçük kızımızın içinde bulunduğu durumu şu anda anlaması mümkün değil. Ama ya babası? Kızının “hak yiyen” biri olarak dışlanması, ömür boyu bu lekeyi taşıyacak olması o babanın hiç umrunda değil mi? Değer mi İstanbul Erkek Lisesi’ni ele geçirmek için bir babanın kızını bu duruma düşürmesine?
***
Tatil günlüğü
Sedir Adası ve Kleopatra Koyu
Gökova’ya gidip de Sedir Adası’nı görmemek olmaz. Helenistik çağda çok küçük bir yerleşim yeri olan ve üç adadan oluşan bu doğa harikası yerin en önemli özelliği “Kleopatra”nın da buradan geçmiş olması. Rivayete göre Kleopatra Sedir Adası’ndaki küçücük kapalı koyu çok beğenmiş, ama kayalıklar arkasını rahatsız etmiş. Bunun üzerine İskenderiye’den üç gemi dolusu kum getirilmiş. Kleopatra da burada arkasına bir şey batmadan rahatlıkla denize girmiş.
Rivayeti anlatanlar “Bu kum sadece İskenderiye’de var” diyorlar. Aslında tamamen palavra tabii. Gerçekten koyun kumu inanılmaz. Ama kum değil. Bir tür volkanik artık. Zamanında her gelen bir şişe doldurup hatıra diye götürmüş bu nedenle kumun beşte üçü yok olmuş. Şimdi müthiş bir güvenlik var. Görevliler ziyaretçileri turnike gibi bir yerden koya sokuyorlar ve çıkışta dikkatlice bakıyorlar ki “avcuna, cebine kum dolduran” var mı diye.
Teknesi olmayanlar Sedir Adası’na ya Akyaka’dan ya da Çamlı’dan gidebiliyor. Çamlı daha yakın. Her saat başı kalkan tekneler var. 20 dakika sürüyor yol, adaya giriş de ücretli.
Beni adaya götüren Taci Kaptan’la uzun uzun sohbet ettik. Adaya her gün değişik saatlerde 4 binin üzerinde ziyaretçinin geldiğini söyledi. Koydaki kumun azalmasından çok şikâyetçi “ama bu kum çeşitli mafsal rahatsızlıkları için harika. Gün boyu üzerini kumla örtenler var” dedi.
Çamlı’yı Akyaka Marmaris anayoluna bağlanan yol üzerinde üzerinde Saklıkent var. Görülmeye değer. Yemek yemek içinse Çınar’da hem et hem balık çeşitleri mevcut.
En güzeli ise dev çam ağaçları arasından kıvrıla kıvrıla giden muhteşem yol...
Yarın Dalyan günümü anlatacağım...
***
Hastaların “kök hücre turizmi” ile kandırılıp getirildiği ülkeler arasında Türkiye de varmış. Acaba “hücrelerimize kadar işlemiş” bu sahtekârlık için kök hücre tedavisi uygulansa kurtulabilir miyiz? (Gani Yıldız)
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|