İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

HABER

Caanım kadınlar...

Caanım kadınlar...

17 Aralık 2011 Cumartesi, 09:16

İslami kesimde kadınlardan konuşuluyor yine. Bir süre önce Akif Beki, feminizmi öldürmeye kalkışmıştı, Şimdi, de Ali Bulaç kadınları eve döndürmeye çalışıyor. “Pergel” gibiymiş kadınlar, sağ ayakları-sabit kadem- evlerindeymiş, sol ayaklarıyla istedikleri yere giderlermiş, öncelikle de Müslümanların “hayırlı meclislerine “...
Konuşsunlar, iyidir. Konuşuldukça Müslüman kadın için özgürlük ve eşitliğin ne anlama geleceği de daha iyi anlaşılacaktır.
Umarım, İslami kesimden kadınlar da bu tartışmaları erkeklere bırakmayıp katılırlar. Böylece, yalnız başörtüsüyle değil, özgürlük ve eşitlik anlayışıyla ilgili fikirlerini de öğrenme fırsatı buluruz.
Konu, Diyanet İşleri Başkanı ve İstanbul Müftüsünün kadınları camilerde daha fazla görmek yolundaki konuşmaları ile başlamış. Bulaç, kadının camiye, işe gitmesi, daha fazla görünür ve etkin olmasını İslami örfe yakıştıramıyor ve tam beş yazıdır kadının asıl yerinin ev olduğu konusunu işliyor. Ev dışını kadına yasaklamıyor elbette. Ama, kadının ev dışında çalışmasıymış, siyasal katılımıymış gibi konuların Batı’nin “gelişmişlik ölçütü” olarak tüm dünyaya, özellikle de İslam toplumlara empoze ettiği resmi/ideolojik bir görüş olduğunu söylemekten de kaçınmıyor.
Korkusu da, kadının önce camiye, sonra piyasaya çıkmasının önündeki engellerin “din içinden meşruiyet” bularak kaldırılması.
Sorun da burada... Kadın meselelerine İslam’ın kadına ilişkin örf, öngördüğü alem tasavvuru, ev ve aile hayatı perspektifinden değil, Batı modernizminin uygun gördüğü söylem ve pratiklerden bakılmaktadır. Bu nedenle, “erkek bakış açısına hapsolmayan bir kadın erkek eşitliği istemi” gibi, herkesin tekrarladığı bir Batı repliğini bugün “şirretliği feminizm diline çevirmiş mütecaviz birinden de, daha rafine biçimde Etyan Mahcupyan’dan da” duymak mümkündür!
Mahcupyan’a yöneltilen bu atfın anlamı da ne? Ne alaka? Bu soruya bir yazıyla cevap vermiş Mahcupyan. Cevabı ilginç; “dostu ondan yardım bekliyormuş.” Çünkü, Müslüman toplum bu konularda Bulaç kadar endişeli değilmiş, laik ve modern kesimden ise kimsenin çıkıp Bulaç’la tartışmaya kalkması beklenemezmiş; bu meseleyi tartışmak isteyen Bulaç da, çareyi onu bu tartışmaya katmakta bulmuş. O da dostunun yardımına koşmaya hazırmış...
Bir koyu liberalle İslami Örf’ten söz eden biri arasında kadınla ilgili bir tartışma merak edilmeyecek gibi değil. Bu nedenle bekliyoruz... Hele Mahcupyan, laik, modern, feminist kesimden Bulaç’la tartışabilecek birilerinin çıkamayacağını söylediğine göre, kendisinde gördüğü bu “tek adamlığın” hakkını vermesi de beklenmekte!
Yazıları okuyunca düşünmeden edemedim. Kadın istihdamını teşvikten artan işsizliğe, kadının aileye geleneksel katkısından piyasaya çıkmasına kadar birçok konuyu eleştirel bakan bu yazıları konuşmalı mı?
Kadınların argümanlarının iyi bilindiği bu konularda yeniden kalem oynatmaya değer mi?
Bilinmeyen ne söylenebilir; ya da söylenenler ne kadar dikkate alınır ki? En iyisi, bu tartışmayı iki “önemli şahsiyet” arasında bırakmak...
Zaten Ali Bulaç da, -bizlerden hangi yanıtları alacağını bildiğinden-sorularını “fakihlere ve dindarlara” soruyor. Örneğin bir sorusu şu: “İslam bilginlerinin icmaı ve ümmetin örfü acaba yanlış olarak dinin özüne aykırı olarak mı teşekkül etti ki, bugün onu değiştirmeye kalkışıyoruz?”
İslami örfü, “Allah’ın muradını Şer’i hükümler tatbik eden ümmetin ameli hayatında tahakkuk eden pratikler” olarak tarif ederken, örfü, doğru oldukları gibi, İslam’a da uygun olduklarından hukuk açısından da “kaynak” olarak görmekte.
Yani, aslında tartışılacak bir şey yok. Kaynak belli; ne dediği belli; bunu değiştirmeye kalkmak da kimin haddine!
Bu durumda, bırakınız feminist talepleri, genel anlamda insan hak ve özgürlüklerinden, ya da kadının siyasal, ekonomik, siyasal, kültürel konumunun güçlendirilmesi gibi taleplerden söz etmek bile mümkün değil.
Kadının toplum için, aile için, koca, için, çocuk için önemli olmaktan ötede bir “varlık ve güç” kazanmasını istemek? Olacak şey mi...
Hele, dünyayla, toplumla, hukukla, erkekle, aileyle, değerler sistemiyle ilişkisini belirleyen kuralları sorgulamaya kalkması? Haşa...
Onun için bırakalım, onlar bildikleri gibi tartışsınlar...

***

Ailemdem bir caaanım kadını yitirdim. Onun için ne söylesem az... Tam da Bulaç’ın dediği gibi örfe uygun, kadınların kadim terbiyesini almış bir kadındı. Akıllıydı, dirayetliydi; ama bunları herkesin yaşamını kolaylaştırmak için kullanan, kendinden önce çocuklarını, yakınlarını düşünen biri... Hepimizin gönlünde taht kurduğuna da kuşku yok. Ama, “acaba ne kadar kendisi olabilmiş, ne kadar kendisi için yaşayabilmişti” gibi şimdi bize kalan sorular da var.

Kaynak : MERYEM KORAY /Birgün

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2025 Bursa Bağımsız