İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

HABER

Kavgayı bitirip seçkinci anlayıştan sıyrılalım.Hani emek en yüce değerdi?

Kavgayı bitirip seçkinci anlayıştan sıyrılalım.Hani emek en yüce değerdi?

17 Aralık 2011 Cumartesi, 08:36

'Üç dönemdir yeniliyoruz. Önce kendimizi eleştirelim' diyen İnce, beş maddelik iktidar reçetesini açıkladı. Parti içi kavgalara son vermek ve seçkinci anlayıştan kurtulmak ilk ikisi

Meclis'in popüler isimlerinden CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce ile Yalova'ya 8 kilometre uzaklıktaki baba ocağı Elmalık Köyü'nde görüştük. Hem çocukluk günlerini hem gelecek planlarını hem de siyaseti konuştuk. İşte İnce'nin mesajları:
SİYASET YAPARKEN KORKUM YOK
- AKP'ye karşı siyaset yaparken korkum yok, çünkü ağzım kokmuyor, haram lokma da yemedim. Siyasetten bir kuruş çıkar sağlamadım. İhaleyle, iş takibiyle işim olmaz. Hayattaki ekonomik sloganım şu: Başımı sokacak bir evim, çadır kuracağım bir arsam, tekerlekleri dönen bir arabam, namerde muhtaç olmayacak kadar param olsun yeter. Allah'a şükür bunlara da sahibim. Vekil olmadan önce arsası babamın olan bu evin kabasını bir yılda bitirdim. Vekil olunca dokuz yılda içini tamamlayabildim.
- AKP, din-cami söyleminde ikiyüzlüdür. İstanbul Güngören'de cami arsasını satıyorlar, Malatya'da camiyi Hollandalı firmaya yıktırıyorlar. Sonra da cami siyaseti üzerinden CHP'ye sataşıyorlar. Ben bu ikiyüzlülüklerini ortaya koyunca rahatsızlıkları artıyor. Bana en çok bu nedenle kızıyorlar.

ÖNCE KENDİMİZİ ELEŞTİRMELİYİZ
- Önce kendimizi eleştirmeliyiz. Üç dönemdir yeniliyoruz. Bunu yeterince sorgulayamadık bence. Hep işin kolayına kaçtık. 'Kömür, makarna dağıtıp oy aldılar' söylemi hem eksik hem yanlış bir savunmadır. Bunu yetkili kurullarımızda sosyolojik nedenleriyle irdelememiz gerekir. Ancak unutmamak gerekir ki AKP de başlı başına uluslararası bir projedir. Bu ülkenin limanları, Tüpraş'ı, Petkim'i, Telekom'u, Tekel'i, Sümerbank'ı, Etibank'ı, fabrikaları, arsaları AKP tarafından satıldı. Malatya'daki füze kalkanı, Suriye ilişkilerinin geldiği nokta, KKTC'ye ilişkin sıkıntılar düşünüldüğünde düz mantıkla AKP'nin seçmenin gönlünü kazanmış bir parti değil, büyük bir oyunun parçası olduğu daha iyi görülüyor. Ancak çok da umutsuz değilim. 1919 şartlarından daha kötü değiliz.

BİR ÇIRPIDA 5 MADDE SIRALARIM
- Bu tabloda nasıl iktidar olabiliriz ona bakmak lazım. Ben bir çırpıda 5 madde sıralıyorum:
1- Kendi içimizdeki kavgalara son vermeliyiz,
2- Seçkinci yapı ve anlayıştan sıyrılmalıyız,
3- Daha çalışkan olmalıyız,
4- Haramdan korkan ve şu ana kadar CHP'ye oy vermemiş dürüst, namuslu vatandaşlarımızı mutlaka partiye kazandırmalıyız,
5- Ve son olarak ne yapıp edip Kürt seçmenden oy alabilmenin siyasi bir yolunu bulmalıyız.

MECLİS'İ YORGUN GÖRÜYORUM
- Daha ilk bütçesi olmasına karşın Meclis'i çok yorgun buluyorum. Çünkü karar alma gücü yok. Tek kişi belirliyor her şeyi. Hangi kanunun geçeceğine, kimin vali olacağına, kimin cumhurbaşkanı seçileceğine, kimin müsteşarlığa atanacağına hep bir kişi karar veriyor. Bu da Başbakan Tayyip Erdoğan. Aslında yasama faaliyeti bitmiş, bir bakıma yürütme yasamayı teslim almış durumda. Hatta yargıyı da ekleyebiliriz. Meclis'teki gerilimin esas sebebi de budur. Çünkü aynı zamanda siyasi bir kırılmadır.
- Siyasette üzerine gidemeyeceğim konu yoktur. Yeter ki bilgi, belge olsun. Asla korkmam. İnanmadığım bir şeyi de asla yapmam. Milletvekili olmak için kapılarda da beklemem.

'Babam sömürüyor' dedim, tokadı yedim
- Klasik bir köylü ailesinin çocuğuyum. Annem, babam hacıdır. 1964'te burada, Elmalık'ta doğdum. İlkokulu burada okudum. Ortaokul ve liseyi bazı köy çocuklarıyla bir minübüs tutup Yalova'da okuduk. Köydeki kural şudur: 6 yaşında inek otlatmaya başlıyorsunuz ki bu, hafif işçilik sayılıyor. 14 yaşında ise terfi edip tarlada çalışmaya başlıyorsunuz. Çocukluğumda 400'e yakın elma ağacımız vardı, onların işleriyle uğraştım.

KAÇ PARA MAAŞ ALIYORSUN
- Üniversiteyi Bursa'da okudum. Uludağ Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Fizik Öğretmenliğini 1986'da bitirdim. Üniversitede okurken yazları Yalova'ya gelip tarlalarda çalışmaya devam ediyordum. İlk sosyal demokrat girişimimi babama karşı yaptım. Babam bir kamyon almıştı. Bir de şoförümüz vardı. Bir gün ona 'Kaç para maaş alıyorsun' diye sordum. Cevabını aldıktan sonra nakliye, mazot ve vergileri düşürüp hesap yapınca bir anda maaşı bana az geldi. Bunun üzerine, 'Babam seni sömürüyor' dedim. O da gidip babamdan zam istemiş. Babamdan 'Sana zam yapamam' cevabını alınca da 'Oğlun Muharrem bile beni sömürdüğünü söylüyor' demiş. Bunu duyan babam da 'Ona zam yaparsam seni nasıl okutacağım' diyerek tokadı bastı.
- Teyzem sayesinde kitap okumaya başladım diyebilirim. Her yaz bize geldiğinde bana kitap getirirdi.

İlkokul 5. sınıfta okuduğum ve hayatımda en etkilendiğim kitap Jack London'ın 'Vahşetin Çağrısı'dır. Gençliğimde ise Erdal Öz'ün Denizlerin idamını anlattığı 'Gülünün Solduğu Akşam'dan etkilendim.
- Üniversitede sol grupların içindeydim. Büyüklerimiz bizi bazı sınavlardan geçirirdi. Örneğin bilet atmadan belediye otobüsüne binmek. Tartışma çıktığında 'Attım kardeşim' deyip işin içinden çıkarken büyükler bizi seyrederdi. Amaç ileride polisle yaşanabilecek bir sorunda deneyim kazanmak, yani 'Ötmemekti.'

'HANİ EMEK YÜCE DEĞERDİ'
- Sağcı bir hocamız vardı. Özellikle başarılı solcu öğrencileri kışkırtır, onların kavgaya karışmalarını sağlayıp disipline gönderilmelerini sağlardı. Bunun üzerine solcu öğrencilerle bir durum değerlendirmesi yaptık. Solcu bir hocamız vardı, ben de ona gittim. Ona sağcı öğrencilerin listesini sunup, bunlara zayıf not vermesini istedim. Beni beklemediğim bir şekilde fırçaladı. 'Hani emek en yüce değerdi, hani emeğe saygı?' diye bağırıp odasından kovdu. Bu bana eğitim hayatımda büyük ders olmuştur. Öğretmenlik yıllarımda sınav kağıtlarını okurken isimleri kapatır öyle okurdum.

Aleviler bu oyuna gelmez
- Ben mübadil-Karadenizli bir ailenin çocuğuyum. Mübadele dünyanın en büyük göçlerinden birisidir. Yüz binlerce insan vatan değiştirmiş, binlerce insan yollarda soğuktan, açlıktan ölmüştür. Dedemin dedesinin katırına, keçisine, yatağına, yorganına nasıl el konulduğunun resmi belgesi elimde bulunuyor. Bu acılarla yaşamış bir ailenin çocuğu olarak oraya takılı kalamam. Dersim de böyledir. Evet, Dersim'de acı olaylar olmuştur, kötülükler yaşanmıştır, ama takılı kalmamak lazım. Başbakan'ın buradaki derdi, tarihle yüzleşmek değil, CHP'ye blok oy veren Alevileri parçalamaktır. Alevilerin bu oyuna gelmeyecek kadar akıllı olduklarını düşünüyorum.

İhanet etmem
- Ben CHP'de kurultaya yönelik bir hazırlık içinde değilim. Asi değilim, bir kalkışma içinde değilim. İhanet asla etmem. Ben CHP ile değil, AKP ile kavga etmek istiyorum. Partimin milletvekilleri, il başkanları, delegeleri, belediye başkanları kimin ne olduğunu da toplumda kimin karşılık bulduğunu da görüyor. Zamanı gelirse, parti isterse sandık görevlisi de olurum, 'En tepedeki adam' da.

İflasla biten ilk ticaret!
- Çocukken yüzebilmek için köyün deresinin önüne 10-15 arkadaş taşlarla örüp set yapardık. Yorucu bir işti. Öğle sıcağında bir kilometreden koca koca taşları taşırdık. Yüzmek keyifliydi ancak set çok da dayanmazdı. Yıllar sonra fizik öğretmeni olunca mühendislik bilimine ters (dış bükey) set yaptığımızı anladım.
- Mahallenin futbol takımında büyük çekişme vardı. Futbol takımımıza forma almak istiyorduk. Bir tarla belirledik ve oraya karpuz ektik. Karpuzları satıp parasıyla forma alacaktık. Ancak kaptanımız İstanbul'a okumaya gidince karpuzlar da tarlada çürüdü. Forma da alamadık. Böylece ilk ticari faaliyetimiz iflasla sonuçlanmış oldu.

İncittiysem gönül alırım
- Foto muhabiri arkadaşlarımın çoğunu ismen bilirim, arkadaş görürüm. Sanırım bu son olayda biraz incindiler. Biz sabahlara kadar çalışırken onlar da bizimle çalışıyor. Sabahın 04.00'ünde tabii ki esniyorsun, uyukluyorsun. Arkadaşlar da bunu çekiyorlar ancak sorun bundan sonra başlıyor. Ertesi gün gazetedeki başlık, 'Uyuyan vekiller' şeklinde. İşte buna itirazım var. Benim hiç öyle fotoğrafım çıkmadı, ama bir gün çıkabilir. '18 saatlik çalışma sonunda uyuyakaldılar' gibi bir ibare olması lazım. Bunu göremiyoruz. Belki de foto muhabirlerinin üzerindeki bir mekanizma bu sonucu doğuruyor. Arkadaşlar ilk anda tepki gösterseler de iyi niyetimden şüphe etmeyeceklerdir inancındayım. Onları incittiysem gönüllerini de alırım.

Kaynak : A. Rezzak ORAL/AKŞAM

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2025 Bursa Bağımsız