A a muhalefetin, -pardon- anamuhalefetin yani Yeni CHP’nin “Gürsel Tekin” adlı Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili, Başbakan'a postayla, Server Tanilli'nin “Nasıl Bir Demokrasi İstiyoruz” kitabıyla, Alain Touraine'nin “Demokrasi Nedir?” kitabını göndermiş…
Aman ne iyi etmiş…
Bütün gazeteler, radyo ve televizyonlar, haber ağırlıklı internet siteleri kullandılar…
Böylesi muhalif bir hamle bugüne kadar yapılmamıştı…
Anamuhalefet ilk defa gündemi yakalamış, tepe tepe kullanıyordu…
Yeni CHP tabanı neredeyse düğün bayram edecek…
Ben de kalkış “Neredeyse” diyorum… Edenler gırla… Otobüsler tutup Anakara’ya yola çıkanlar, Gürsel Tekin’in ayağının altında kurbanlar keseceklermiş… Yalnız… Aralarında, kurbanın türü, cinsi konularında küçük tartışılar çıkmış… Neyse ki, “Koç” diyenler, “inek”, “öküz”, “dana”, “tosun”, “deve”, “keçi”, “koyun”, “kuzu” diyenleri ikna etmişler…
….
AKP’liler, “dünya lideri, ileri demokrasi aşığı, savunucusu, uygulayıcısı, uygulatıcısı” Genel Başkanları Başbakan’a, a a muhalefet –gene pardon- anamuhalefet Yeni CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in, iki adet “elerki” (demokrasi) içerikli kitap göndermesine fena bozulmuşlar…
Onlar da, Tekin’e, “Atatürk Devrim ve İlkeleri”ni anlatan bir kitap göndermeye hazırlanıyorlarmış…
Genel Başkanları Başbakan’ın gözüne girmek için, bu “kitap gönderme” işini ciddiye aldıkları kadar, “titiz” de davranıyorlarmış… Ola ki… İçlerinden biri kitabı okur, etkilenir, “sağlam” bir “Atatürkçü” kesilir diye…
….
Benim… Gayet “içten” ve “iyi niyet” temeline oturmuş bir önerim olacak: Kamutay (Meslis) içindeki, dışındaki bütün siyasi partilerin –ilk başta- genel başkanlarının, sonra genel başkan yardımcılarının, daha sonra parti merkez ve karar yönetim kurulu üyeleri ile parti meclisi üyelerinin veeee… Milletvekillerinin… “Ulusal Sağlık Konseyi”nin sağlık denetiminden geçmelerini gerçekleştirelim… Bu kadarla da yetinmeyelim: Psikolog ve psikiyatr gözetiminde olmalarını sağlayalım…
Onların, ülkenin, devletin ve halkın, böyle bir şeye öyle bir gereksinimi var ki!..
Ülkemizde, “Ulusal Sağlık Konseyi” yoksa -zor iş midir?- oluşturalım…
Böylesi “yararlı” ve “gerekli” oluşuma kim karşı çıkar?!.
Siyasilerimize sevgim ve saygım sonsuzdur. İnanıyorum ki… -Eğer yoksa- Ulusal Sağlık Konseyi’nin yaşama geçirilmesi için canla başla çalışacaklar… Seve seve ve koşarak “tedavi” olacaklar… Çünkü… -Dedim ya- Herkesten çok ve önce, onların gereksinimleri var!..
….
Geçenlerde, gündem bombardımanında “güme giden” bir konuyu da sizlerle paylaştıktan sonra yazımı noktalayacaüım:
13 Eylül 2011 Salı günü Milliyet Gazetesi’nde, “Plan sunuldu iddiası” başlıklı küçük bir haber yayınlandı.
“Namık Durukan” imzalı, “Ankara” mahreçli haberde, “Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, Kuzey Irak’taki PKK kamplarına yönelik sınır ötesi kara harekatı düzenleneceği iddiaları yoğunlaşırken çıktığı Irak turunu tamamladı” deniyordu ve haber şöyle sürüyordu:
“PKK ile mücadele edilmemesi halinde, Türkiye’nin duruma müdahale edeceği mesajını vermek üzere Bağdat’ta önceki gün Talabani ile görüşen Sinirlioğlu dün de Erbil’de temaslarda bulundu ve Kürt yönetimi lideri Barzani ile biraraya geldi. Sinirlioğlu’nun, Türkiye’nin beklentilerini net biçimde aktardığı görüşmede, bunların karşılanmaması halinde kara harekatı seçeneğinin gündeme gelebileceği uyarısında bulunduğu, olası bir kara harekatının kapsamını da masaya taşıdığı ifade edildi. Sinirlioğlu’nun, destek istediği Barzani’nin ise olası kara harekatına destek vermeyeceklerini ancak lojistik destekte bulunabileceklerini aktardığı ancak öncelikle ‘diplomasi’ için süre istediği iddia edildi.”
Bugüne kadar “yalanlanmayan” ya da “düzeltilmeyen” bu haberde, “… olası bir kara harekatının kapsamını da masaya taşıdığı ifade edildi” sözcükleri dikkatimi çekti!
Haberin çıktığı günden beri, Dışişleri Bakanlığı’ndan bir “düzeltme” dahi yapılmayan, “kara harekatının kapsamının masaya getirilmesi”ni kabullenemiyorum!
PKK terör örgütünün destekçilerinden Talabani ile Barzani’yle, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı, terör örgütü PKK’ya karşı başlatılacak askeri kara hareketinin ayrıntılarını, PKK’nın destekçilerinden Talabani ve Barzani’yle nasıl paylaşılır?!.
Siyasilerimiz, Ulusal Sağlık Konseyi “muayene”sinden geçmiş olsalardı, böyle bir rezalet yaşanmazdı!..
|