|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Laikçi Erdoğan
18 Eylül 2011 Pazar, 07:37
Kadri Gürsel/Milliyet
|
|
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Mısır, Tunus ve Libya’yı kapsayan “Arap Baharı” turunun kendi hedefleri açısından büyük bir başarı olduğunu tespit ve teslim etmek gerekiyor.
Başbakan Erdoğan bu geziye, hemen öncesinde İsrail’e soğuk savaş ilan etmiş ve bu ülkeyle sıcak savaşı da göze almış, yani İsrail karşıtlığını birkaç ölçek daha büyütmüş bir ülkenin lideri olarak çıktı.
Zamanlama ve içerik bakımından iyi tasarlanmış ve ardından ustaca uygulanmış bir hamleydi bu.
Bu yeni atılımın taze ve olgun meyvelerini, Kahire, Tunus ve Trablus’taki “Arap sokakları”ndan büyük bir hazla topladı Başbakan ve beraberindekiler...
Erdoğan’ın siyasi misyonu, gidilecek “Arap sokakları”nı önceden coşturmakla stratejik skorlar kaydetti.
“Arap Baharı” turunu daha geniş bir açıdan, Ramazan’daki Somali gezisiyle aynı bağlama oturtarak irdelemek lazım. Böyle yapınca, artık elle tutulur, gözle görülür bir hal almış bulunan “Ortadoğu’da liderlik arayışı”nın en azından bir boyutunda, AKP misyonu tarafından merhale kat edilmiş olduğu görülüyor.
Bu boyut siyasi liderlik midir?
Hayır, tabii ki değil. İdeolojik liderlik hiç değil. Olamaz ve zaten olmasın da...
Ama evet, “ahlaki liderlik”tir...
Geniş Ortadoğu’nun Gazze’deki mazlumlarına, Somali’deki açlarına, Suriye’deki müstebitin zulmettiği insanlarına ve Mağrip’te despotlarını henüz devirmiş istibdat mağdurlarına maddi ve manevi bakımdan sahip çıkma çabası...
Arayış, böyle özetlenebilir...
Kahire, Tunus ve Trablus’taki sokak manzaraları, Başbakan Erdoğan’ın ilk Arap Baharı günlerindeki bocalama ve kararsızlıklarının üzerine sünger çekti; Türkiye’nin Ortadoğu’daki bu değişimden yana saf tuttuğunu dünyaya gösterdi.
Daha da ötesinde bu gezi, “Erdoğan” adının çevresinde, karizması, gücü ve etkisi Türkiye’nin sınırlarını aşmış bir liderlik haresi oluştuğunu gösterdi.
“Arap Baharı”, ne Ankara ne de dünyadaki başka bir siyasi merkez tarafından öngörülebilmişti... Dolayısıyla, 2009’un başındaki Davos’tan itibaren İsrail’e cepheden çakmak suretiyle Türk ve pek tabii ki Arap sokaklarına da yapılan siyasi yatırımın arkasında bu isyan ve değişim öngörüsünün bulunduğunu herhalde kimse ileri süremez.
Arap Baharı’ndan önce sokaklardaki Erdoğan sempatisinin somut bir siyasi getiri sağladığından söz etmek de mümkün değildi. Hatta Arap rejimlerinde Ankara’ya tepki duyulmasına neden olan bir yönü bile vardı bu sempatinin.
Ve şimdi o Arap sokakları, kendilerine yapılan yatırımdan verim alınmasına engel olan otoriter rejimlerin bir kısmını devirdiler. Engel ortadan kalktıktan sonra ziyaret edilen Arap kentlerinin sokaklarından, Erdoğan’ın Türkiye’ye ve tüm dünyaya siyasi güç aksettirmesi böylece mümkün oldu.
Yatırımın semeresi bu başkentlerde o sokakları temsil eden yönetimlerin iş başına gelmesi nispetinde alınabilecek.
Kuşkusuz ki bütün bu “Arap Baharı” turunun en dikkat çekici mesajı, Başbakan Erdoğan’ın üç başkentte de “laikliği” önermesi oldu...
Laiklik mesajının diğer adresleri ise “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” misali, Batı başkentleri ve Türkiye idi.
Arap coğrafyasında laikliği savunmanın reaksiyon doğurabilecek riskli bir siyasi girişim olduğunu hem Erdoğan, hem de bütün Batı başkentleri biliyor. Her şeyden önce Arap halklarının güçlü bir laiklik talebi yok. Bu köşede, geçen 28 Şubat’ta “Müslüman demokrasi iş başında” başlığıyla yayımlanan yazıda TESEV’in bu ilgisizliğe “Türk modeli” bağlamında işaret eden araştırmasına değinmiştim; tekrar etmeye lüzum görmüyorum.
Başbakan Erdoğan’ın Araplar nezdinde riske edecek siyasi sermayesinin bol olduğunu, ancak bu bolluğu da hiçbir Arap liderliğinin göze alamadığı seviyede bir “İsrail karşıtı söylem ve eylemin” meydana getirdiğini tespit etmeliyiz.
İsrail karşıtlığı ve bunun neden olduğu “İslamcılık” algısı Araplara verilen laiklik mesajıyla giderilmek isteniyor. Batı ile Ortadoğu arasındaki “şahane denge” Erdoğan’ın oyun planında böyle kuruluyor.
Araplara laiklik mesajı sayesinde Türkiye’deki laiklik savunucuları, Erdoğan’ın sözlerinde bizatihi Erdoğan’a karşı sırtlarını dayayabilecekleri bir “duvar” bulmuş oluyorlar.
En hoşu da Başbakan Erdoğan’ın “laikçiliği”...
Çünkü evet, Erdoğan’ın dediği gibi kişi laik olmaz; dindar, ateist ya da “bilinmezci” vesaire olur. Ama Erdoğan gibi laikliği savunan bir Müslüman da sözlük tanımı gereği “laikçi”dir.
Türkiye’de laikliği savunanlar Erdoğan sayesinde artık göğüslerini gere gere “Laikçiyiz” diyebilecekler
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|