CHP'nin Erdoğan'dan kurtulma planı

15 Aralık 2011 Perşembe, 07:58

Cumhuriyet Halk Partisi, Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'ün görev süresini neden tartışmaya açtı sanıyorsunuz?

Bunun o kadar basit bir nedeni var ki...

Uzun zamandır \'CHP Çankaya'da kimi görmek ister?\' başlıklı bir yazı kaleme almak için fırsat kolluyordum. Dün gözüme ilişen bir haber, 'işte tam zamanı' diye düşünmeme neden oldu.

Oynadığı baş döndürücü futbolla uzay takımı olarak nitelendirilen Barcelona hakkındaydı haber.

İşte bu, dedim. İşte bu...

Bundan daha güzel hangi örnek anlatabilirdi ki, bu yazıda ifade etmek istediğim meramımı...

Türk siyasetinin Barcelona'sı sayılan Başbakan Erdoğan liderliğindeki AK Parti hakkında altını çizmek istediğim konuyla birebir örtüşüyordu haber....

Efendim, haber şu...

FIFA Dünya Kulüpler Kupası yarı finalinde Barcelona ile karşılaşacak Katar'ın El Sadd takımının teknik direktörü Fossati yaptığı açıklamada, \'Barcelona karşısında dengeli bir oyun istiyorsanız 15-16 futbolcu oynatmamıza izin verin. Böylece ancak bir şansımız olabilir\' diye konuşmuş.

Türk siyasetinin şu an içinde bulunduğu durumu bundan daha iyi anlatabilecek bir örnek var mı?

Nasıl durduracaksınız Başbakan Erdoğan'ı?

Hani şöyle bir dua daha önce telaffuz edilmiş midir bilmiyorum; Allah hiçbir partiye Erdoğan gibi bir rakip vermesin.

AK Parti lideri Başbakan Erdoğan'ın karizması, durmak bilmeden çalışması, siyasetin sadece geneline değil ayrıntılarına da olan vukufiyeti, kararlılığı, yılgınlık göstermeden yoluna devam etmesi, azmi ve gayreti Türk siyasetini iyiden iyiye kuşattı.

Diğer partilere siyaset yapılacak alan bırakmadı desek yeridir.

Merkezdeki sağ ? sol partilerin de, uçlardaki sağ ?sol partilerin de tabularına dokundu. Kapağını bile açmaktan çekindikleri tabularının örtüsünü sıyırdı.

Belli semboller üzerinden siyaset yapan partilerin elinden bunları aldı. Tabu gibi görünen konuları siyasetin demokratik tartışma ortamının içine çekti.

Konuşulmaz denilen konular Başbakan Erdoğan sayesinde konuşulmaya başlanınca, asıl konuşması gerekenler ve varlık nedenlerini bunlara bağlayanlar açığa düştü. Siyasi alan, rakip partiler adına iyiden iyiye daraldı.

Başbakan Erdoğan girdiği hiçbir seçimi kaybetmedi.

Sayın Erdoğan'la demokratik bir seçim ortamında sandıkta yarışmak imkansızlaştı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiği andan itibaren, uzun vadede bu işin sonunun nereye varabileceğini öngören çevreler, önce komedi bir yargı kararı ile belediye başkanlığı görevine son verip cezaevine attılar. AK Parti'yi kurup iktidara geldikte sonra da, darbe üstüne darbe planları yaptılar...

Sandık yoluyla durduramayacaklarını anlayınca, önce askeri veyasetle, ardından yargı vesayeti ile kıskaça almaya çalıştılar. Partiyi kapattırmak için düzmece haberlerle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdular.

O da olmadı, kamyuoyunun bir kısmını bildiği, çoğundan haberdar bile olmadığı suikast girişimlerinde bulundular.

Sözün kısası şu...

CHP, Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'ün görev süresinin 5 yıl olduğunu ispatlama gayretinde. Eğer bunu başarabilirlerse, Başbakan Erdoğan'ın 2012 yılında Çankaya'ya çıkmasını sağlayıp, siyasi arenayı tamamen kuşatan 'Başbakan Erdoğan Fenomeni'nden kurtulma derdindeler. İktidara gelmelerinin ancak bu şekilde mümkün olacağına inanıyorlar.

Başbakan Erdoğan 2012'de Çankaya'ya çıkarsa, 2014 yerel seçimlerinde başta İstanbul olmak üzere birçok önemli belediyeyi alabilme umudu da taşıyorlar. 'Erdoğan'sız AK Parti' ile girilecek bir sonraki genel seçim için de, zaten çoktan erken sevinç moduna girmiş vaziyetteler.

Muhalefetin aklından geçenleri Başbakan Erdoğan'ın öngörmemesi mümkün mü?

Kendi kariyer planları açısından da yeni bir viraja gelen Başbakan Erdoğan'da, bu zorlu sürecin başında ameliyat masasına yatarak bir bakıma rektifiye yaptı.

Başbakanlığı döneminde Turgut Özal da, 1987 yılı Mart ayında Amerika'da, dünyaca ünlü Dr. DeBakey'e 2,5 saat süren by-pass ameliyatı olmuş, 56 günlük bir ayrılıktan sonra Ankara'ya dönmüştü. Çankaya'ya giden zorlu yokuşu, daha sağlıklı bir bedenle aşmaya çalışmıştı.

Son olarak şu noktanın altını çizelim.

CHP, Cumhurbaşkanı Gül'ün görev süresi 5 yıldır diyor. Partisinin bu iddiası eğer kendisine son dönemde geri adım attırmamışsa, CHP'nin ünlü hukuk profesörü vekili Süheyl Batum bu konuda farklı düşünüyordu.

Geçtiğimiz yıl Süheyl Batum Habertürk'e konuyla ilgili şunları söylemişti:

\'Abdullah Gül'ün görev süresi 7 yıldır. Çünkü Abdullah Gül seçildiğinde cumhurbaşkanlığının statüsü 1982 anayasasının ilk şeklindeki statüydü, yani 7 yıl içindi. Yeni yasada cumhurbaşkanı 5 yıl için halk tarafından seçiliyor. Abdullah Gül ise parlamento tarafından seçildi. Abdullah Gül, eski statüye tabi bir cumhurbaşkanıydı. Dolasıyla görev süresi 7 yıldır. Bu metinde geçici bir madde olsaydı bu uygulanabilirdi. Aksi taktirde uygulanması mümkün değildir. Fransa'da bunun aynısı yaşandı. Chirac görevdeyken 7 yıldan 5 yıla indirildi görev süresi. Ama Chirac 7 yıl yaptı. Bir örnek daha vereyim. Milletvekili seçilme yaşı varsayalım 25. Ama anayasa değişti yaş sınırı 30'a çıktı. Seçilen vekilleri dışarı mı atacaksınız?\'

Süheyl Batum genel başkanına uyup, bu görüşlerinden vazgeçmiş midir, ne dersiniz?

Kaynak : Osman Özsoy /Yeni Şafak