| Tunceli'de 19 yıl önce faili meçhul cinayete kurban giden Ayten Öztürk'ün babası Hıdır Öztürk, cinayetlerden Mehmet Ağar ve Tansu Çiller'i sorumlu tuttuğunu belirterek, \'Çiller ve Ağar'la mahkemede yüzleşmek istiyorum. Gözlerinin içine bakıp, 'Bu cinayetleri işletirken hiç mi vicdanınız sızlamadı? Ey Çiller sen bir ana değil misin? Kendi vatandaşını öldüren başbakan olur mu diye sormak istiyorum'\' diye konuştu. 
 Kızı Ayten Öztürk'ü 19 yıl önce faili meçhul cinayete kurban veren Hıdır Öztürk'ün TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nda söylediği \'Cesedi parçalanmış, gözleri çıkarılmış, kulakları kesilmiş bir evladın babası olarak buradayım\' sözleri, 1990'lı yıllarda yaşanan dramları gözler önüne serdi. Evladı için duyduğu acıyı ve hasretini gözyaşları içinde Yeni Şafak'a anlatan Öztürk, 1990'lı yıllarda yaşanan cinayetlerden dönemin Başbakanı Tansu Çiller'i ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ı sorumlu tuttuğunu söyledi. Çiller ve Ağar'ın yargılanmasını isteyen Öztürk, şöyle konuştu: \'Onlarla mahkemede yüzleşmek, gözlerinin içine bakıp, 'Siz bu ülkenin insanlarına nasıl kıydınız? Nasıl bir vicdana sahipsiniz? Bu cinayetleri işletirken hiç mi vicdanınız sızlamadı? Ey Çiller sen bir ana değil misin? Kendi vatandaşını öldüren Başbakan olur mu? diye sormak istiyorum.\'
 
 JİTEM CİNAYETLERİ AYDINLATILSIN
 
 Öztürk, faili meçhul suikastların aydınlatılması için sarf ettiği çabaları nedeniyle Başbakan Tayyip Erdoğan'a teşekkür ettiğini söyledi. \'Erdoğan da benim gibi bir baba, torun sahibi, beni en iyi o anlar\' diyen acılı baba, duygularını şöyle ifade etti: \'Kendisine çok teşekkür ediyorum. Bir vatandaş olarak devletime, başbakanıma, bakanlarıma, vicdanlarına sesleniyorum. Bundan sonra babalar analar, evlatlar ağlamasın. JİTEM tarafından işlenen faili meçhul cinayetler açığa çıkarılsın. Benim gibi babaların yüreği rahatlasın.\'
 
 YÜREK SIZILARIM DİNDİ
 
 Öztürk, TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nda derdini anlatması sayesinde içinin rahatladığını söyledi. Meclis'e davet edilmekten dolayı yaşadığı mutluluğu belirterek, \'Artık kimseden korkmuyorum. 19 yıl sonra devletim beni çağırdı ve beni dinledi. İçim rahatladı. Hiç kapanmayan yürek yaramdaki sızılarım dindi. Bugün dünden daha iyiyim\' dedi.
 
 
 Seyfi Oktay sağırları oynadı
 
 Kızının ölümünün ardından Tunceli ve Elazığ Cumhuriyet Başsavcılıklarına başvurduğunu belirten Öztürk, \'Devlet sağır olmuştu, dilsiz kesilmişti. Hiç bir dava açılmıyordu. Savcılar, emniyet, devlet susmuştu. 19 yıl bu sessizliğe ağladım\' dedi. Öztürk, dönemin Adalet Bakanı Seyfi Oktay'a 3 Eylül 1993'te bir dilekçe ile başvurduğunu ancak Oktay'ın yazıya cevap dahi vermediğini belirterek, \'Demokrat bildiğim Seyfi Oktay'a Adalet Bakanı olduğu için bir dilekçe yolladım. Ama o da sağırları oynadı. Sessiz kaldı. Cevap bile vermedi\' şeklinde konuştu.
 
 
 19 yıl sonra artık korkmuyorum
 
 Kızına duyduğu hasreti anlatırken göz yaşlarına hakim olamayan acılı baba Öztürk, 19 yıl sonra artık korkmadığını ve devlete güvendiğini belirterek, \'Bir vatandaş olarak devletime, başbakanıma, ve herkese sesleniyorum. Bundan sonra babalar, analar ağlamasın. Bu cinayetleri yapan çeteleri kuranlar, ve bunları emrinde çalıştıran Tansu Çiller ve Mehmet Ağar'lar sorgulansın. Yargı önüne çıkarılsınlar\' dedi. 1990'lı yıllarda devlete hesap vermeyenlerin bugün artık yargılanma noktasına geldiğini anlatan Öztürk, \'Umutluyum, artık korkmuyorum, devletinde bunlardan hesap sorabildiği bir dönemdeyiz. Dün JİTEM'di, bugün Ergenekon, işte hesap verecekler. O gün suç örgütü oluşturanlar ve onları besleyenler Ağar ve Çiller'di\' diye konuştu
 |