İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

Güçlü ordu ve denge siyaseti

Güçlü ordu ve denge siyaseti

02 Eylül 2011 Cuma, 07:11

Deniz Ülke Arıboğan/AKŞAM

Ülkemiz asker-sivil dengesi konusunda öyle garip bir teamüle alışkın ki, bazı şeyler normale döndüğü zaman bunu anlamakta güçlük çekiliyor. Anayasanın 104. Maddesi gereği kendisine TBMM adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil etme görevi verilmiş olan Cumhurbaşkanımızın 30 Ağustos resepsiyonuna ev sahipliği yapması, kimilerinin sert eleştirisiyle karşılaşıyor. Genelkurmay Başkanının, Cumhurbaşkanının önünde selam durduğu fotoğraf ise sanki devleti ele geçirmiş işgal kuvvetleri varmış gibi, bir teslimiyet olarak algılanıyor.
Bu tuhaf ruh hali uzun zamandır gerçek menşeinden kopardığımız, sakatladığımız ve militerleştirdiğimiz elit-Cumhuriyetçi düşünce sisteminin bir ürünü. Bu düşünceye göre asker, cumhuriyetin kurucusu ve kollayıcısı olarak, her türlü eleştiri ve denetimden uzak bir biçimde, görevini bağımsızca yapmalı ve sivil otorite ile mesafeli bir ilişki içerisinde olmalıdır. Sivil otorite zaman zaman yaramazlık yaptığında kulağını çekmeli, zaten bilgisiz ve cahil olan Türkiye halkı yanlış yere oy verdiği zaman iktidarı dengeleyici bir rol üstlenmelidir. Ordunun ittifak içerisinde olması gereken halk grubu da bellidir; onlar iyi okumuş yazmış, Batı kültürü almış, memlekette olup biten her şeye kızan, beğenmeyen, tenkit eden ve her şeyin en doğrusunu bilen üst-vatandaşlardır.
Bu yaklaşım tarzı uzun yıllardır iliklerimize kadar işleyen bir yanlış anlayışı yansıtır. Bu anlayış Türk Silahlı Kuvvetlerine hem yasaların ve temel işlevinin çok dışında bir rol yüklemiş hem devletin en değerli kurumlarından birisinin, siyasetin kirli silahlarıyla yaralanmasına yol açmıştır. Oysa ordunun anayasal olarak rolü ve mevkii net bir biçimde tarif edilmiştir. Ondan bu çizgilerin dışında bir şeyler beklemek, siyasi bir mücadelenin tarafı olmaya zorlamak onu gereksiz bir savaşın malzemesi haline sokmaktan başka bir şey değildir. Duruma özet olarak bakarsak:

1- Genelkurmay başkanının cumhurbaşkanına selam durmasından daha doğal bir şey yoktur, bugüne kadar da hep böyle gelmiştir. Bu görüntüyü eleştirenler eğer herhangi bir resmi törene daha önce katılmış olsalar, tüm cumhurbaşkanlarına aynı saygının gösterildiğini de görebilirlerdi. Bugün bir fotoğrafa bakıp bu tür spekülasyonlar yapmak, ordu içerisinde rahatsız genç subaylar yaratma çabasından başka bir şey değildir. Durum spesifik olarak Genelkurmay başkanı üzerinde baskı yaratmak ve taraf olmaya zorlamak amacını da gütmekte. Necdet Özel'in daha Genelkurmay başkanı olmadan 'istifa etmedi' diye eleştirilmeye başlanması, bu konuda baskının süreceğini de gösteriyor. Genelkurmay başkanları üzerinde baskı kurma siyaseti Türkiye'de alışıldık bir tarzdır ve farklı kesimler tarafından uygulanmış ve etkili olmuştur. Bazen fotoğraflar, kimi zaman ses kayıtları, kimi zaman da sembolik davranışlar bu mücadelede araç olarak kullanılmıştır. Şimdi de aynı bildik yöntem izlenmektedir.

2- 30 Ağustos, bugüne kadar askerlerin sahiplendiği bir bayramdır. Sivil otoritenin bu konuda devreye girmiş olmasını kınamak yerine bu zaferi paylaştıkları için alkışlamak daha doğru bir tutum diye düşünüyorum. Her konuyu bir istismar alanı haline getirmesek de hep birlikte keyfini çıkartsak daha güzel olacak ama bu da artık mizacımız haline geldiğinden, pek umutlu olamıyorum.

3- 'Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye' sloganını destekliyorum. Lakin mesele bir ordunun güçlü olması fikrini nasıl algıladığımızda kilitleniyor. Kimisi güçlü ordu dendiği zaman askeri darbeleri, ceberut rejimleri algılıyor. Oysa ben bunu bir zaaf, hatta rejimin hastalığı olarak değerlendiriyor ve güçlü ordu kavramını 'sivil demokratik yaşamın tamamlayıcı unsuru' olarak görüyorum.

4- Dünya tıpkı kaynayan bir kazana dönmüş durumda. Ekonomik krizler, halk ayaklanmaları, doğal felaketler, açlık sefalet derken, konsantrasyonun demokratikleşmeden güvenliğe doğru kayması çok muhtemel. Yeni bir siyasi faza geçiş yapıyoruz. Hiçbir trend sonsuza kadar gitmez. Tarihin başından beri savaş ve barış, özgürlük ve güvenlik inişli çıkışlı dalgalar halinde gündeme gelirler. Siyasi devir değişiyor ve 'güçlü bir orduya' her zamankinden daha çok ihtiyaç duyacağımız kesin. Yeter ki, kurumlar anayasal olarak belirlenmiş hatlarından öteye gitmeye çalışmayıp, demokratik hukuk devletinin gereklerine uygun davransınlar

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız