|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Erdoğan’ın askeri vesayetle mücadelesi...
02 Eylül 2011 Cuma, 07:09
Hasan Cemal/Milliyet
|
|
Erdoğan, ‘Kürt sorunu’nda bazı adımları atamazsa ya da ‘asker sorunu’ndaki kadar kararlı ve yürekli davranamazsa, sivilleşme demokratikleşmeye yetmeyebilir de...
Mülkiye’den kıymetli hocam, eski dışişleri bakanlarından rahmetli Turan Güneş’in yeri geldikçe kullandığım bir sözü vardır:
“Briç kulübünde pişpirik oynanmaz!”
Turan Hoca’nın bu sözü Avrupa Birliği ve demokrasi bağlamındaydı.
Eğer AB’yi gerçekten istiyorsan, birinci sınıf demokrasi diyorsan, o zaman oyunu kuralına göre oynayacaktın.
“Benim özel koşullarım var, beni ikinci sınıf demokrasiyle idare edin” diye çamura yatmak olmazdı.
Hoca bunu sık sık anımsatırdı.
Ama Türkiye’de siyaset sınıfı uzun yıllar kendi kendini aldattı.
Tepesindeki ‘askeri vesayet’i kabullendi. Askerin darbelerle çizdiği ‘kırmızı çizgiler’in içindeki dar alanda oynadı.
Askerin devlet içindeki devlet gibi olan rolünden sadece kapalı kapılar arkasında yakınmakla yetindi.
Yani bizim siyaset sınıfı yıllar boyu briç niyetine pişpirik oynadı.
Bu durum, 2000’lerin başından itibaren, Ak Parti’nin seçimleri tek başına kazanması ve Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül ikilisinin kararlılığıyla ağır ağır değişmeye başladı.
Sancılı bir süreçti bu.
Darbe tezgâhlarından geçtik.
Çankaya Savaşları yaşandı.
Siyasal cinayetler işlendi.
27 Nisan gibi muhtıralar verildi.
Yargı düzeni, birçok olayda askerin son savunma hattı gibi davrandı ve 367 gibi hukuk skandalları yaşattı bu ülkeye.
Sanki asker ‘devlet içinde devlet’ti, sanki asker ‘eli silahlı bir siyasi parti’ydi.
Ama şunun altını çizin:
Erdoğan teslim olmadı!
Ve nihayet Türkiye’de de askeri vesayet sistemi çözülmeye başladı.
Bir başka deyişle:
Bizde de asker, demokrasilerdeki gibi, halkın oylarıyla seçilmiş sivil otoriteye tabi olmaya başladı.
Şimdi bunların sembolik ama önemli göstergelerini yaşıyoruz.
Milli Güvenlik Kurulu’nda oturma düzeninin değişmesi, siville askerin abus çehrelerle karşı karşıya değil, karışık oturmaya başlaması...
Yüksek Askeri Şûra’da, Başbakan’ın eskisi gibi yanında Genelkurmay Başkanı’yla değil, tek başına oturması...
30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerinde, kutlamaları eskisi gibi Genelkurmay Başkanı’nın değil, Başkomutan sıfatıyla Cumhurbaşkanı Gül’ün kabul etmesi...
Ve 27 Nisan e-muhtırasının Genelkurmay sitesinden dört yıllık bir gecikmeyle de olsa kaldırılması...
Buralara kolay gelinmedi.
Buraya gelinmesinde hiç kuşkusuz iktidar partisinin siyasal irade ve kararlılığı belirleyici rol oynadı.
Ama aynı zamanda gelinen nokta, ‘askerdeki değişim’in de habercisi sayılabilir. Siyasetten uzaklaşmak ve kendi asli görevlerine dönmek diye tarif edilebilir bu değişim...
Hem kafasal hem yasal değişimi gerektiriyor, askerin kendini demokratik bir dönüşüme tabi tutması...
Bugün yaşanmakta olan bir ‘geçiş süreci’dir.
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik dünkü Radikal’de bu geçiş sürecine ilişkin bir yol haritası çıkarmıştı:
Genelkurmay’ın Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması... Darbelere dayanak olan 35. Madde’nin kaldırılması... Jandarmanın yapısının değişmesi... Profesyonel orduya geçiş... Zorunlu askerliğin tartışmaya açılması... Askerlikte kötü muameleye son verilmesi... General Muğlalı adının Gürpınar’daki kışladan silinmesi... Askerlik derslerinin kaldırılması...
Askerin demokrasilerdeki olağan yerine oturması açısından hepsi önemli konular, dileriz, en kısa zamanda gerçekleşir, kâğıt üstünde kalmazlar.
Askere siyaset alanı kapatılmadan, sivilleşme olmadan demokrasi ve hukuk devletinin kapıları açılamaz.
Bunlar önkoşul niteliği taşır.
Ama şunu da belirtmek lazım. Sivilleşerek de demokrasi yolundan uzaklaşma olabilir.
Uzun lafın kısası:
Erdoğan, mesela ‘Kürt sorunu’nda bazı adımları atamazsa ya da ‘asker sorunu’ndaki kadar kararlı ve yürekli davranamazsa, sivilleşme demokratikleşmeye yetmeyebilir de...
O zaman da, sevgili Turan Hoca, bir yerlerden o muzip bakışlarıyla bıyıklarını oynata oynata bize seslenebilir:
“Briç kulübünde pişpirik oynanmaz!”
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|