İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

HABER

Muhalefetin karşısına çıkma özgürlüğü..

Muhalefetin karşısına çıkma özgürlüğü..

12 Aralık 2011 Pazartesi, 06:10

Pazar günü öğlen saatinde TRT’de Fuat Keyman, Oral Çalışlar, Fehmi Koru ve Mustafa Erdoğan’ın programında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarının bir kısmını izledim. Kılıçdaroğlu’na birçok konuda karşı çıkabilir, kıyasıya eleştirebilirsiniz ki bu her zaman fazlasıyla yapıldı- ama baştan beri her olayda, her icraatta tümüyle iktidarı destekleyen kişilerin karşısına tereddütsüz çıkıp soruları cevaplamasını, demokrasiyi bu özgürlükle gerçekten uygulamasını ancak takdir edebilirsiniz.

Başbakan Erdoğan veya Cumhurbaşkanı Gül bugüne kadar genellikle “kendilerine yakın duran” gazeteci ve akademisyenlerin katıldığı programlara çıktılar, iktidar partisi milletvekilleri ise zaten TV programlarına katılma veya açıklama yapma özgürlüğüne sahip değiller, oysa Kılıçdaroğlu’nun bu konuda kırmızı çizgileri yok, herkesle konuşabiliyor, herkesin konuşmasına hatta milletvekillerinin kendi partilerine zarar vermesine bile tahammül gösteriyor (ki AKP Grup Başkanvekili Canikli’ye bile “bu kadarı da fazla” dedirterek.).

ELEŞTİRİDEN KORKMADAN..

Demokrasiye gerçekten inanan partiler, siyasetçiler tartışma programları için hiçbir zaman “orada eleştiri yapılıyor, demek ki bize karşılar, katılmayalım” demez (bkz Fransa, İngiltere gibi ülkelerin tartışma programları).

En demokratik şekilde tüm partilere gerekli soruları soran ve doğal olarak da en çok icraatlardan sorumlu “iktidar partisinin uygulamalarını, yöntemlerini” tartışan programlardan kurtulmak için çözümü; “taraflı” olduklarını öne sürmekte ve onların ekrandan kaldırılması için elinden geleni yapmakta aramaz. Özellikle de tüm kanallar “gerçekten taraflı” programlarla doluysa ve bunlara hiçbir tepkileri olmuyorsa..

Bir iktidar, bir yanda bunları yaparken veya yazdıkları kitaplar, yazılar nedeniyle cezaevine gönderilmiş gazetecilerin aslında “terör örgütü üyesi oldukları için hapsedildiklerini” söylerken, demokrasinin can damarı olan “ifade özgürlüğüne, basın özgürlüğüne” saygılı olduğuna inandırabilir mi?

İşte Pazar günü Kılıçdaroğlu’nun en ufak bir rahatsızlık duymadan kendisine muhalif, hemen her programda eleştiren gazeteci ve akademisyenlerin her sorusuna cevap vermesini izlerken bunları düşündüm!


*****


Füze kalkanı tehditleri sürüyor!

İran daha önce de aynı tehdidi savurdu, ben daha önce de o tehdidin arkasından aynı soruları sordum, gelen panik mektuplarına bakılırsa hiç şüphe yok “başta Kayseri halkı olmak üzere” milyonlarca vatandaş da soruyor ama tek cevap, tek rahatlatıcı açıklama yok Hükümet’ten..

ABD’nin casus uçağı Sentinel İran tarafından ele geçirilmiş. Amerika yalanlıyor, onlar görüntülerle cevap veriyor ve İran’lı bir vekil “ele geçen casusluk araçları geri verilmez, ABD istese de bu uçağı geri vermeyeceğiz. Eğer İran’a herhangi bir saldırıda bulunurlarsa önce Malatya’daki füze kalkanı sistemini hedef alacağız. Bu İran’ın hakkıdır ve kesinlikle yapılacak” açıklaması yapıyor..

BİZE NE ABD-İRAN KAVGASINDAN?

Daha önce İran’ın Milli Savunma Bakanı söylemişti, şimdi de İranlı vekil söylemiş, peki Türkiye’den hiçbir cevap verilmediğine göre biz bunları duymazdan mı geleceğiz? “İran’da nükleer tehdit var, bölgeyi huzursuz ediyor, öyleyse biz de ateşe atlarız” mı diyeceğiz, bu mudur?

İyi de vatandaş olarak baktığında nükleer tehdit İran’da da var, İsrail’de de var, Rusya’da da var, bunların nöbetçiliğini yapmak bizim işimiz mi? ABD ile İran kapışacaksa neden önce biz hedef olacağız?

TÜRKİYE’Yİ FEDAİ SEÇTİLER

Avrupa ülkelerinin bu “füze kalkanını istememe” sebebi buydu, başka ülkelerin kapışmasında da kendileri okka altına gidecek, direkt olarak füze kalkanının hedef olmasından, bulunduğu bölgenin ve halkın zarar görmesinden kurtulamayacaklardı. Baştan reddettiler, biz ise anında kabul ettik. Çok kahramanız ya, aman halel gelmesin.. İlk günden beri “bu riskleri ve ayrıca kalkanın biyolojik tehlikelerini” soruyor, Hükümet’in toplumu bilgilendirmesi gerektiğini hatırlatıyoruz ama tık yok.

ABD, İsrail ya da bir başka ülke ile İran’ın kapışmasında “ilk hedef olacağımız”ın defalarca açıklanması üzerinde durulacak ilk konudur ve “Şike Yasası”nın sebep olduğu kargaşayı görünce böylesine hayati bir konudaki bu umursamazlık insanı korkutuyor. Hükümet’in en kısa zamanda İran’ın ısrarlı tehditlerine cevap vermesi ve topluma açıklama yapması gerekir.


*****


Dişiler ülkeyi terk etsin!

İzmir’de polislerin kadın dövmesi olayı ve buna bütün Türkiye’nin “izleyerek” şahit olması, utanmadan iki erkek bir kadına sille tokat girişmeleri... Dayakçı polislerin tepelerindeki kamerayı bile takmamaları, Adli Tıp’taki doktorun yanına “şiddete uğrayan kadın” girmeden içeri dalıp onu baskı altına almaları, daha sonra mağdur kadın vatandaşı ve ailesini ölümle tehdit etmeleri... Doktorun, kadının uğradığı şiddeti saklayan rapor yazması...

Savcının akıl almaz ve kendisi sorgulanmayı hak edecek şekilde “polisleri hapis cezasız kurtaracak ama mağdura ağır ceza getirecek” karara imza atması... Bu son olay gerçekten bugüne kadar sabrımızı taşıran diğerlerinin üstüne tüy dikti. O diğerlerini de hatırlayınca Türkiye’de artık alenen, açıktan açığa yargısından Adli Tıp’ına kadar “kasıtlı ve fütursuz bir kadın düşmanlığı” olduğunu kabul noktasına geliyoruz.

KAÇSINLAR MI, NE YAPSINLAR?

Hatta N.Ç. olayındaki dehşet verici mahkeme ve Yargıtay kararlarını, Siirt’te “4 öğrenciye toplu tecavüz” olayında yine suçluları kurtarma gayretlerini hatırlarsak “kadın ve çocuk düşmanlığı” diyebiliriz. İnsanın midesi bulanıyor uzay çağında bu ilkelliği, bu iğrenç olayları ve iğrenç kararları görünce.. Ne yapsın “dişi doğanlar” yani, polise bile güvenemiyorlarsa, şiddet uygulayanların-tecavüz edenlerin arasında polisler de varsa ne yapsın kaçsınlar mı? Yoksa kız çocuk doğuranlar yavrularıyla ülkeyi mi terk etsin?

Bunu yapamayanlar sonsuza kadar alçakların saldırısına mı uğrasın? Adalet olmayınca vatandaş buraya varıyor işte!

Kaynak : Ruhat Mengi /VATAN

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2025 Bursa Bağımsız