Teröre Karşı Yeni Birşeyler Söylemek Lazım

20 Ağustos 2011 Cumartesi, 07:19

Okan Yüksel/Politik Akademi

23 yıldır durmadan akan kan ve göz yaşına artık dur dememiz gerekiyor. 23 yıldır yitirdiğimiz binlerce vatan evladı için, gözü yaşlı anneler için bu kanlı oyuna bir dur demeliyiz. Ancak 23 yıldır teröre karşı uygulanan benzer politikalarla bu gidişe bir dur demek mümkün olacağa benzemiyor. Yeni birşeyler söylenmesi, yeni bir söylem geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bu noktada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın “Artık bıçak kemiğe dayandı” söylemini önsemsemekle birlikte anlamlı bulmuyorum: çünkü biz bu sözleri daha önce de pek çok kez duyduk…
11 Ekim 1988‘de Turgut Özal da “Bıçak kemiğe dayandı. Bu devlet kan döken teröriste bedelini ödetecek güçtedir.” demişti. 8 Aralık 1992‘de Süleyman Demirel de benzer bir söyleme devam etti: “Terör örgütü şimdi de masum çocukların canını almaya başladı… Bıçak kemiğe dayanmıştır.“ 6 Ağustos 1996‘da aynı sözleri Tansu Çiller de tekrarladı: “Terör ya bitecek ya bitecek. Bıçak kemiğe dayandı.“ 16 Aralık 1997‘de Mesut Yılmaz, 14 Şubat 1999‘da da Bülent Ecevit “Bıçak kemiğe dayanmıştır” dedi ama Türkiye’nin terörle savaşında değişen hiç ama hiçbir şey olmadı: 23 yıldır istenilen başarı sağlanamadı.

Bugün geldiğimiz noktada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da “Bıçak kemiğe dayandı. Bunun bedeli çok ağır olacak.” diyor. Öyle olmasını umuyorum ancak 23 yıldır söylenen bu sözlerin bir karşılığını göremeyen bir vatandaş olarak da bu sözleri anlamlı bulmuyorum.

23 yıldır hemen her kanlı terör saldırısı sonasında aynı bilindik oyunun oynanması, güvenlik kurullarının toplanıp sert mesajlar vermesi, “Jetlerimiz Kuzey Irak’ı bombaladı” haberlerinin yapılarak “halkının gazının alınmasının” artık benim için bir anlamı yok. Her seferinde bu oyunu izlemekten sıkıldım ve daha da acısı bunun teröre bir son vermediğini de 23 yıldır durmadan akan kanla görmüş olduk.

10 yıllık iktidarı süresince Türkiye’de olmaz, olamaz denilen, iyi ya da kötü, pek çok projeye imza atan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın ne yazık ki terörle mücadelede çok da başarılı olmadığını istatistikler gözler önüne seriyor. Terör eylemlerinin son bulduğu bir dönemde iktidara gelen Erdoğan’ın başbakanlığı süresince verdiğimiz şehitlerin sayısı şöyle: 2003 yılında 21, 2004 yılında 73, 2005 yılında 92, 2006 yılında 121, 2007 118, 2008 150, 2009 yılında ise 135 şehit…

Bu istatistiklerden yola çıkarak Erdoğan liderliğindeki Adalet ve Kalkınma Partisi‘nin teröre karşı kendisinden beklenen performansı gösteremediği, beklentileri boşa çıkarttığını söyleyebiliriz. Erdoğan’ın “artık bıçak kemiğe dayandı” açıklamalarını da Kürt Açılımı’nın istenilen sonucu vermemesi olarak değerlendirmek mümkün. Geldiğimiz noktada Erdoğan’ın aklında bir açılımdan çok askeri önemlerin olduğunu sanıyorum. Ancak bu önlemlerin de başarılı olacağını hiç sanmıyorum.

İster açılım politikaları olduğu gibi sürsün, isterse de geçmişte pek çok kez denenen silahlı çözüm tekrar denensin… Bu iki seçeneğin de terörü durdurmak noktasında yeterli olmadığını, başarısız olacağı inancındayım. Adalet ve Kalkınma Partisi‘nin teröre karşı bir üçüncü seçenek oluşturması; yani yeni birşeyler söylemesi, yeni bir söylem geliştirmesi gerekiyor. Bu alt yapı ve gücün Erdoğan’da da Adalet ve Kalkınma Partisi’nde de olduğunu düşünüyorum. Umarım yanılmıyorumdur.