Depremin ağır travmasına rağmen Wanlılar ayakta kalmanın yolunu arıyor ve buluyorlar. İlk depremden bu yana derme çatma barakada yaşayan, ancak geçtiğimiz gün çadır alabilen 5 kişilik Kaçar ailesi, 300 TL’lik yaşlılık maaşı ile hayata tutunmaya çalışıyor. Baba Abdülmecit Kaçar’ın (75) üç ayda bir aldığı 300 TL’lik maaşla, 3’ü çocuk toplam 5 kişi geçinmeye çalışıyor.
Herşeye rağmen inatla yaşamak!
Wanlı depremzedeler, yaşanan depremlerin ardından tüm olumsuz koşullar ve imkansızlıklara rağmen kendi imkanları ile hayata tutunmaya çalışıyor. Bunlardan biri de Kaçar ailesi. 5 kişilik Kaçar ailesi, 7.2 şiddetindeki depremin ardından geçtiğimiz güne kadar derme çatma bir barakada yaşıyordu. Ancak geçtiğimiz gün çadır alabilen Kaçar ailesi, az da olsa dondurucu soğuklara karşı korunabiliyor. Baba Abdülmecit Kaçar’ın (75) üç ayda bir aldığı 300 TL’lik maaşla, 3’ü çocuk toplam 5 kişi geçinmeye çalışıyor. Aile, yakacak ihtiyaçlarını ise çevreden topladıkları çalı çırpı ile karşılıyor.
Çocuklar önemli
Depremin ağır travmasına rağmen Wanlılar ayakta kalmanın yolunu arıyorlar ve buluyorlar. İlk depremden bu yana derme çatma barakada yaşayan, ancak geçtiğimiz gün çadır alabilen 5 kişilik Kaçar ailesi,
300 TL’lik yaşlılık maaşı ile hayata tutunmaya çalışıyor
Anne Şerbet Kaçar, çocukları kalkmadan sabah erken saatlerde yola çıkarak çevreden çalı çırpı, poşet, karton, kağıt toplayarak, sobayı yakıyor. Biri 4, biri 7 ve diğeri 9 yaşında olan çocukları da oyun için kendilerine yaptıkları kulübede zaman geçiriyor. “Dondurucu soğukta montları, ayakkabıları yok. Bir türlü içeri girmiyorlar. En küçük oğlum hasta ama hastaneye götüremiyorum” diyen anne Kaçar, yaşadıkları imkansızlıklara dikkat çekiyor. En çok çocuklarını banyo yaptırırken zorlandığını belirten anne Kaçar, çocukları için kendi sağlığını unutmuş durumda.
Halk yardım ediyor
Baba Abdülmecit Kaçar da, “Nasıl geçmişte bizi göç ettirmek için çeşitli yollara başvurduysalar bu da o anlardan biri” diyerek, yardımların gelmemesini devlet politikalarına bağlıyor. Hiçbir yardım almadıklarını ifade eden baba Kaçar, sadece Bölge halkından kendilerine yardım geldiğini belirtiyor. Baba Kaçar, “Maddi durumumuz iyi değil. Kömürümüz yok. Sağ olsunlar komşularımız bazen yemek falan getiriyorlar. Dün akşam biraz bulgur, pirinç ve giysi getirdiler. Yine de hayatın tüm zorluklarına rağmen yaşamaya çalışıyoruz” dedi. WAN
Çewlîg yarı yarıya hasarlı
BDP Çewlîg (Bingöl) Milletvekili İdris Baluken’in soru önergesini yanıtlayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Çewlîg’de (Bingöl) hasarlı konut sayısının yüzde 58 olduğunu bildirdi. Çewlîg’in 1972’den bu yana depremsellik açısından en fazla incelenen bölgelerden biri olduğunu söyleyen Bayraktar, 1 Mayıs 2003’te kente meydana gelen depremin ardından il genelinde hasarlı konut oranının yüzde 58 olduğunu kaydetti. Bayraktar, hasarlı konutların ne kadarının yıkılıp yenilendiğine ilişkin net bir bilgi vermezken, depremin ardından 402 bin 735 metrekare alanda yıkım ve enkaz kaldırma çalışması yapıldığını açıkladı.
Çewlîg’in neden afet bölgesi ilan edilmediğine ilişkin soruya ise afet bölgesi ilan etme yetkisinin hazırlanacak raporlar doğrultusunda Bakanlar Kurulu’na ait olduğu yanıtını verdi.
Sicil numarası rüşveti engelleyecek mi?
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Wan depreminde sınıfta kalan inşaat sektörüne çekidüzen vermek için yeni tedbirler aldı. Artık her müteahhidin bir sicil numarası olacak. Çürük inşaat yaptığı tespit edilen müteahhitlerin faaliyetleri durdurulabileceği gibi meslekten men de edilebilecek. Uygulamaya göre Bakanlık, müteahhitleri sicil numarası üzerinden Türkiye’nin neresinde iş yaptığını ve işin işleyiş şeklini merkezden takip edecek. Bütün bunların inşaatların daha sağlam yapılmasını sağlayıp sağlayamayacağı, bu kayıtların ne kadar ciddi tutulacağı ise merak konusu.
Marmara diken üstünde oturuyor
17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinde hasar gören Sakarya’da, 12 yıl geçmesine rağmen hâlâ onarılmayan, üstelik iddiaya göre üniversitelilere kiraya verilen binalarla ilgili uygulama, ‘rötarlı olarak’ Düzce’ye de uzandı. Düzce Valiliği 30 Mart 2012’ye kadar binasını onaranlara iskan izni verilmesi istedi. 30 Mart’tan sonra hâlâ başvurmamış olan binaların ise tıpkı Sakarya’daki gibi önce elektrik, su ve doğalgazları kesilecek, ardından yıkıma geçilecek. Ancak ilde orta hasarlı 1238 binada bulunan 2 bin 357 hane ve 650 işyeri ile 239 deponun güçlendirilmesi gerekiyor. Güçlendirme süreleri bir kez daha uzatılan bu binaların 558’i kent merkezinde. Binaların yüzde 90’ı dolu ve içlerindeki nüfus da 7-8 bin civarında. Buna karşın, Bolu, Kocaeli ve Yalova’da güçlendirme çalışması yapılmayan konut ve işyerlerinin sonu hakkında bir yaptırım planlamadığı ortaya çıktı.
Yine yangın: 9 kişi zehirlendi
Wan’da iki ailenin birlikte kaldığı çadır yandı. Yangında, 2’si çocuk ve 1’i hamile kadın olmak üzere 9 kişi dumandan zehirlenerek hastaneye kaldırıldı.
Wan’ın Bostaniçi Beldesi’nde Çekem ve Oktatar ailesinin birlikte kaldığı çadır yandı. Gece 03.30 sularında çıkan yangına elektrik sobasının neden olduğu öğrenilirken, Sipan ve Zeynep Çekem isimli 2 engelli çocuk ile Amina Çekem isimli hamile kadın olmak üzere toplam 9 kişi çıkan dumandan zehirlenerek hastaneye kaldırıldı. Çadır olmadığından dolayı zor şartlar altında aldıkları bir çadırı ortak kullanan Çekem ve Oktatar ailesine ait televizyon, battaniye ve yorganların tamamı yanarak kullanılmaz hale geldi. Kendi imkanlarıyla çıkan yangını söndüren aileler, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Ağustos ayına kadar bekleyin” açıklamasına tepki gösterdi.
Gece saatlerinde çıkan yangını oğulları ile birlikte zor şartlar altında söndüren baba Şükrü Çekem, “Gelsin Sayın Başbakan bir gün dayanabiliyorsa ben çoluk-çocuğumla yıkılan evimde kalacağım” dedi.
İtalyan heyet Wan’da incelemelerde bulundu
KCK duruşmasını izlemek için Amed’e (Diyarbakır) gelen İtalyan heyeti, deprem bölgesi Wan’da incelemelerde bulundu. Heyeti ağırlayan Wan Belediye Başkanı Kaya, kriz yönetiminin kendileri ile hiçbir bilgiyi paylaşmadığını belirterek, “Belediyelerimiz ve Türkiye’deki gönüllü kurum ve kuruluşlarla birlikte önemli çalışmalar yaptık” dedi.
KCK duruşmasını izlemek üzere İtalya’dan gelen 40 kişilik heyet, Amed’in ardından Wan’a gelerek, deprem bölgesinde incelemelerde bulundu. Heyet ilk olarak Wan Belediye Başkanı Bekir Kaya’yı ziyaret etti. Heyette kısa bir açıklama yapan Av. Mario Angellellı, Amed’de devam eden KCK duruşması için Türkiye’ye geldiklerini ancak bir arkadaşlarının PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatı olduğu gerekçesiyle sınır dışı edildiğini söyledi. Birçok baskıya maruz kaldıklarını aktaran Angellellı, “Yaptığımız çalışmalar sürekli izleniyor. Bu konuda büyük bir sıkıntı yaşıyoruz. Diyarbakır’dan sonra Van’a gelerek deprem sonrası halkın sorunlarını yerinde görmek istedik. Burada yapacağımız incelemelerin ardından döneceğiz” dedi. Deprem ile ilgili heyete bilgi veren Wan Belediye Başkanı Bekir Kaya, deprem sonrası halkın barınma sorunu çözülmediği için halkın büyük bir bölümünün göç ettiğini aktararak, halen halkın barınma sorunları yaşadığına dikkat çekti
|