Kanser değil açıklaması gayri ciddi...

10 Aralık 2011 Cumartesi, 06:17

Cerrahlar arasında yapılan yorumlar Başbakan'ın hastalığının kanser olduğu, hatta karaciğer ve/veya akciğerde metastaz yapmış olduğu yönünde...

Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Mehmet Füzün'ün Başbakan Erdoğan'ın sağlığı ile ilgili olarak önceki gün yaptığı açıklama Türkiye'nin en renome ve en kaliteli cerrah çevrelerinde gayri ciddi bulunuyor.

Türkiye'de hekimler tıpkı üniversiteler gibi siyasal ortamın korkutuculuğu nedeniyle konuşmuyor ama kendi içlerinde sürekli değerlendirme yapıyorlar.

Her toplumda her konuda o konuyu iyi bilenler kendi alanlarında olanları yorumlarlar, bu hekimler için de geçerlidir.

Toplumlarda siyasi ortam rahatsa bu değerlendirmeler basına da yansır ama ortam rahat ve serbest değilse bunlar gizli kalır.

Bu genel geçer bir kuraldır.

Şimdi.

Prof. Füzün'ün Başbakan'ın ameliyatı ile ilgili olarak yaptığı, \'Ben de ameliyatında bulundum, kolon kanseri değildi, bağırsağından 20-25 santimlik bölüm çıkartıldı ama polipler iyi huyluydu\' açıklaması üzerine Türkiye'nin renome cerrah çevreleri bu açıklamayı nasıl değerlendiriyor sorusunun cevabını merak ettim ve bazı isimlerle konuştum.

Cerrah çevrelerinde bu açıklamanın şu şekillerde değerlendirildiğini öğrendim:

1-Cerrahlar arasında yapılan yorumlar Başbakan'ın hastalığının kanser olduğu, hatta karaciğer ve/veya akciğerde metastaz yapmış olduğu yönünde

2-Alınan bazı somut duyumların yanı sıra, ameliyatın niteliği, uzunluğu ve hastanın nekahat dönemine dair gözlemlenebilen tablo cerrahlara bunu düşündürüyor

3-Çok tecrübeli hekim ve cerrahlar Prof. Füzün'ün açıklamasını gayri ciddi ve inanılmaz buluyor

4-\'20-25 cm'lik bir bağırsak parçasının alınması ile poliplerin iyi huylu olması durumu genel olarak çok çelişkili. Çok çok nadiren çok aşırı büyümüş (10 cm çaplı mesela) bir iyi huylu polip bağırsak dokusunu çok incelterek ve tamamen bozarak bağırsaktan parça kesilmesini gerektirebilir ama bu hakikaten çok nadir bir durumdur\' yorumu yapılıyor

5-\'Başbakan'ın ameliyatı hakkındaki açıklamayı neden \'primer\' doktoru, yani ameliyatı asıl olarak yöneten ve tatbik eden doktoru değil de, tali doktor konumundaki Füzün yapıyor?\' diye soruluyor

6-Prof. Füzün'ün bu açıklamayı yapmasının bağlayıcı ve resmi olmadığına işaret ediliyor ve Frof. Füzün'ün bu resmi ve bağlayıcı olmayan açıklamayı yapmış olmasında YÖK başkanlığına talip olmasının etkili olduğu düşünülüyor

Bunlar renome cerrahların yorumları.

Şimdi ama...

Dikkat çekmek istediğim bir başka husus daha var.

Başbakan'ın bazen bir olayın toplumda yanlış anlaşılarak ve yanlış yorumlanarak tarışılmasını uzun süre izlemek ve hiç tepki vermemek gibi bir huyu olduğunu...

Hükümet'i, Başbakan'ı ve yakın çevresini bilhassa da AB müzakereleri sürecinde yakından izlediğim dönemden biliyorum.

Diyelim ki basında, Başbakanla ilgili bir haber veya yorum oluyor.

Buna herkes inanıyor, konu haftalarca tartışılıyor ama yazılanlar doğru değil.

Ve, bazen de şöyle oluyor ki, Başbakan ve çevresi hiç tepki vermiyor ve sanılıyor ki, yapılan yorumlar doğru.

Oysa gerçekte olan şu ki, Başbakan basında yapılan haber ve yorumların isabetsizliğini büyük bir zevkle izliyor ama buna tepki vermeyerek eğleniyor basınla.

Bu durumu en az birkaç kez izledim o zamanlar ve, \'Madem bu haberler yanlış, neden tepki vermiyorsunuz?\' şeklindeki sorularıma Başbakan'ın yakın çevresinden, \'Yapsınlar, eğlendirici oluyor\' yorumunu aldım.

Başbakan'ın bu tutumunun bir nedeni bazı durumlarda basının etkisinin sınırlı olduğunu bilmesi ve bu haberlerden dolayı bir zarar görmeyeceğini düşünmesi ve bunun rahatlığı ile de basındaki yanlış haberlerle eğlenmekten zevk alabiliyor olması.

İşte...

Bu son Başbakan'ın sağlık durumu ile ilgili yapılan yorumlara Başbakanlık veya resmi hastane açıklaması gelmemesinin sebebi de...

Çok az bir ihtimal de olsa Başbakan'ın kendisi ile ilgili yapılan hastalık yorumlarını izlemek istemesi olabilir.

Ancak, eğer durum buysa, yani Başbakan kanser olmadığı halde resmen açıklama yaptırmamışsa, bir müddet sonra bu açıklama yapılır yine de.

Yani sebep Başbakan'ın yapılan yanlış yorumlarla eğlenme isteği ise, bir müddet sonra, \'Başbakan kanser değil\' açıklaması olur.

Yok, eğer bu açıklama gelmezse bu Başbakan'ın kanser olduğuna delalettir kanımca.

Benim şahsi görüşüm Başbakan'ın hastalığının başlangıç/orta evrede bir kanser olduğu yönünde.

Ancak bu durum onun akut bir tehlike içinde olduğunu göstermez, yani en azından uzunca bir müddet normal yaşayabilir.

Bir de şunu belirteyim.

Herkes, hepimiz heran, herşey olabiliriz, yaşam ile ölüm arasındaki çizgi çok incedir zaten.

Hiç kimse de bu dünyada hastalıklardan ve ölümden vareste değil.

Ayrıca...

Hastalık da yaşamın bir parçası ve insanlar hastalıkları ile de çok değerli ve anlamlı yaşamlar sürebilirler.

Fakat Başbakan'ın hastalığının Ortadoğu tipi bir iklime benzer bir halde ele alınması, bu konuda toplumsal oto-sansür uygulanıyor olması, yapılan açıklamaların gayri ciddi ve birbiri ile tutarsız olması ve bunu yapanların Türk Tıp tarihine saygısızlık yapmaktan imtina etmemesi, toplumun aklı ile alay eder gibi konuşması bana uymaz.

Ben alıştığım demokrasi ve toplumsal kültür dışına çıkmadan yaşamaya kararlı bir T.C vatandaşıyım.

Kaynak : Safile Usul /Gazeteport