Kale yıkıldı, Bursa durulur…

18 Ağustos 2011 Perşembe, 08:10

Aysun KARLI

Vayyy vayyy vayyy çantaya bak diyeceğim ama Mavi’nin bu reklamları CHP’ ye uyarlanmaz ki?

Uyarlasak ne olacak? Direkt operasyon gülleri.

Düşük profilli, az konuşan, memur karakteri yüksek bir MYK yapısında artan Baykal ve Sav’cılarla yeni dönemin haritası ortada. Örgütler Tekin’den gitti, Bursa’nın da yönetimden bir kalesi. Yani kaleler tamamen yıkıldı.

Tabi, ‘demiştim’ demeyeceğim ama birkaç ay öncesinde Sena Kaleli ‘değişir’ dediğimde mesele sadece kodları okumakla ilintiliydi.

Nitekim Kemal Kılıçdaroğlu da gerekçe göstermedi, değiştirdi.

‘Tadilat revizyon gerekli’ bakış açısıyla kendince durumu özetledi.

Geçen hafta Sena Hanım’a sormuştum bunu.

‘Gocunmam’ diye yorumlamıştı, hatta ‘daha rahat daha çok hizmet ederim’ şeklinde açıklık getirmişti.

Dün de tatilde kendisiyle son durumu konuştuk.

Gocunmamıştı, rahattı.

Ama geriye dönük siyasal hamlelere baktığınızda her ne kadar ötekileştirme sözlerine karşı çıksa da Akdoğan’ın il başkanı olmaması için sıkı çalıştı.

Fakat iş zaman zaman öyle hala geldi ki yapılan her adım genel merkezin hamlesiymiş gibi yansıtıldı.

Oysa kongreden 2 gün önce Gürsel Tekin’le yaptığım görüşmede o kimseden yana taraf olmayıp, tarafmış dedikodularına karşı çıkıp açıkça anlatmıştı.

‘Kongreyi iptal edecek olsak niye yapalım. Eşitiz. Eski hesaplar açılırsa o zaman müdahale ederim’

Gerçi o müdahale işi de artık Nihat Bey’de. Artık matkabı nasıl kullanır görürüz.

Eski Baykalcı, alevi kökenli Matkap’la delege operasyonları başlar, Mayıs kurultayına kadarda durum aynen böyle gider.

Neyse, işte Sena Hanım’ın eksik kaldığı nokta da siyasal atraksiyondu.

Oyunun kuralları onun istediği gibi olmadı. Bence çevresindeki akıl hocalarının da yönlendirmeleri etkendi. Nitekim üst düzey siyasal yöneticilik Kamil Koç’u profesyonelleştirme mantığı gibi yürümedi.

‘Nasıl yorumladınız’ diye sordum beklediği kararı…

Yanıtı önce şu oldu Kaleli’ nin:

“Elimdeki evrakları bilgileri dosyaları teslim ediyorum. Gayet olgunlukla karşıladım. Gocunmadım. CHP dinamik bir parti. 9 kişi değişti. Genel başkanın takdiri. Biz kısa sürede olsa güzel çalışmalar yaptık”

Sohbetimiz sürerken düşündüren bir Bursa analizi yaptı.

Sözleri aynen şöyle:

“ Bursa’ da şimdi daha rahat durulur. Sakinleşecek Bursa”

Hemen araya girdim sözü üzerine;

“Sena Hanım öyle bir söylediniz ki, sular durulur, sakinleşir diyorsunuz. Şimdi siz olmazsanız sorun olmayacak gibi sanki sizden kaynaklanıyor muş izlenimi doğuyor”

O da devam etti... Aslında şu off the record kültüründen bir sıyrılsa pat pat atacak golleri ama susarak konuşmayı yeğliyor. Benden sonra devam etti:

“ Bursa daha iyi şimdi kendi işine bakar. O kadar çok sorun var ki. Olmayan kavgaları büyüttük. Kavgalar ürettik. Bundan da çok rahatsızdım. Şimdi çirkin değerlendirmelerin muhatabı olmayacağım. Daha verimli olacağıma inanıyorum. Bu kadar negatif enerjinin içinde olmak rahatsız etti.”

Telefonu kapatmadan ettiği son söz de önemliydi:

“Bazen böyle küçülerek büyümeli’

Artık bu bir nadas mı olur, nekahat dönemi mi süreç gösterir…

Ama yeni kararlar CHP kulislerinde ‘Son Bursa kongresi ve yaşananların sonucu’ olarak yorumlanıyor.

Ardından CHP İl Başkanı Gürhan Akdoğan’la da Sena Hanım’ı konuştuk.

“Tek kelime etmem. Yorum yapmam. Kongrede söyledim, sonraki basın toplantısında da noktayı koydum. Geriye dönük asla bir hesap içinde olmayacağız. Tek bir hesabımız var. Şimdi CHP için daha çok çalışmalıyız.”…

Bende ‘aman iyi yapma yorum’ deyiverdim.

Zaten CHP yüzünden bizlerde yorum manyağı olduk.

‘Yazmayacağız’ diyoruz ertesi gün yine bir şey oluyor.

Alın işte dünün malzemesi buydu.

2 farklı yazı vardı, mecburen stokta kaldı.

Zaten dünde yazımızı unutmuşlar koymayı.

Bir de o elde var 3 yazı.

Ne diyoruz bu durumda her şeye rağmen…

“vayyy vayyy vayyyyyyyyyyy, çantaya bak”…

Güzel olsun bakmayan namert.