|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Erdoğan’ın son savaşı
18 Ağustos 2011 Perşembe, 07:09
Kadri Gürsel /Milliyet
|
|
Bir taraftan PKK’nın son örneğini dün Hakkâri’de gördüğümüz, artan kanlı saldırıları... Diğer taraftan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın buna tepki olarak şahinleşen üslubu...
Ve bu sertleşmeye paralel olarak hükümetin hız verdiği “terörle savaş” hazırlıkları...
Bütün bunlar, daha zor ve daha sıkıntılı günlerin bu ülkeyi beklediğinin habercisi.
Tarafların bu çatışmacı konumlanışı kısa zamanda değişmez ya da değiştirilmezse, öyle görünüyor ki Türkiye kıyasıya bir vuruşmanın sahnesi olacak; daha çok kan dökülecek.
Ve belki de Türkiye, Kürt sorununda “dönüşü olmayan nokta”ya biraz daha yaklaşacak.
Asıl tüyler ürpertici olan da, dökülecek kanın bütün siyasi hesaplarda bir “girdi” olarak mevcut görünmesi...
Bu savaşın yaklaşan yeni muharebesinde ne kadar kan dökülürse dökülsün ve bu muharebenin sonucu ne olursa olsun, savaşın sonucunun ne olmayacağı bellidir.
Şimdi, dökülecek kanın bir “siyasi girdi” olarak kısa muhasebesini, Kürt hareketinin mikyasında yapmayı deneyelim.
PKK’nın silahlı gücünün Türkiye topraklarındaki konumlanışı ve eylemleri, herhangi bir “askeri savaş stratejisi”nin değil, Kürt sorununda hâkim eğilimlere dönüşmüş olan siyasallaşma ve kitleselleşmenin doğrultusunda vuku buluyor.
Şiddetin iki durumu, yani öldürmek ve öldürülmek, PKK için bir siyasi müzakere yöntemidir. Hem Türkiye Cumhuriyeti ile hem de Kürt tabanıyla...
Dolayısıyla, yeni muharebede Türk güvenlik güçleri tarafından öldürülecek her silahlı PKK’lı, Kürt sorununu daha da ağırlaştıracaksa ve kitleselliğe hizmet edecekse, kendi kanlarının dökülmesi, Kürt Hareketinin siyasi beklentileri açısından, ne derlerse desinler, kabul edilebilir bir sonuçtur.
Türkiye Cumhuriyeti ve onun hükümetine gelince...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan önceki gün “terörle mücadelede yeni bir dönemin başladığını” ilan ederken, “Mücadele yöntem ve stratejilerimizi yenileyerek bu işin de üstesinden geleceğiz. (...) Demokrasiden, özgürlüklerden geri adım atmadan bu meseleyi halledeceğiz” demiş.
Başbakan, demokrasi ve özgürlükleri sakınan bir “terörle mücadele” vaadinde bulunuyor.
Kulağa hoş geliyor olmalı.
Mamafih, “terör”ü, yani sorunun sadece güvenlik boyutunu hedef alan bir anlayışla yola koyulmanın, menzile varılsa da sorunu daha da büyütmekten başka bir işe yaramadığını kendisi de herhalde yönettiği devletin geçmişteki hazin tecrübelerinden öğrenmiştir.
“Terörle mücadele”yi demokrasi ve özgürlükleri sakınarak sürdürseniz de bu sonuç değişmeyecektir.
Başbakan Erdoğan’ın terörle mücadelesi başarılı bile olsa, yani PKK’nın şiddeti bir müzakere aracı olarak kullanma kapasitesi, nice kan ve gözyaşı pahasına aşağılara çekilse...
Bunu ne izleyecektir?
Bu arada dökülen kan nispetinde, birlikte ya da yan yana yaşama kapasitesi de aşağılara çekilmiş Türk ve Kürt varlıklarının nihai kopuşunu önlemek için ne zaman ne yapılacaktır? Hangi siyasi müdahale? Hangi çözüm? Ve kiminle? Hangi muhatapla?
Bu soruların cevapları değişebilir ama mukadder olan, Kürt sorununun birliktelik içinde çözümü eskisinden de zorlaşmış biçimde geri döneceğidir.
Sayın Başbakan “Bu işin de üstesinden geleceğiz” diyor.
Son 50 yılın en güçlü seçilmiş liderinin mutlak hâkimiyetindeki siyasi hareket, 10 yıl içinde önüne çıkanı yere sererek bugünlere gelmiş ve Kürt sorununun gerçek muhatabı olmuş... Ama Kürt sorununu çözüm yoluna koymada kifayetsiz kaldığı için başı “terör sorunu”yla belada.
“Terörle mücadele”nin diliyle ifade etmek gerekirse, “bataklığı kurutmayı” “Açılım”la denedi, olmadı; şimdi “sivrisinek mücadelesi” başlatıyor.
Son savaşını “Bir öleceğiz ama bin dirileceğiz” diye ilan ederkenki zamanlaması “siyasi girdi” hesabı açısından kritik. 2014’e kadar seçim yok sanki.
Ama 2014’teki Cumhurbaşkanlığı ya da Başkanlık seçimlerine kendisinden öncekilerin yapamadığını yapmış, yani “terörü bile halletmiş” bir lider olarak girmesi ve ilk turda yüzde ellinin üzerinde oy alarak vuslata ermesi, bu son savaşını kazanmasına bağlı biraz da...
Kürt sorunu mu?
Bu hesapların tahtasında “Kürt sorunu” yazmıyor.
Asıl mesele de bu zaten.
Çünkü er geç yazacak. Hem de büyük harflerle.
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|