CHP'de malzeme bu işte!

14 Ağustos 2011 Pazar, 09:42

Mustafa Özdal/Bursa Hakimiyet

CHP’de uzun yıllardan bu yana baş gösteren ayrışmaların nedeni kimine göre ideolojik kimine göre şahsi kimine göreyse kayıkçı kavgasından ileri geliyor…

İdeolojik kısmını bir yana koyarak, ben de ayrışmanın temel nedenini hem kişisel hem de kayıkçı kavgasından ibaret görüyorum…


***


Keşke ayrışmalar ideolojik veya ilkesel farklılıklardan kaynaklansa…

Ancak şu tabloda ideolojik bir ayrışmadan söz edilebilir mi:

Olağanüstü il kongresi öncesi, Kılıçdaoroğlu çizgisini hararetle savunan Kemal Ekinci önce genel merkezin desteklediği Erhan Sevimli’yi, Sevimli aday olamayınca genel merkez karşıtı Gürhan Akdoğan’ı destekledi…

Sadece 5 dakika arayla…

Neden?

Çünkü Akdoğan’ın rakibi Metin Çelik’le arasında geçmişe uzanan bir husumet var…


***


Genel merkezin adayı Erhan Sevimli, yeterli imzayı toplayamayınca, sadece 1 ay önce kurultay için imza veren Metin Çelik, genel merkezin adayı konumuna sahip oldu…

Sadece 5 dakika arayla…

Neden?

Çünkü, genel merkez istemese de Gürhan Akdoğan’ın karşısındaki en güçlü aday Çelik’ti…


***


CHP’yi sola çekmekten sorumlu üye Bülent Aslanhan, önce genel merkezin adayı Erhan Sevimli’yi, O aday olamayınca, bugüne dek cansiperane şekilde savunduğu genel merkezinin görevden aldığı Gürhan Akdoğan’ı destekleme kararı verdi…

Sadece 5 dakika arayla…

Neden?

Çünkü, kafası karışık…


***


Şimdi, gazetecilerin değerlendirmelerini ‘magazinleştirilmiş siyasi değerlendirmeler’ olarak gören kerameti kendinden menkullere şunu soruyorum:

Ayrışmaların ve ittifakların borsa misali an be an değiştiği, kavramların birbirine girdiği, yan yana gelmez denilenlerin iktidar hırsıyla kongre pazarlığına tutuştuğu, velhasıl ideolojinin ve ilkelerin esamesinin okunmadığı bir süreçte siyasi tahlil yapılabilir mi?

Yani, malzemeniz buysa biz ne yapalım?


-----------------


Metin Çelik yanlış anlaşıldığını söylüyor


Geçen perşembe günkü yazımda, CHP Nilüfer eski ilçe başkanı Metin Çelik’in Bülent Aslanhan ve Ceyhun İrgil’in görevlerinden istifa etmeleriyle ilgili demecini aktarmıştım.

Çelik’in demeci üzerine pek değerli arkadaşım Özlem Buğday Yağmur da eleştirisel bir yazı yazmıştı.

Çelik, yazımdan sonra çok sayıda telefon aldığını hatırlatarak, sözlerinin yanlış anlaşıldığını belirtti.

Yanlış anlaşımların önüne geçmek için bir açıklama yollamak istediğini söyleyen Çelik, şunları söylüyor:

Bülent Aslanhan ve Ceyhun İrgil hakkında yaptığım yorum anladığım kadarıyla yanlış anlaşılmış. Ben, bu iki arkadaşın maddi ve manevi anlamda partiye hiçbir katkı yapmadığını vurguladım. Çünkü bu partide yıllarca ilçe başkanlığı ve yöneticilik yapmış arkadaşlarımız, çocuklarının rızkından, okul masraflarından kısarak, il ve ilçe binalarının kirasını ödemiş, partide çalışan personelin maaşını çıkarmıştır. Benim anlatmak istediğim budur sadece. Yoksa, belediye meclis üyesi olmak için zengin biri olmak gerektiğini asla ima etmedim. Ayrıca ben de paralı bir siyasetçi değilim. Siyasette her şeyin para olmadığını en iyi bilenlerdenim. Bazı insanlar parasını, bazı insanlar zamanını, bazı insanlar enerjilerini bazı insanlar da bilgi birikimlerini paylaşırlar.