Kaleli: Görev değişirse gocunmam

13 Ağustos 2011 Cumartesi, 12:01

Aysun KARLI/Bursa Gerçek

Sabah CHP Genel Başkan Yardımcısı Sena Kaleli aradı.

Düne kadar birçok şey söyledik, yazdık, çizdik, anlattık…

Yazımın içinde ki bir sözcüğe takılmış…

‘Ötekileştirmek…’

“Bir anlamda, kimi neyi” dedi demesine de ben de ona dışa yansıyan CHP fotoğrafını özetledim.

Şimdi konuşmamızdaki ‘off the record’lu bölümleri pas geçersek, ki geçmeliyiz, etik olan da budur... İstifa, baskılar vs…

“Mağduru oynamıyorum” dedi Sena Kaleli…

“İnsanlara kötülük yapmayı sevmiyorum. Ama yazılan, yazdırılan çok şey psikolojik şiddet oluyor” derken de sözü bir anlamda yarası olup da gocunan herkese…

Gördüğüm o ki oldukça rahatsız olmuş bu tanımlardan…

Birçok insanı yeni tanıdığını, bir kısmının zaman zaman onun adınaymış gibi davrandıklarına işaret etti. Ama dedim ya. Şu ötekileştirme sözüne takılmış.

Uzun uzun konuştuk. Samimiyetine inanıyorum.

Siyasette herkes kendince taraftır da... Olacaktır da...

Anka kuşu durumundaki Akdoğan’ın söylediklerini ve samimiyetini sordum…

“İnanmak istiyorum. Kimseyle husumetim sorunum yoktur” yanıtı verdi Kaleli.

İrgil’in istifası konusunda da “Ona ‘Bursa’ya ve partiye zarar verme’ dedim. Önce mesaj attım sonra konuştuk” diye devam etti.

Gördüğüm o ki bu yaşananlar, kumpaslar, dedikodular yormuş herkesi.

Nitekim dışarıdan bakıldığında her iki, hatta üç taraf arasında ki hamleleri net bir şekilde görebiliyorduk. Bunu da böyle özetledim kendisine… O da kendince yaptı çünkü hamlesini.

Ama yine de siyaset maalesef otogar kültürüne benzemiyor…

Orada kabul göre ‘Burada bir tek erkek var o da Sena Hanım’ erkliği CHP içinde oranın ticareti ve husumetleriyle, siyasetin incik boncuğu çok farklı.

Zaten sıkça değişen saflar siyasetin poli-tike yönünü yani çok yüzlülüğü açıkça gösteriyor.

Kimi sadece bundan besleniyor... Biraz da genele döndük.

Şu yeni MYK yapısı… Pazartesi günü Kılıçdaroğlu genel yönetim kadrosunu değiştirecek.

Kulislere göre Sena Hanım da gidecekler arasında... Yorumu aynen şöyle:

Kemal Bey’in revizyon hakkı var. Hiç rahatsız olmam. Hatta daha verimli olurum. Bizler milletin vekiliyiz. Olması gereken bir şey seçimden sonra da olmalıydı. Gocunmam. Hafta sonu tatile gidiyorum. Gelince de görev verilsin verilmesin parti okulunda aynen çalışmaya devam ederim.

Bu sözleriyle sanki o değişimi bekliyor gibi.

Peki, CHP değişirse ne olur?

Burada yeni dönemde neci olmak yeterli?

CHP’li olmak mı, Kılıçdaroğlu’cu mu, Tekin’ci mi, Sav’cı mı, Baykal’cı mı?