Kendimizi anlatmanın önemli bir yolu olan giyim kuşam, siyasetçilerin de propaganda silahı. Obama'ya seçim kazandıran, dostluk mesajı içeren mavi kravatları değil mi? Bu hafta 'O'nun Stili'nde Gürsel Tekin ile siyaset ve stilini konuştuk. Söz Gül'ün frakına da uzandı, Kılıçdaroğlu'nun gömleğine de.
Siyasetçiler ve stil... İlk bakışta siyasetçilerin giyime kuşama pek de ihtiyacı olmadığını düşünebilirsiniz. Bir takım elbise giyip çıkarlar nasıl olsa, öyle değil mi? Ama değil. Zira söylemek istediklerimizin yüzde 93'ünü davranışlarımız, yüz ifademiz ve giysilerimizle anlatıyoruz.
Cem Uzan'ın siyaset yaptığı dönemlerde reklamcısı Ali Taran'ın kendisine giydirdiği kolları kıvrılmış beyaz gömleğinin verdiği 'ben güvenilir ve samimi bir adamım' mesajının Uzan'ı hatırı sayılır bir oy oranına ulaştırması, bunun güzel örneklerinden biri. Bu tezin en büyük kanıtı ise Obama'nın muhafazakarlıktan uzak imajı çizen, dört düğüm denilen daha spor bir tarzda bağladığı, dostluk mesajı içeren mavi kravatları.
Bu hafta 'O'nun Stili' sayfasında bir siyasetçiyi, CHP Genel Başkan Yardımcısı Günsel Tekin'i konuk ediyoruz.
İstanbul'daki ofisinde, duvardaki portresinde düğmeli gömlek yakaları, çok iyi bağlanmış kravatıyla poz vermiş, gelmiş geçmiş en iyi giyinen devlet adamı Atatürk'ün önünde konuştuk, siyaset ve stili.
Vazgeçemediği saatlerinden ayakkabılarına, Cumhurbaşkanı Gül'ün İngiltere'de giydiği fraktan Kılıçdaroğlu'nun gündem yaratan gömleğine, Tekin ile daha önce hiç röportaj vermediği bir konuda sohbet ettik. Bu kez sorular bildiği yerden gelmese de büyük bir içtenlikle yanıtladı.
- Bir siyasetçi için giyim-kuşam ne kadar önemlidir?
Biz çok homojen bir toplum değiliz. Ege'de farklı, Karadeniz'de farklı, Doğu'da ise çok farklı bir yaşam biçimi söz konusu ve bunun getirdiği giyim tarzları var. Bürüksel ya da İngiltere'de yaşasanız tek bir stilden söz etmeniz mümkün ancak Türkiye'de tek bir stilden söz etmek mümkün değil. Dolayısıyla bir siyasetçi olarak gittiğim bölgeye uygun giyinmeye çalışıyorum. Mardin'e gidiyorsam, oranın insanına uzak olmayan, mütevazı bir tarzda giyinmeyi seçiyorum. Giyim kuşam önemli ama iletişimin yeri ayrı. Siyasilerin en büyük sorunu da sağlıklı iletişim kurabilmek. Ben öyle bir sorun yaşamıyorum, farklı kesimlerle rahatlıkla iletişim kuruyorum.
ANKARA ADAMA TAKIM ELBİSEYİ ZORLA GİYDİRİR
- Yöreye uygun giyinmekten bahsetmiyorsunuz değil mi? Doğu'ya gidince poşu takmak gibi...
Hayır, ondan bahsetmiyorum, Erzurum Horasan'a gidiyorsam çok şık değil, daha mütevazı giyinmeye çalışıyorum. Ancak her yöre siyasetçiyi farklı görmek istiyor. Kentliler takım elbiseli, kravatlı görmek ister, kırsal ise daha samimi. Ben de oldum olası kravat sevmem ama siyasete girince kravatla buluştum tabii. Rahat ve spor giyinmeyi çok severim. Hafta sonu spor giyiniyorum ama ansızın gündem yoğunlaşıyor, televizyona çıkmak zorunda kalabiliyoruz. Televizyoncuların bir kısmı spor daha iyi derken, bir kısmı kravat olsun istiyor.
- Hafta sonu tercihiniz jean'den yana mı?
Dün bile jean vardı üzerimde. Ancak Ankara'da durum farklı.
- Nasıl bir havadır Ankara havası, şehre iner inmez takım elbise giymek zorunda mı hissettirir insana kendini?
Ankara'da Tunalı Hilmi Caddesi'nde oturup şöyle bir bakın, 40 erkeğin 30'u kravatlı ve takım elbiselidir, hafta sonu dahil. Ancak Beyoğlu'nda durum bunun tam tersi. Ankara bürokrasinin merkezi, kravat ve takım elbise şehri.
- Sizi genellikle beyaz gömlekle görüyoruz. Beyaz gömleğin siyasetçiler açısından önemi dürüst ve güvenilir mesajı vermesi. Böyle bir mesaj mı vermeye çalışıyorsunuz?
Genellikle beyaz giyiyorum ama bir mesaj kaygım yok, seviyorum beyaz gömleği. 50 gömleğim varsa 40'ı beyazdır.
- Takım elbisede tercihiniz ise pek çok politikacı gibi genellikle lacivert... Füme, gri ve lacivert çoğunlukta evet. Ancak ben hafta sonları da bu renkleri tercih ediyorum, çok renk sevmem. Beni görenler sürekli aynı şeyleri giydiğimi zannedebilir.
- Ama kravatlarınız renkli; kırmızı, yeşil, mavi...
Evet, kravatta rengi seviyorum ve takıyorum.
- Stil danışmanınız var mı?
Stil danışmanım yok ama sürekli alışveriş yaptığım mağazalar var, onlar benim tarzına uygun olanlardan farklı alternatifler sunuyorlar, ben de aralarından seçim yapıyorum. Daha çok İstanbul'dan bazen de fiyatlar uygun olduğunda yurtdışından alışveriş yapıyorum.
- Giyiminiz konusunda takıntılarınız var mıdır?
Yoktur takıntılarım, rahat giyinirim önemli olan üstüme oturması ama ayakkabı konusunda seçiciyimdir. 20 çift ayakkabı arasından, hep sevdiğim birkaç tanesini giyerim. Önemli olan giydiğiniz elbisenin içinde kendinizi rahat hissetmeniz zira bu iletişiminize de yansır.
- En iyi giyinen siyasetçiler kim?
Mustafa Sarıgül iyi giyiniyor. Daha özenli daha itinalı. Başbakan'ın fiziği çok uygun ama iyi giyinemiyor, renk tercihleri doğru değil. Deniz Baykal iyi giyinir üstelik alışverişini ve kombinlerini kendisi yapar. Nereden ne alacağını bilir. Sadece giyim değil, yeme içme konusunda da iyi bir gustosu var. Atatürk çok başka tabii. Hem düzgün fiziğiyle iyi taşıyor hem de çok zevkli. O dönemin kravat ve gömleklerine bakıyorum modacıların onları canlı tutması lazım. Muhteşem gömlekler, arıyorum bulamıyorum. Atatürk'ten sonra iyi giyinen lider yok.
- Erkekte aksesuar önemlidir. Zira farkınızı ve tarzınızı ortaya koyabileceğiniz sınırlı bir alan...
Mendil takmam, sevmem. En büyük aksesuarım saatimdir. 4-5 saatim var ama ikisini çok severim. Pahalı gibi görünebilir ama yurtdışında uygun fiyata almıştım onları.
ELİN İNGİLİZ'İ FRAK DA GİYDİRİR
- Siyasetçi olmanın da bazı gerekleri var. Devlet törenlerinde smokin ve frak giymek gibi. Ancak Cumhurbaşkanı Gül, köşke çıkarken frak giymemişti. İngiltere ziyaretinde giydi.
Üzücü... Bir cumhurbaşkanının kendi ülkesindeki bir geleneği reddederek İngiltere'de mecburi hizmet gibi frak giymesini yakıştıramadım. Kararlı bir tutum sergileseydi, helal olsun derdim. Bir devlet başkanına yakışan bir tavır değil. Elin İngiliz'i giydirir işte.
- Siz giyer miydiniz?
Elbette giyerim, niye giymeyeyim.
- Smokine de başta karşı çıkılmıştı ancak sonra giyildi...
Bir gelenek ve usul haline gelmiş giysileri siyasi tercih olarak reddetmek doğru değil. Bunlar siyasi tercihlere kurban edilecek şeyler değil, kurban ederseniz aşamadığınız yerlerde başkaları tarafından size giydirilir.
KÜLFETLER BİZİM NİMETLER ONLARIN
- Kemal Kılıçdaroğlu'nun kurultayda giydiği gömleği çok konuşulmuştu...
İmkanınız var almışsınız. Sayın Başbakan'ın giydiği gömleklerin fiyatlarını iyi biliyorum. Genel Başkanımızın giydiği gömlek onlarla kıyaslandığında çok ucuz kalıyor.
- Markaya yaradı bu polemik, gömlek satışları artmış.
O dönem patlama yapmış, gelen Kılıçdaroğlu'nun gömleğinden istemiş. Sayın Genel Başkanımız iyi giyiniyor. 'Ucuz mal alacak tadar zengin değilim' diye bir söz vardır, pahalı gibi görünebilir ama aldığınız kaliteli bir ürünü uzun yıllar giyiyorsunuz, dolayısıyla daha ekonomik.
- Pek çok siyasetçi marka gömlek giyiyor ama kimsenin gömleği bu kadar konuşulmadı, sol partinin genel başkanı olduğu için mi koptu bu kadar patırtı?
Solcuların, sosyal demokratların kaderi bu. Külfetler bizim, nimetler onlarındır. Solcular da iyi giyinir, iyi yaşamasını bilir. Sayın Başbakan'ın 50 bin Euro'luk saati tartışılmazken, Kılıçdaroğlu'nun gömleğinin tartışılması beni de şaşırttı.
|