'Konuşanların can güvenliğinden kaygılıyız'

03 Aralık 2011 Cumartesi, 06:49

.

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay hakkında verdikleri gensorunun işleme alınmadığını basından öğrendiklerini belirterek, “Bu işin sorumlusu Meclis Başkanı’dır. Ama CHP olarak pabuç bırakmayacağız. Gensorumuzu hazırladık, tekrar sunacağız” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan ile Konya Milletvekili Atilla Kart, TBMM’de ortak basın toplantısı düzenledi.

“GENSORUMUZUN İŞLEME ALINMADIĞINI BASINDAN ÖĞRENİYORUZ”
“Deniz Feneri ve Kayseri soruşturmasında hükümetin kimyasının bozulduğunu, panik halinde o süreçlere hukuk dışı yöntemlerle müdahale ettiğini görüyoruz” diyen Kart, şöyle dedi:
“Bu süreçte kamu görevlilerinin de partizanlaştığını görüyoruz. Bunun en son örneğini TBMM’de Kanunlar Dairesinde, Genel Sekreterlik makamında gördük.”
Deniz Feneriyle ilgili olarak gensoruyu verdiklerini hatırlatan Kart, “Sayın Beşir Atalay’ın görev yaptığı bütün dönemleri kastederek dönemin İçişleri Bakanı vurgulamasını yaptık. Vay efendim böyle gensoru mu olur, gensorumuzun işleme alınmadığını öğreniyoruz. Kimden öğreniyoruz. Grubumuza bilgi verilmiyor. Basına önce haber yapılıyor. AA’ya haber yapılıyor. CHP’nin haberlerini yayınlamayan, bildirilerini yayınlamayan AA her nasılsa gensorumuzu haber konusu yapıyor” dedi.

MECLİS BAŞKANI’NI ELEŞTİRDİ
Gensoruyu tekrar vereceklerini ifade eden Kart, \'Ama biz CHP olarak pabuç bırakmayacağız. Gensorumuzu hazırladık” dedi. Kart, şöyle dedi:
“TBMM tutuklanan milletvekilleriyle partizanlaşan Kanunlar Dairesi ve Genel Sekreterlik kurumu TBMM’nin işlevini kaybettiğini doğrudan siyasi iktidarın bir kurumu haline geldiğini üzülerek görüyoruz.”
Bir soru üzerine Kart, “Basına sızdırıldığı kadarıyla biliyoruz. Dün televizyonlar işleme konulmadı diye alt yazı geçti. Grubumuza bilgi verilmedi. Bu işin sorumlusu Meclis Başkanı’dır. Gece yarısı kamuoyuna bilgi veriliyor, gruba bilgi verilmiyor. Bu yeni anayasa yapım sürecinde, Uzlaşma Komisyonu çalışmaları sürecinde, tutuklu vekiler sürecinde sorumluluk üstlenmesi gereken TBMM Başkanı adına da güven bunalımı anlamında çok ciddi bir zafiyettir” dedi.

KART’TAN ŞOK İDDİA
Deniz Feneri soruşturmasında itiraflarıyla o sürecin ortaya çıkması noktasında önemli görev üstlenen birtakım şüphelilerin can güvenlikleri konusunda ciddi kaygılarının olduğuna dikkat çeken Kart, şöyle dedi:
“Hükümeti bu kişilerin can güvenliklerini sağlama konusunda şimdiden göreve davet ediyoruz. Uyarıyoruz. Bu kişilere yönelik olarak kaygıyı taşıyoruz. Can güvenliklerine yönelik olarak herhangi bir ihlal vuku bulduğu takdirde bunun sorumlusu doğrudan hükümet olacaktır.”

“KAYSERİ CUMHURİYET BAŞSAVICISI BENİMLE GÖRÜŞMEK İSTEMEDİ”
Kayseri Cumhuriyet Başsavcısıyla görüşmek üzere Çarşamba günü randevu talebinde bulunduğunu ifade eden Kart, “Özel kalem müdürü Sayın Başsavcının toplantıda olduğunu söyledi, Saat 09.30. Saat 15.30 oldu, arayan olmadı. Özel kalem müdürüyle doğrudan kendim görüştüm. Şu anda dışarıda dedi. Görüşmek istiyorum dedim. 5 dakika içinde dönüş yapıldı. Özel kalem müdürü aradı. Sayın Başsavcı benimle görüşmek istemediğini beyan ediyor” dedi.
“Milletvekiliyle görüşmekten korkan, milletvekiliyle görüşme cesareti, özgüveni olmayan siyasi iktidarın ajanı olan, hükümetin ajanı olan Cumhuriyet savcıları var derken haksız mıymışız” diyen Kart, şöyle dedi:
“Biz orada iş takibi yapmıyoruz. Bazı iktidar milletvekilleri gibi adli yapıda, idari yapıda iş takibi yapmıyoruz. Yaptığım suç duyurusunun takibini yapıyorum ben. Ben milletin vekiliyim, milletin vekilinden sen o kapıyı nasıl geri çevirirsin, bu yukarıdan yaratılan iklim ile olur.”

ADALET BAKANI’NI ARADI
Bu gelişmeyi paylaşmak üzere Çarşamba günü Adalet Bakanı’nı aradığını, ancak yurt dışında olması nedeniyle konuşamadığını, onun üzerine vekalet eden Milli Savunma Bakanıyla Perşembe günü görüştüğünü kaydeden Kart, “Sayın Milli Savunma Bakanı hak verdi, olmaz dedi. Taraf haline gelmiştir şeklindeki değerlendirmeme katılamadığını ama bunun bir özgüvensizlik olduğunu, kabul edilemez olduğunu Sayın Milli Savunma Bakanı kabul etti. Hatta bu konuda genelge çıkarılıp Cumhuriyet savcılarının milletvekillerinin görüşme talepleri halinde görüşülmesi gerektiği yönünde genelge çıkarılmasını Adalet Bakanı’na önereceğini ifade etti” diye konuştu.

\'TUTUKLU OLMAK YEMİN ETMEYE ENGEL DEĞİL\'
Emine Ülker Tarhan’da, Acil Demokrasi Paketi içerisinde yer alan CMK’da değişiklik yapan ve tutuklu milletvekillerine yönelik verdikleri teklif hakkında bilgi verdi.
Tutuklu hallerinin Anayasadaki dokunulmazlık ilkesiyle ilişkilendirmesini doğru bulmadıklarına işaret eden Tarhan, “Tutuklulukla yargılama arasında bir fark vardır. Yargılanabilirler, dokunulmaz saymayabilirsiniz, ancak tutuklu olmalarının bir mantığı yoktur. Anayasada buna ilişkin bir hüküm yoktur” dedi.

TUTUKLU MİLLETVEKİLLERİNİN YEMİN ETMESİ KONUSUNDA MECLİS BAŞKANI'NI GÖREVE ÇAĞIRDI
Tutuklu iken, Yüksek Seçim Kurulu’nun, aday olmasında sakınca bulunmadığına ilişkin kararından sonra yapılan seçimlerde milletvekili seçilen bir kimsenin, milletvekili seçildiğini gösteren belgenin, ilgili mahkemeye ibrazı üzerine tutukluluk haline derhal son verilmesini teklif ettiklerini belirten Tarhan, şöyle dedi:
“Burada tutuklu milletvekillerinin Anayasa’nın 7. maddesine öngörülen yasama görevini yapmalarına engel olunduğunu düşünüyoruz. Bu bağlamda TBMM Başkanlığına, tutuklu milletvekillerinin yemin etmesinin önündeki engelin kaldırılmasına yönelik bir talepte bulunduk.
Tutuklu olmak yemin etmeye engel değil, böyle bir engel yok. Bakın tutuklu tanıkların yemin etmeleri sağlanabiliyor. Yemin şartına bağlanan herhangi bir görevin yapılmasına tutukluluk kesinlikle engel değildir. Bu yolun açılması gerektiğini düşünüyoruz. Tutukluluğun ant içmeye mani olarak engel olarak değerlendirilmesi de anayasanın ihlalidir diye düşünüyoruz.”

\'YÖNTEMİ MECLİS BAŞKANI BELİRLEYECEK\'
Basın mensuplarının tutuklu milletvekillerinin nerede yemin edeceğine ilişkin sorusuna Tarhan, “Buna Sayın Meclis Başkanı’nın bir yöntem önermesi gerektiğini düşünüyoruz. İdari olarak sorumluluğu vardır. Meclis’in Başkanı’dır. Yöntem önermiyoruz. Bu sorumluluğu davet ediyoruz Meclis Başkanı'nı. 8 milletvekilinin olmadığı bir Meclis anayasa yapmaya çalışıyor. Hangi demokratik anlayışla yapacaksınız bu yeni anayasayı” dedi.
Bir basın mensubunun YÖK’ün katsayı konusundaki kararı ve katsayı konusunda MHP’nin teklif vereceğini hatırlatması üzerine Tarhan, “Değerlendiriyoruz” demekle yetindi.

Kaynak : Birgün