M. Ceyhan: ‘’Kongreler düşünce ortamı olmalı’’

11 Ağustos 2011 Perşembe, 17:46

Can ERTAN /Haber

‘’Tamam kongrede gerginlik yaşanmadı ama onca yıldır siyaseti izlerim bu kadar zayıf, içeriksiz bir kongre görmedim.’İktidar iddiası taşıyan bir sosyal demokrat partinin Bursa gibi bir büyük şehirde düğün salonunda kongre toplaması olacak şey mi. Salonda partiyi ifade edecek bir tek pankart döviz, simge yoktu. Sıkış tepiş, düzensiz, sıcaktan ter içinde kalınarak neyi konuşup hangi düşünceyi ifade edeceksiniz. Kaldı ki karışıklık ve kargaşadan kongreyi bile izleyemiyorsunuz. CHP’nin kongrelerini kongre merkezlerinde yapması sosyal demokrasiye yaraşır bir düzende bir düşünce platformuna çevirmesi, siyasal içerik kazandırması gerekir. Kongreler kulis yerinden, pazarlık alanından çok düşüncelerin yarıştığı o düşünceler etrafında kadroların oluştuğu alanlar olmalı. Bu kimin seçildiğinden daha önemli.’’
CHP’nin akil adamlarından, Bursa’nın en üretken sivil toplum önderlerinden Mümin Ceyhan’la CHP kongresine ilişkin görüşüyorum.

************************

Ceyhan’ın kongrelerin düşünsel içerik kazanmasına ilişkin vurgusu kulak arkası edilebilir mi?

Kongreyle, çarşı pazarın bir farkı yok mu?

Kongre alanı ilkesiz pazarlıkların, anlık tavır değişikliklerinin, ranta dayalı çıkar pazarlıklarının, politik kariyer için adam satmaların, kafa kol ilişkisiyle oy çalmaya çalışmaların mekanı mı?

CHP kongresinde yaşanan biçime ve öze ilişkin düzeysizlik vicdanen yaralayıcı olmadı mı?

Bu ortamdan sadece ‘’Pirus Zaferi’’ çıkmaz mı?

***********************

‘’Kongre kazanmakla meşruiyet kazanmak farklı şey’’ diye yazıp duruyorum Ceyhan’da çarpıcı bir örnek sunuyor:

‘’Kongrede divanın sağında delegeler solunda partililer, CHP’ye yakınlık duyanlar oturuyordu. Solda yer alanlar içinde tanıdıklarım çoğunluktaydı % 80’ini tanıyordum. Delegelere gelince onca yıllık partiliyim ancak % 20’sini tanıyabildim. Oy sayımına bakınca delegenin % 20’sinin salonda olmadığı anlaşılıyordu. Böyle bir şey olabilir mi bu nasıl delege seçimi. % 1-2 fire anlaşılabilir de % 20 kayıp olur mu. Demek CHP’ ile hiç ilgisi olmayan çok sayıda insan delege yapılmış. Kongre kıl payı bitti; bu delegeler gelmiş olsa belki de sonuç farklı olacaktı.’’

************************

Kongre sürecinde çok sayıda insanın baş döndürücü biçimde tavır değiştirdiğine tanık olunmuştu Ceyhan, şöyle yorumladı:

‘’Kim kimin yanına neden geçti bilmiyorum. Bu hareketlilikler bir ilke, proje çerçevesinde mi kişisel çıkar için mi oluyor, bu önemli. Ayrıca aday olanların konuşamadığı bir kongrede hangi fikirler etrafında bir araya gelinecek, nasıl ilkelilik olacak bu da bir başka soru. CHP adayları ulusal ve yerel ölçekteki düşüncelerini anlatmalı projelerini sunmalıydı. Adaylar konuşamadı; şimdi çıkıp ben bir şey vaat etmedim dese kazanan aday, kim nasıl hesap soracak?’’

*************************









Ceyhan’ın dikkat çektiği can alıcı bir konu var.

‘’İl başkanının genel merkeze tavır almasının mantığı yok. İl başkanı genel merkezle uyumlu olmalı. Genel merkezin tersini söylüyorsan o görevi sağlıklı sürdüremezsin. Bunu söylerken, farklı düşünceler geliştirilmesin demiyorum. Uyuma vurgu yapıyorum. CHP çatışmaya değil bütünleşmeye, dışa dönük üretken, tavırlı, halkı örgütleyen bir muhalefet çizgisine gereksinim duyuyor. Bence Akdoğan genel merkezle uyuma özen gösterecek.’’

*******************

Farkın azlığı Ceyhan için de sürpriz olmuş:

‘’Fark umadığım kadar azdı. Gürhan’ın işi çok zor. CHP’deki dengeleri nasıl taşıyacak? Hem il yönetimi olarak kentin gündemini iyi izleyip etkin siyaset yapmalılar, hem de delege seçimlerinde en küçük bir şaibe olmamalı. Sandık üyenin önüne demokratik biçimde konmalı. Ben şimdiden mahallemde Karaağaç’ta delege olabilmek için çalışmaya başladım.’’

Ceyhan birde çağrı yaptı:

‘’Görev verilirse, delege seçimlerinin sağlıklı yapılması için elimden geleni yaparım.’’

**************

Ceyhan Bozbey’e yönelik ‘’işin içine çok girdi’’ eleştirisine katılmıyor:

‘’Bozbey siyaset yapıyor; elbette kongrede etkin olacak. Ayrıca kendi ilçesinden çıkan Metin Çelik’i desteklemesi doğal.’’

*********************

Ceyhan’a genel seçim sonrası CHP’nin durumunu soruyorum.

‘’CHP’nin TBMM’de nitelikli isimleri var. Genel başkanın saygınlığı ortada, milletvekillerinin uyumu zamanla oluşacak ve CHP kendisinden beklenen etkin muhalefeti yapacaktır. Ben CHP’den umutluyum.

Ceyhan son olarak bir iktidar formülü sunuyor:

‘’CHP’yi konuşurken sesler birbirini tamamlasın, kakofoni değil armoni oluşsun. Ses ve güç birliği yapılırsa iktidar olunur.’’

*******************

CHP yerel ve ulusal ölçekte siyasetine sol içerik kazandırmalı.

Kongre kazanmaya olduğu kadar kongrelerin sosyal demokrat bir partiye yaraşan düzenlikte, demokratiklikte geçmesine de özen gösterilmeli.

Kongreler düşünce kıvılcımlarıyla aydınlanmalı.

*******************

CHP’de siyaset çok yozlaştı.

Etik değerler azaldı, siyaset üretimi kısırlaştı, ekipleşmeler ilkesiz ittifaklara dayalı oluşuyor, adamcılık yaygın, feodal bağlar, etnik kimlikler geçer akçe.

Daha acısı rant ilişkileri oluştu, çürüme var, pis kokular geliyor.

Sol vicdandır ve vicdan lekesiz olmalı.

Herkes şapkasını önüne koymalı, silkelenmeli.

Yoksa dimyata pirince giderken Bursa’da eldeki bulgurdan olunur.

***********************

İkinci cumhuriyet kurulurken CHP ikincilikle yetinmemeli; iktidar olmaya hazırlanmalı.

İsimlerden çok düşüncelerin yarıştığı bir CHP’yi CHP seçmeni özlüyor.