Mehdi siyaseti!!!

10 Ağustos 2011 Çarşamba, 08:44

Özlem BUĞDAY YAĞMUR/OLAY

Ya da şöyle açayım:

Gürhan Akdoğan kongreyi üç ay farkla kazandı ya…
İşte bu sonucun verdiği gazla, muhtelif sebeplerle bir araya gelen her üç kişi başlıyor Mehdi kontenjanından şişinmeye…

“Biz olmasaydık, Gürhan Akdoğan havasını alırdı!!!”

Bu üçlemelerden en nadidesi, Akdoğan’ın yönetimine giren Ceyhun İrgil ile Şükrü Aksu ve Bülent Aslanhan…

Bana kalırsa, kaderin bir cilvesi neticesinde İrgil ve Aslanhan’la yolları kesişen Şükrü Aksu içlerinde en net olanı…

Başından beri solda siyaset yapıyor.

Liboş gördü mü kendinden geçmiyor!

En önemlisi de, himaye edilmekten hazzetmiyor!

***

Epeydir gazetecilik oynayan ve bu yeni ilgi alanında yerel basını durmaksızın ti’ye almayı kendisine iş edinen Bülent Aslanhan’ın ablaperver misyonu malum…

Her kim ki CHP Genel Başkanı Sena Kaleli’yi eleştirir. Karşısında Bülent Aslanhan’ı bulur.

Kaleli susar. Yerine Aslanhan döktürür.

Kaleli durur. Aslanhan kabil değil durmaz-duramaz.

Hiçbir şey yapamazsa, köşesinde gerçek gazetecileri ucuzlatacak ifadeler kullanır ki, birilerinin gönlü şen olsun!

***

Gelelim, bu üçlünün en bahtsız ismi pozisyonundaki Ceyhun İrgil’in (Vay) haline!!!

İddiaya göre,

“O listeden çekilmezsen kongre salonunu terk ederim!”

Baskılarına, hakikatli bir Son Mohikan tavrıyla direnen Ceyhun İrgil,

“Bunu bana yapmayacaktın!”

Sitemlerindeki artış sebebiyle son günlerde çok müteessirmiş!

İrgil’in bedbahtlığı o raddelere varmış ki, altın kalpli eş-dost çareyi İrgil’i arayarak,

“Üzülme kardeş… Bunlar da geçer!”

Diye teselli etmekte bulmuş.

Pes ki ne pes!!!

Yahu, Kibritçi Kız muamelesi yaptığınız bu adam, Türkiye’nin sayılı meme cerrahlarından biri değil mi?

Yine aynı adam, vatan sathının kanser alanındaki sayılı uzmanlardan biri değil mi?

Eeeee? Daha ne?

Madem ki sürece Mehdi kontenjanından dahil olmayı biliyor.

O vakit, ilk kez sözünden çıktığı ablasının haklı sitemleriyle kendi başına mücadele ederek siyasal rüştünü de ispatlasın.

Kayıran Allah da, çok daha ciddi dertleri olanları kayırsın!

Özetleyecek olursak, güzel iş yeminle…

Birileri “Ol” diyecek. Olacaksın.

Beceremeyince, “Şimdi kal” diyecek. Kalacaksın.

Bir ara start yeniden verilince coşacaksın.

24 saatte kırk kere tavır değiştirip, duruma göre pozisyon alacaksın.

Yolda, kapıda, merdivende yakaladığın delegeleri, kolundan tuttuğun gibi Erhan Sevimli’ye imza toplamaya çalışan kriz masasına taşıyacaksın.

Sonra, baktın senin aday yalan olmuş!

En samimi hislerinle şakkadanak döneceksin.

Kime?..

Yerine seni hazırlayanların azmi neticesinde görevden alındığı gün kederinden karalar bağladığın Gürhan Akdoğan’a!!!

Bu da yetmeyecek. Hariçten gazel okumak yerine ekmeğini bu işten kazanan gazetecilerin yazılarıyla, “Fazla magazinel” bulduğun için dalganı geçeceksin!

O vakit, magazincilerden biri sorar:

Yüksek siyaset erbabı sizin cenah… İlkeden, tutarlılıktan, samimi ve dik duruştan geçilmiyordu da, biz mi görmezden geldik?

Nitekim İrgil istifa etti!

Ben, Ceyhun İrgil’i siyasi rüştünü ispatlamaya davet ederken, akşam saatlerinde arayan İrgil, vaziyet karşısında sıtkı sıyrıldığı için aktif siyaseti bıraktığını açıkladı.

Nilüfer ve Büyükşehir Meclis üyeliklerinin yanı sıra Akdoğan başkanlığındaki il yönetim kurulundan da istifa eden Ceyhun İrgil, “Hiç bana göre değil!” dediği siyasetten uzak durma kararı almış.

Hay aklıyla bin yaşasın!!!