CHP'de Akdoğan sonuçları iyi okumalı…

09 Ağustos 2011 Salı, 08:15

Hasan Boztürk/Bursa hakimiyet

Daha önce de belirtmiştik.
Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Örgütü’ndeki sorunları kongre de çözemeyebilir.
Öyle de olacak gibi görünüyor.
Aslında, kongreden öteye yol yok.
Bu doğru.
Ancak, tüm CHP’lilerin kabul edebileceği, birlik bütünlük görüntüsünün verileceği bir ortam en köklü çözüm olacaktı.
Maalesef, CHP’liler bunu sağlayamadılar.
Bırakın birlik beraberlik görüntüsünün verilmesini, kavgalı gürültülü, anlı şanlı bir kongreye tanıklık ettiler.
*
Kongrede delegelerin kullandıkları oylardan çıkan mesaj da iyi okunmalı.
Özellikle Akdoğan yönetimi tarafından.
Öyle ki, sadece 3 oy farklı kazandı Akdoğan.
Kendisine imza verenlerden ise çok daha az oy aldı.
Yani, seçildi ama birlik bütünlük oluşturabilecek yapıda bir galibiyet olmadı.
Bir nevi küskünler oluştu.
Bu nedenle, Akdoğan’a özel mesai harcayacağı görevler düşüyor.
Parti içinde, seçimi 3 oy farkla kaybeden Metin Çelik başta olmak üzere muhalifleri kucaklama adına girişimlerde bulunması şart.
Ve adaylık açıklamasında da belirttiği üzere gerçek manada özeleştiri yapması elzem.
*
Netice itibariyle, önceki gün yapılan olağanüstü bir kongreydi.
Şimdi yeni bir kongre sürecine girecek CHP’liler.
Akdoğan’ın ve muhaliflerinin buralarda verecekleri mücadele hayli önem kazanacak.

KONGRENİN GALİBİ
METİN ÇELİK…
Bana kalırsa öyle.
Kaybetmiş olsa bile kendisine çıkan oy övgüye değer nitelikte.
Bu nedenle, CHP eski İlçe Başkanı Metin Çelik’in Akdoğan karşısında galip geldiğini söyleyebiliriz.
Bilindiği gibi, Akdoğan’ın seçimi kazanmasında kendi yaptığı delegasyonun büyük etkisi olmuştu.
Özellikle Osmangazi ve Yıldırım büyük oy potansiyeline sahipti.
Metin Çelik’ten bahsederken Nilüfer için de benzer söylemler kullanılabilir.
Ama, Akdoğan’ın durumuyla kıyaslanamayacak boyutta.
Dolayısıyla, 3 oy farkla kaybeden Çelik tebrik edilmeye değer bir durumda şu anda.
Önümüzdeki kongre sürecinde dikkatlerin çevrildiği bir noktada.
SEVİL PAMİROL
ŞOV…
Bir süredir yazıp, çiziyoruz.
CHP’de piyasaya çıkan isimler aday değil aday adayı, diye.
Nitekim, siyaseti biraz takip edenler ve CHP’yi tanıyanlar kimlerin aday olabileceğine dair rahat rahat yorum yapabilirler.
Kimlerin aday olmak için yeterli imzaya sahip olamayacaklarını bilirler.
Her ne kadar bu tüzük maddesini eleştirsek de mevcut durum üzerinden yorum yaptığımızda bazı isimlerin sadece reklam için aday adayı olduklarını görüyoruz.
Yani, aday olamayacaklarını bile bile reklamlar veren, gazetelere basın bültenleri gönderen CHP’lilerin ne yapmak istediklerini anlıyoruz.
Sevil Pamirol da aynı şekilde.
Neymiş efendim, kongre öncesinde adaylıktan çekilmiş.
Ne çekilmesi?
Aday olamadı, deseniz ya.