CHP İl Olağanüstü Kongresi’ne dair izlenimlerimi yazmaya ilk olarak salondan başlayacağım…
Toplantı Atalay Prenses salonunda yapıldı…
Kahve toplantısında bile olmayacak bir salon düzeni hâkimdi.
Toplama olduğu her halinden belli bir Atatürk posteri, önce ters asılan sonra düzeltilen parti bayrağı, Türk Bayrağı ve son dakika bir yerlerden bulunmuş parti Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun posteri…
Hepsi ayrı boyda, irili ufaklı! Ne binanın girişinde ne de salonun girişinde CHP kongresi olduğunu belli eden bayrak, pankart hiçbir şey yoktu!
CHP’de bugüne kadar hiç böyle bir şey görmedim…
Bundan sonra da göreceğimi sanmam!..
Bu gayriciddî görüntüden partiyi olağanüstü genel kurula götürmekle yükümlü olan Kayyum İl Başkanı sorumludur.
GENEL MERKEZ MÜDAHİLLİĞİ!
Öte yandan…
Her ne kadar Gürsel Tekin, eski PM üyesi Güler Buğday’ verdiği beyanatta, çok açık ve seçik bir şekilde “Genel Merkez olarak Bursa İl Olağanüstü kongresine müdahil olmayacağız” demişse de…
Son dakikaya kadar Genel Başkan Yardımcısı Kaleli’nin müdahil olduğu pek çok ilçe başkanı tarafından dile getiriliyor…
Ayrıca Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in de…
Önce Erhan Sevimli’yi desteklediler, ardından Sevimli ile olmayacağını anlayıp Bülent Aslanhan ile devam etmek istediler…
Kulislerde Sevimli’nin “Aslanhan il başkanı olamaz” dediği ve buna mezhepsel bir gerekçe gösterdiği iddia ediliyor ve bunun da bir kısım delegeler arasında büyük bir infiale yol açtığı konuşuluyor…
TARAF OLUNCA KAYBETMEK DE VAR!
Sonra da, mecburen rotayı Metin Çelik’e doğru çevirdiler…
Aslında Abdullah Özer’in yumruklanma olayı olmasaydı, CHP standartlarında oldukça sakin bir kongre bile diyebilirdik…
Bir iki, ufak tefek tartışmayı saymazsak…
Kongreye Bursa dışından da ilgi vardı…
Milletvekili Süleyman Çelebi, Genel Başkan Yardımcısı Sena Kaleli’ye ve dolayısıyla da O’nun desteklediği ekibe destek vermek üzere gelmişti… Bursa milletvekilleri tam kadro salondaydılar.
Ayrıca eski Bursa milletvekillerinden Onur Öymen ve Abdullah Özer de Gürhan Akdoğan’ı desteklemek üzere oradaydılar.
Kongre sürecine doğrudan müdahil olmayan iki milletvekili vardı:
Aykan Erdemir vardı, bir de Turhan Tayan…
Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e gelince, önce Erhan Sevimli’nin yanında yer aldı…
Sonra işin akışı değişince Metin Çelik’in saflarına geçti, Kaleli ile birlikte…
Bir belediye başkanının, bir milletvekilinin il kongrelerine bu kadar müdahil olmaları yanlış…
Sizleri seçen seçmiş seçildiğiniz yere; bırakın demokratik teamüller çalışsın!
Ayrıca her zaman risktir, böyle durumlarda taraf olmak, seçim kaybeden olmak da vardır ve karizmadan epeyce bir şeyler gider! Nitekim de öyle oldu.
Kongre salonunda ilk hareketlilik divan seçimlerinde yaşandı. Daha sonra eski CHP milletvekli Yahya Şimşek oybirliği ile Divan Başkanlığı’na seçildi ve kongreyi gayet iyi yönetti…
İlk kriz Divan Başkanlığı’na verilen ve Erhan Sevimli ve Metin Çelik’in de desteklediği bir öneride çıktı…
127’Yİ ALAMAYAN ÇEKİLDİ!
CHP tüzüğüne göre, il kongresinde Başkan adayı olabilmek için toplam delegenin yüzde 20’sinin imzasının alınması şartı var.
CHP il örgütünün ise 612 delegesi var. Bu delegelerin 127’sinin imzasını almak gerekiyor başkan adayı olmak için…
Yine Baykal döneminde yapılan tüzük değişikliğine göre, kurultay delegeleri oy kullanırken, divanın önüne gelip imza atarak kullanıyorlar.
Aslında bu çok antidemokratik ve Baykal’ın partiyi tahakkümü altına almak için yaptığı işlerden biri…
Ancak bu sadece kurultaylar için geçerliydi tüzük gereği; illerde böyle bir uygulamaya yer yoktu…
Divana verilen teklifte de bu isteniyordu… Ancak, Yahya Şimşek bu teklifi tüzüğe uygun olmadığı için kabul etmedi.
Seçim yarışından Mustafa Şenyurt, bir gün önce çekilmişti. Kongre salonunda ilk çekilen ise Sevil Pamirol oldu.
Gerekçesi ise biraz tuhaftı; partide bölünmüşlüğün hala devam ettiğini ve bu durumda birleşme ve toparlanmanın olabilmesi için aynı tarafın böleni olmak istemediğini belirten ve Kemal Kılıçdaroğlu ve yönetimi adına taraf olarak adaylıktan çekildiğini belirten yazılı bir açıklama yaptı…
Ancak, delegelerden 127 imza alamadığı ya da alamayacağı çok ortadaydı…
Ardından 107 delegenin imzasını alan Erhan Sevimli, 20 oy eksik çıkınca aday olamadı…
Sevimli’nin oyları da Metin Çelik’e döndü…
Metin Çelik 140, Gürhan Akdoğan ise 281 delegenin imzasını alarak adaylık yarışına girdiler…
Divan Başkanı Yahya Şimşek, Bursa İl Olağanüstü Kongresi’nin Türkiye’nin en bunalımlı döneminde toplandığına dikkat çekerek 'Dışarıya karşı dost, kendi içimizde düşman gibiyiz. Gerçek dost olalım. Buradan birleşerek çıkalım,” diye konuştu.
Yahya Şimşek'in Tüzük gereği verdiği söz üzerine kürsüye gelen eski İl Başkanı olan ve yeniden başkanlığa talip olan Gürhan Akdoğan, Atatürk ilke ve devrimlerine, partinin 1923 ruhuna atıfta bulunan kısa bir konuşma yaptı…
Ve böyle hassas dönemde partiye zarar verememek için yanıt hakkını kullanmayacağını söyledi.
EN ÇİRKİN OLAY!
Seçimin en çirkin olayına gelince… Mudanya eski İlçe Başkanı Hasan Yıldırım salondaydı ve Ahmet Memişoğulları ile samimi görüntüler veriyordu.
Yıldırım’ın Gürhan Akdoğan’ın yanına yaklaşma çabaları, eski gençlik kollarının Akdoğan’ı yalnız bırakmaması neticesi boşa çıktı, daha doğrusu Akdoğan’ın etrafındakiler herhangi bir provokasyona izin vermedi.
Ama bu arada Özer’i gözden kaçırdılar. Salon girişine yakın bir yerde, elindeki aday listelerini inceleyen Özer, birden yüzüne inen yumrukla sarsıldı ve yere düştü. Yumruğu vuran kişi ise, partide adı daha önce bir taciz olayına karıştığı için CHP Genel Merkezi tarafından görevden alınan Mudanya eski İlçe Başaknı Hasan Yıldırım’dı…. Hızla salondan kaçtı… Özer, bu taciz olayından sonra, kamuoyundan özür dilemişti.
Daha sonra CHP’li doktorlardan Ceyhun İrgil ve Bülent Aslanhan’ın muayene ettiği Özer, bir odaya alındı ve yüzünün darbe alan yerine buz kompresi yapıldı.
Özer uzun bir süre şaşkınlığını üstünden atamadı…
YANLIŞ ALARM!
Binanın dış kapısındaki görevlilerin verdiği bilgiye göre;
Daha sonra hızla olay yerinden kaçan Hasan Yıldırım, aşağıda içinde birkaç kişi ile kendisini bekleyen siyah bir Daicu’ya binip kaçtı… Bu da Yıldırım’ın böyle bir saldırı için önceden hazırlık yaptığı izlenimi bıraktı…
Daha sonra Özer, kendisine saldıran Yıldırım’dan şikayetçi oldu. Günün geç saatlerinde gelen habere göre, Hasan Yıldırım yakalanarak gözaltına alındı…
Daha sonra delegelerin oy kullanılmasına geçildi.
Oy sayımı esnasında kimi zaman seçim komiserliği yapan Devlet memurlarını çileden çıkartan sıkıntılar yaşandı.
“Yeter artık, oruçlu ağzımızla bağırmaktan boğazımız kurudu” diye feryat ettiler.
Oy kullanma işlemi saat 17.30’da tamamlandı, sayım da 17.50’de bitti…
Metin Çelik’i destekleyen delegeler seçimi kazandıklarını sanarak tezahürata başladılar…
Ancak 3 oyla kaybettiklerini anlayınca, hevesleri kursaklarında kaldı…
Öte yandan Bozbey’in oylar sayılırkenki heyecanı görülmeye değerdi.
3 OY FARKLA AKDOĞAN KAZANDI
Haziruna 540 delege imza attı. 501 delege oy kullandı. 8 oy geçersiz olurken, Akdoğan z 248 delegenin oyunu alan Gürhan Akdoğan alarak yeniden İl Başkanlığı koltuğunu hak ederken, Metin Çelik ise 3 oy farkla 245 oy alarak seçimi kaybetti.
Akdoğan’ı destekleyen eski PM üyesi Güler Buğday sağlık sorunlarına karşın, kongrenin sonuna kadar oradaydı. Keza eski PM üyesi Ali Nihat Irkörücü de…
Akdoğan seçim sonuçları netleştikten sonra kendini destekleyen tüm ekibi kürsüye çağırdı başta da, eski PM üyesi Ali Nihat Irkörücü ve Güler Buğday’ı…
BİRLİK BERABERLİK MESAJLARI
Akdoğan dedi ki; 'Belli dönem birlikte çalıştığım, 10 yıla yakın Nilüfer İlçe Başkanlığı yapan Metin Çelik'le yarıştık. Önemli kongreyi birlikte aştık. İnanıyorum ki bundan sonra barış rüzgârları esecek.
Örgüt bunu istiyor. İnanıyorum ki Metin Çelik'le birlikte mücadele edeceğiz. Bütün ilçelerle birlikte AKP iktidarına karşı, Atatürk milliyetçisi olarak birlikte mücadele edeceğiz.
Her zaman önderimiz Atatürk ilke ve devrimleri ışığında hukuk devletinden yana olacağız. Mücadelemiz Atatürk ilkelerine karşı duranlara karşıdır.”
Metin Çelik de Akdoğan'ın çağrısı üzerine kürsüye gelerek delegelere teşekkür etti ve birlikte mücadele mesajı verdi. Erhan Sevimli de Gürhan Akdoğan'ı kutlayarak, 'Bu bir görev teslimidir kendisine başarılar diliyorum' dedi.
Akdoğan tarafından kürsüye çağrılan Sena Kaleli ise şöyle konuştu:
'Çok değerli arkadaşlarım. Çok demokratik bir yarış oldu. Akdoğan tekrar göreve geldi. Umarım her şey demokrasi içerisinde gelişir.
Demokrasinin tesis edileceği hiç kimsenin itibarsızlaştırılmadığı bir süreç yaşanır. Hepiniz destek verdiniz.
Bundan sonra hak hukuk ihlallerinin yaşanmadığı bir ülke için demokratik bir örgütlenmenin yaşanması için temennide bulunuyoruz ve herkese teşekkür ediyoruz.'
Amiiiin!..
En çok CHP’liler acı çekti darbelerde!
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, kongreyi bir süre izledi. Divan seçimlerinden sonra da ayrıldı…
İnce, basın mensuplarının sorduğu çeşitli soruları yanıtladı…
Öncelikel darbelerden en fazla etkilenen kesimin CHP’liler olduğunun altını çizdi ve “
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, darbelerden en fazla etkilenenin CHP'liler “Bu nedenle biz Türkiye'nin demokratikleşmesini, sivilleşmesini istiyoruz” dedi.
12 Eylül'den sonra kapatılan CHP'nin genel başkanının zorunlu ikamete tabi tutulduğunu söyledi…
“Biz Türkiye’nin sivilleşmesini istiyoruz” dedi ve AKP’nin ne 12 Mart’ta, ne de 12 Eylül’de zarar görmediğini söyledi…
Ardından da, İç Hizmet Kanunu’nun 35. Maddesi’nin değişmesi için verdikleri teklifi anımsattı ve 1 Ekim’de yineleyeceklerini belirtti ve dedi ki:
Biz, Genelkurmay Başkanlığının Milli Savunma Bakanlığına bağlanması ve İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinin değiştirilmesi dahil Türkiye'de demokrasinin önünde hangi engel varsa bunların kaldırılmasını isteriz.
Ama AKP bunda samimi değildir. Hiçbir zaman bu konuda kararlı olmamışlardır. Günün koşullarından kaynaklanan kurumları yıpratmak amaçlı Silahlı Kuvvetleri yıpratmak, Türkiye'yi yıpratmaktır, geleceğimizi yıpratmaktır. Böyle bir şey doğru değildir.
Futbol Federasyonu dahi Türkiye'de ne varsa; TÜBİTAK, FİSKOBİRLİK, üniversiteler, YÖK, Çankaya, Parlamento, HSYK, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay aklınıza ne geliyorsa, AKP bunları demokratikleştirmeden ziyade ele geçirmek, oraların burnunu sürtmek mantığındadır. Bunları biz önümüzdeki süreçte çözeceğiz, halkımıza bunu iyi anlatacağız. Biz 'AKP'ye yüzde 50 oy verdi' diye halkımıza küskün, kırgın değiliz. Daha iyi anlatacağız, bunları yeneceğiz”
|