İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

HABER

Başbakan'ın ameliyat sonucu saklanmamalı...

Başbakan'ın ameliyat sonucu saklanmamalı...

30 Kasım 2011 Çarşamba, 07:52

Recep Tayyip Erdoğan, bu ülkenin tek karar vericisidir.
Politikalarını paylaşır veya paylaşmayız, ancak bu gerçeği reddemeyiz. Başbakan’ın onayı olmadığı veya son sözünü söylemediği hiçbir konuda karar çıkmaz. İktidarın çarkları işlemez. Günlük işlerin dışında, hiçbir alanda adım atılamaz.

Başbakanlık mevkii eskiden de böylesine önemliydi, ancak Erdoğan'ın partisini ve hükümeti yönetim şekli, eskilere oranla daha da sıkı, daha da disiplinli.

Herkes onun ne söyleyeceğine bakar. Kimse ağzından çıkan söze karşı gelemez.
Bu açıdan bakıldığında, Başbakan Erdoğan'ın konumu, ABD Başkanı Obama veya Fransız Devlet Başkanı Sarkozy'den farklı değildir.

Böylesine etkin karar vericilerin attığı her adım, söylediği her cümle, ne yemek yediğinden, sağlığına kadar herşeyi çok önemlidir.
Nasıl baktığından, yüzünün soluk olup olmadığından, yorgun durup durmadığına kadar, en ufak ayrıntı dahi gözlenir.

Bu duyarlık karşısında da ister ABD, ister Fransız Başkanlık servisleri olsun; titizlikle uyguladıkları sistem şeffaflıktır. Şeffaf olundukça, özellikle sağlık konusunda en basit bir gelişme dahi kamuya duyurulduğu sürece, gereksiz tahmin ve dedikoduların önüne geçileceğini bilirler.

Başkan'ın soğuk algınlığından, ateşinin çıkmasına, burnunun kanamasından yıllık kontrollerine kadar herşeyi, kamuya hemen duyurulur.
Dün Ahmet Altan değinmişti. Bizde ise, tam aksine bir Sovyet yaklaşımı egemendir. “Aman duyulmasın”, “Aman gizlice halledelim” deriz.

İşte bundan dolayı son iki gün fısıltı gazetesi fırtına estirdi. En olmadık söylentiler kulaktan kulağa fısıldandı. Oysa başından itibaren Başbakan'ın rahatsızlığının ne olduğu, ameliyata gireceği kamuoyuyla açıkça paylaşılmış olsa, bu gereksiz söylentiler çıkmazdı. Allahtan, Pazartesi günü açıklama yapıldı da olay piyasaları etkileyecek bir düzeye gelmeden anlaşıldı.
Türkiye artık değişti. Eskisi gibi \'Gizliliklerden\' hoşlanmıyor .
Bundan sonrası da çok önemli. Başbakan'ın sağlığı ile ilgili sık sık bilgilendirme yapılmalı. Kamuoyuna çocuk muamelesi yapılmamalı. En tehlikelisi, toplumun karanlıkta bırakılmasıdır.
Bizden de Başbakan’a, geçmişler olsun...




Medya fena atladı...
İğneyi kendimize de batıralım.
Düşünebiliyor musunuz? Başbakan Erdoğan hastaneye kaldırılıyor, ameliyat ediliyor, bu arada iki gün süreyle hiçbir yerde görünmüyor ve medyanın haberi olmuyor (!)
Affedilecek bir durum değil.
Ülkelerin liderleri, hele Erdoğan gibi, sürpriz çıkışlarıyla ünlü olanları her dakika izlenir. Aldıkları her nefes duyulur. Attıkları her adım gözlenir.
Medya, Beyaz Saray'ın kapısından çıkan her arabayı kontrol eder. Obama'nın her adımı bilinir. Sarkozy 'nin sabah koşuları dahi uzaktan izlenir.
Özetle, gözle kontrol, her basın bildirisinden daha önemlidir.
Anlaşılan, bizim arkadaşlar bülten gazeteciliği yapmaya başlamışlar. Basın bürosunun verdiği bilgilerle Başbakan’ı izler olmanın rahatlığına girmişler.




Merkel'in özrünü görmezden gelmeyelim...
Bizler haftalardır “Dersim için özür” tartışmalarını yaşarken, Almanya Türklerden özür diledi. Alman Başbakanı Merkel ve tüm Alman Meclisi saygı duruşunda bulundu. Türk kamuoyuna bu olayı yeterince yansıtamadık.
Aslında sadece Türklerden değil, Neo Nazi grupların öldürdüğü herkesten özür dilenen bir tören idi. Ne olursa olsun, hem Almanya'nın duyarlığını göstermesi açısından hem de resmi özrün nasıl yapılacağına bir örnek olması açısından son derece önemliydi.
Tören ayak üstü değildi. Gereken ortam yaratılmıştı. Anlam yüklü bir toplantıydı.
Nedense sürekli şekilde olumsuzluklara bakıyoruz. Merkel'in bu yaklaşımı ise alkış almalıydı. Ne televizyonlar ne de gazeteler ilgilendi. Alman Başbakanı, Türkiye'nin AB ilişkileri hakkında konuşsa, \' Kin kustu \' gibi manşetler atılırdı. Oysa, çok anlamlı bir jestti...




Darbe mağduru askerler unutulmamalı...
Bedelli askerliğin, vicdani reddin ve profesyonel askerliğin çokça konuşulduğu şu dönemde, askerlikten ve darbelerden mağdur bir başka grubu tamamen unutmuş durumdayız. 12 Mart 1971 muhtırası ve 12 Eylül 1980 askeri darbesi mağdurları.
Darbe dönemlerinde ordudan atılan yüzlerce insanın, tüm özlük hakları ellerinden alınmıştı. Hatırlayacaksınız geçtiğimiz Mart ayında, AK Parti Hükümeti yeni bir yasa ile Yüksek Askeri Şura kararları ile ordudan atılanların özlük haklarının geri verildiği bir yasa hazırlamıştı. Ancak bu yasa sadece YAŞ kararları ile ordudan atılanları kapsıyor, geri kalanı yani darbe dönemlerinde ordudan atılanları hiç görmüyordu. Milli Savunma Bakanlığı darbe mağduru askerlere adres olarak Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ni gösteriyor. Ancak tahmin edebileceğiniz gibi burada işler uzadıkça uzuyor. Aslında şu anda yapılması gereken, son derece basit bir iş, bedelli askerlik kanun teklifine bir madde ekleyerek darbe mağduru askerlerinde haklarına kavuşmasını sağlamaktır. Yıllarca süren bu mağdurluk durumuna bir son verilmesi gerekir. Bu insanların çoğu da 60’lı yaşları geçmiş birçoğu aramızdan göçmüş insanlar. AK Parti Hükümeti’nin, sadece YAŞ kararı ile askerlikle ilişiğini kesilenleri yani “İrtica” nedeniyle askerlikten atılanlara değil, tüm mağdurlara bu hakkı vermesi gerekir. Aksi kamuoyunda “Benim mağdurum, senin mağdurun” fikrini pekiştirecektir.

Kaynak : Mehmet Ali Birand /Milliyet

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
28293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2025 Bursa Bağımsız