CHP genel merkezi, Bursa’daki kongresini filme alsaydı, seyredip kendi gerçekleriyle bir kez daha ve daha iyi yüzleşmiş olurlardı.Ayrıca…
Genel Başkan Yardımcısı Sena Kaleli ile TBMM Grup Başkanvekili Muharrem İnce, genel merkez yönetim ve seçim sisteminin tartışıldığı ve eleştirildiği gerilimli kongrede, seyirci oldular. Böyle bir durum, tarafsızlık olarak kabul edilebilir mi?
Durum ortada!
Genel merkez otoritesi çöktü.
Bu çöküntü, Ankara’daki masa başı kararla el çektirilen Gürhan Akdoğan’ın, delegeler tarafından “İl Başkanlığı” görevine iadesiyle perçinlendi.
Türkiye’yi yönetme, iktidara güçlü alternatif iddiasına rağmen, düğün salonlarında kongre yapan siyasi parti olmak da, hiç mi gözden geçirilmez. Dünkü kongre kalabalık olsa da, Türkiye ve Bursa iddiasını yansıtan coşku ve ruh da yoktu.
Yine, bir CHP klasiği yaşandı, ancak dünkü il kongresi de, farklı, pek çok yönüyle anılacak, tartışma konusu olacaktır.
Didişme, gerilim ve ince hesaplar… Yakın geçmişteki saflaşma ve hesaplaşmalara rağmen, özellikle ezber bozan saf kaymaları…
İlginç notlarımız var.
Divan Başkanı, bu siyasi partinin kürsüde konuşan bir yöneticisi gibi, 10 dakika süreyle AK Parti’yi eleştirdi, genel siyasete odaklandı.
Hem Divan Başkanı’nın konuşmasında, hem genel merkez tarafından geçici süreyle atanan eski il başkanınca hem de adaylar nezdinde, tüzük tartışmalarını dinledik. Genel merkez otoritelerini de, böyle dinlerken gördük.
CHP’de geçici yönetim atamasıyla başlanan kongre süreci ve bu kongrenin anlam ve öneminin de ne kadar önemli olduğu sabitken…
Aday olma sistemini eleştiren geçici süreli il başkanı, bu sistemi revize etmeyen ve devam ettiren aynı genel merkez politikasıyla bugünlere gelmişti.
Genel ve yerel kongrelerinin işleyişindeki farklılık çelişkisi ve ortak hükümlerindeki antidemokratik durum, aslında Bursa’da da kendisini göstermişti.
Genel seçim sürecindeyken…
Başarısızlık, genel merkez ve yerel örgütle uyumsuzluk ve iletişim sorunları gibi gerekçelerle el çektirilen Akdoğan, siyasette tarih yazmış oldu.
Demokrasiyle geri döndü!
Akdoğan, olağanüstü kongreye kararsızdı, olağan kongreye adaylığı da belirsizdi… Seçilince, olağan kongre takvimindeki il delegeliği listelerinin şekillenmesinde de, otoriterlik avantajını elde etmiş oldu.
Genel merkeze yanıt!
Gürhan Akdoğan’ın dönüşü, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yardımcısı Sena Kaleli ve Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil için ciddi bir yanıt ve mesajdır…
Masa başında dediğini yaptıran genel merkez, demokraside kaybeden oldu.
“Türkiye’yi toparlayacağı” iddiasında olan CHP’nin, önce kendisini toparlayabilmesi, önce kendi siyaset camiasına huzur getirmesi ve moral oluşturması gerekiyor.
Bu arada…
Yazarlarla bir süre sohbet eden Bozbey, az öncesinde salonun bir tarafında sinirlenmişti.
Dert yanan Bozbey, bizlere “Siyasetin içerisinden, ikiyüzlüleri temizleyeceksin. Kimin, kim olduğu bilinecek.” diyordu. CHP’deki kongre süreci, böyle söyletmişti, ancak bu görüşünü, Türkiye’nin siyasetine de genelledi.
|