Güler Buğday: “Abi, Abla mafyada olur, CHP’de ne işi var!..”

03 Ağustos 2011 Çarşamba, 08:17

CAN ERTAN/ BURSA HABER

“Adamcılığın ve güçlüye biat etme kültürünün; ideolojiyi, siyasi teamülleri ve etik değerleri yok eden anlayışların eline bırakılan örgüt yapısı ne yazık ki bozulmuş ve yozlaşmıştır.

Emek verenlerin, özveri gösterenlerin, toplumsal duyarlıkları gerçekten samimi olanların, sol/sosyal demokrat anlayışla hareket edenlerin yer bulamadığı, bilgiden, bilimsellikten, emekten uzaklaşıldığı, feodalitenin, şovenizmin ve paranın güç olduğu, itibar bulduğu görülmektedir.”

Bursa Bağımsız’da yayımlanan‘’Bursa CHP, kriz üretme merkezi oldu...’’ başlıklı yazısında Güler Buğday CHP’ye ilişkin önemli bir saptama yapmış.

**********************
Buğday sürdürüyor değerlendirmelerini:

“Yıllardır Genel Merkezin Bursa örgütünde uyguladığı hukuksuzluk, tahribat ve anti demokratik uygulamalar ne yazık ki bu günde devam etmektedir.
CHP’de yapılar değişiyor, kişiler değişiyor, liderlerde değişiyor ancak bu ilkel yöntem ve çıkarcı politikalar nedense bir türlü değişmiyor!!!”

Gel de haksızsın de şimdi…

***********************
Güler Buğday’a, Güler Abla’ya rahatlıkla ‘’Abla’’ diyebilirim SHP’den gelen bir hukukumuz var çünkü.
Buğday’la edebiyattan özellikle de romandan hoşlanmak ortak paydamız.
Buğday sol kanatta yer alan bir isim olmuştur hep.
SHP PM’ de İnönü’nün isteğiyle listede yer almıştı Bursa’nın tepkisine karşın.
Ve muhalif çizgisini hep korudu.
Bunda sosyalist kültürden gelmesinin de büyük payı var tabi.

*********************************
CHP’de ki “Abi” arayışlarına karşı “niye maço tavırla erkekçi bir bakış açısına sıkışıp Abi aranıyor da bir Abla düşünülmüyor” diyenler olabilir demiştim.

Buğday’ itiraz etti dün:

“Abi, abla formülü mafyada olur. Adamcılık sosyal demokrasiye uygun değil. Siyasal saflaşmalar insanlar üzerinden değil ilkeler ve ideoloji üzerinden olur.
Sosyal demokraside proje bazında guruplar kanatlar vardır. Hatta Avrupa’da sosyal demokrat partilerde bu çerçevede hizipler vardır ama bizde Baykal yüzünden hizip kelimesi negatif anlamda kullanılıyor.”
Ve ilave etti:

“O nedenle CHP’deki kongre sürecinin ilkeli içerikli geçtiğini asla söyleyemem.”


Buğday’a kongrenin matematiğini soruyorum…

Gürhan Akdoğan için, “(…) Geçmişte yaptığı bazı hatalarına karşın özellikle seçim tecrübesi, temsil kabiliyeti, siyasi birikimi ve başarılı belagati ve inanılmaz enerjisiyle 24 saat koşturan bir il başkanı.” nitelemesini yapan Buğday sonuçtan emin:

“Gürhan Akdoğan rahat kazanacak.”

Genel merkezle bir sorun yaşar mı peki?

“Genel merkezle bir sorun yaşayacağını düşünmüyorum. Akdoğan ulusalcı bir çizgide. Genel merkez de ulusalcı çizgiyi dışlama eğiliminde değil, hatta Gürhan’ın kazanmasından memnun bile olacaklardır.”

*****************************
Buğday, Akdoğan için bir başka önemli değerlendirme yapıyordu.

“Gürhan Akdoğan’ın en önem verdiğim yanı çalışkanlığı, üretkenliği kadar akçalı işlere bulaşmamış olmasıdır. Gürhan siyaseti kişisel çıkarı için kullanıp maddi anlamda rant elde etmedi. Namazgâh’ta annesinin evinde oturuyor.”


Buğday’ın Erhan Sevim’li yönetimindeki kayyuma genel seçime ilişkin sıkı bir eleştirisi var:

“Yıllardır partiye hizmet etmiş, referandum döneminde tüm çalışmalara katılmış, tecrübesi ve bilgi-birikimi ile kabul gören, CHP politikalarını çok iyi bilip en iyi şekilde anlatabilecek ne kadar insan varsa bu kurum tarafından yok sayılmıştır.
Birçok duyarlı ve etkin partili bizzat Geçici Kurul Başkanından görev talep etmelerine karşın ısrarla görev verilmemiştir.’’

Buğday’ın CHP’yi şirket mantığına indirgeyenlere yönelttiği eleştiri de etkili:

‘’CHP örgütü üç beş kişinin söz sahibi olduğu bir şirket mantığı ile yönetilir oldu. Genel Merkez yanlış enforme edilip haksız yere bazı insanlar suçlanır oldu.’’


Buğday bir adaylık düşünüyor mu?
“Hayır asla düşünmüyorum” yanıtını aldım.

Adaylardan şu istekte bulunuyordu:

“Tüm aday olan veya olacak arkadaşlarıma başarılar dilerken tek bir şey istiyorum:
Söylemde değil eylemde parti içi demokrasiyi sağlasınlar.
Özgürlükçü ve sol/sosyal demokrat anlayışa uygun bir tüzük yapılmasına katkı koysunlar.
Kendine değil partiye itibar ve başarı kazandıracak, kendini ve çevresini değil partimizi zenginleştirecek, namuslu, dürüst, bilgili, temsil gücü olan, bilgi birikimi partiyi taşımaya yeterli olan ama en başta vicdanı olan tüm adaylar yolunuz açık olsun.”

*************************
Noktayı Buğday’ın yazısından son bir alıntıyla koyayım:

“Burası Atatürk’ün kurduğu ve sonuçta emeğin ve örgütlülüğün temel kabul edildiği bir partidir.
En önemlisi de‘özgür birey, örgütlü toplum, demokratik devlet ve tam bağımsız Türkiye’yi’ yaratmak isteyenlerin partisidir.
Burada emir komuta olmaz… CHP’de hiyerarşi, saygı ve sevgi olur...
Burada hot-zot olmaz!!!

(…)Eğer CHP Genel Merkezinde bir takım insanlar bireysel olarak hata yapıp partiyi sıkıntıya sokuyorlarsa bu hataları da eleştirmek örgütlerin ve partililerin en doğal hakkı ve görevidir.

Bu gün Bursa’da yaşanan sorunun bir nedeni de; uzun yıllar emek vermeyen, çilesini çekmeyen, hak yemekten çekinmeyen insanların oturtulduğu koltuk ve konum tatlı ve havalı gelince hırslarının akıllarının önüne geçmesindendir!”

CHP Genel Merkezi Bursa için kongre kararı almıştır.
Geçici Kurulun görevi, baskı, rica, minnet ve zorlamayla kendilerini kalıcı kılmak değildir.
Atanma gerekçeleri tüzükte de belirtildiği gibi adil ve saygın bir seçim ortamı yaratıp CHP’nin misyonuna yakışır bir şekilde adayların yarışmasına olanak sağlamaktır.”