İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

YAZAR YAZI

Bu parti neden adam olmaz?

Bu parti neden adam olmaz?

01 Mart 2011 Salı, 08:25

Oray Eğin /Akşam

Seçime sadece birkaç ay kala hepimizin zihnindeki CHP bir beceriksizler ordusundan ibaret değil mi?

Medyayı memnun etmek için tasarlanmış bir Parti Meclisi, oy kullanmayı bırakın yürüyen merdivene bile binemeyen bir Genel Başkan, birbirlerinin kuyusunu kazmaya hazırlanan partililer, gereksiz polemikler yaratarak gündemi değiştiren başkan yardımcıları...


Artık net bir şekilde ortaya çıktı ki Soner Yalçın ve odatv.com'a yönelik operasyonun altında CHP'yi itibarsızlaştırma girişimi var. Ergenekon'u yeniden diriltme, muhalifleri itibarsızlaştırma gibi diğer altbaşlıklar sadece paketin içindeki yan ürünler. Yoksa ana hedef ana muhalefet partisi.
Bunu sızdırılan haberlerin genellikle CHP'yi karıştırmaya yönelik olduğundan da çıkarabiliriz. Dahası, bütün operasyonun Halk TV'nin canlandırılması sürecine denk düşmesi de tesadüf olamaz.
Soner Yalçın'ın konuşma kayıtlarından da sadece CHP'lilerle yaptığı konuşmalar cımbızla ayıklanarak medyaya veriliyor. Oysa sık sık siyasilerle konuşan bütün gazeteciler gibi Soner Yalçın'ın AKP'li bakanlarla da telefon konuşmaları var. Üç yıldır telefonlarının dinlendiği anlaşılan bir gazetecinin bütün kayıtları istihbaratta var ama belli ki kafaları karıştırmamak için içlerinden özenle seçiliyor.
Artık hepimiz biliyoruz ki iktidar partisi sertleşerek MHP oylarına göz dikti. Bunun ikinci aşaması da bir türlü nüfuz edemediği sahilleri ve yüzde 42'yi bu şekilde ele geçirmek. Her ne kadar bir dönem daha iktidar olmayı garantilediyse de, yüzde 42'nin psikolojik ağırlığıyla ülke yönetmenin zorluğunun da farkında AKP önde gelenleri.
Oyunu CHP'ye vermeyi düşünenler arasında 'Aaa baksana CHP artık Ergenekoncu olmuş' diyerek AKP'ye yönelen nitelikli seçmen bulunur mu, emin değilim. Ama en azından referandumdan beri CHP'nin aleyhinde oluşturulmaya çalışılan hava karşılığını bulacaktır.
CHP'nin asla iktidar olamayacağı, olsa bile ülkeyi yönetemeyeceği, tıpkı Baykal döneminde olduğu gibi seçmenin mecburen, hatta küfrederek oy vereceği algısı oluşturulmaya çalışılıyor.
Bu psikolojik taktik de doğrusu başarıya ulaşıyor. Bunu herkes görüyor da CHP göremiyor mu?
Göremediği, görse bile korktuğu için zaten bu psikolojik savaş başarıyla ulaşıyor.
Seçime sadece birkaç ay kala hepimizin zihnindeki CHP bir beceriksizler ordusundan ibaret değil mi? Medyayı memnun etmek için tasarlanmış bir Parti Meclisi, oy kullanmayı bırakın yürüyen merdivene bile binemeyen bir Genel Başkan, birbirlerinin kuyusunu kazmaya hazırlanan partililer, gereksiz polemikler yaratarak gündemi değiştiren başkan yardımcıları...
Bütün bunlara henüz 'somut bir vaatte' bulunmayan parti imajını ekleyin bir de...
Şimdiden bir de 'Kılıçdaroğlu da fos çıktı, yeni lider bulalım' diye lider toto oynanıyor.
Peki bütün bu manzaraya karşı Kılıçdaroğlu ve ekibi ne yapıyor?
Bir kere sık sık şikayet ediyorlar; medyada yer almadıklarından, haberlerinin görünmediğinden dert yanıyorlar. Ancak öyle 'haber' değeri taşıyan pek bir şey de yapmıyorlar. Genel başkan yardımcıları bu aralar birbirlerini yemekle meşgul; hiçbiri sevmedikleri Mehmet Sevigen kadar çalışmıyor bile.
Dahası, CHP'ye yönelik psikolojik bir savaş başlatılmışken de komplekse giriyorlar, bu savaşın altında eziliyorlar, korkuyorlar, siniyorlar ve seslerini yükseltmiyorlar. Çık meydanlara, halka git, sesini yükselt, davanın arkasında dur, mağduru oyna, söylemini sertleştir, nitelikli muhalefet yap... Siyasi propaganda kitaplarının giriş cümleleri bunlar; ama CHP bundan bile yoksun.
Seçime giren CHP seçmeninin zihninde tek bir slogan var oysa: Bu parti neden adam olmaz.
AKP'nin tamamen haksız olduğu Deniz Feneri-Kanal 7 davasındaki tavrını, nasıl ortalığı birbirine kattığını düşünün... Bir de bu dönemdeki pısırık CHP'yi. Neden birinde iktidar kumaşı olduğu, neden diğerininse ebedi muhalif olarak kaldığı bu kıyaslamadan bile ortaya çıkıyor.
Medyadaki göstermelik muhalifler gibi, bu haliyle CHP de tam iktidarın hoşuna gidebilecek, dişine göre bir ana muhalefet partisi.

Cumhuriyet'teki arkadaşlarım
Kai Diekmann'dan duymuştum, çok hoşuma gitti: Köşe yazarları okurların bir anlamda arkadaşlarıdır. Her gün sohbet ettiği, kavga ettiği, kızdığı, sevdiği, fikirlerini paylaştığı, kendi hayatında yer verdiği insanlar gibi görüyor...
Köşe fotoğrafından o yazarın hayatını da takip ediyor, yüzünü görüp bir anlamda dostluk ilişkisi kuruyor.
Hasan Cemal'in meşhur dirsek pozu... Güneri Cıvaoğlu'nun sakal bırakması... Ertuğrul Özkök'ün bıyıklarını kesmesi... Hep köşelerden takip ettiğimiz gelişmeler.
Bir de benim gibi köşe fotoğrafı kavramının kendisiyle dalga geçmeye çalışanlar var...
Yıllarca köşe fotoğrafına direnen Cumhuriyet de artık yazarlarının yüzlerini göstermeye başladı.
Neyse ki Türkiye artık daha sürprizsiz bir ülke ki ortalık birbirine girmedi, gazete karışmadı.
Bakalım Hikmet Çetinkaya sakal bırakacak mı artık... Zeynep Oral saç modelini değiştirecek mi... Kürşat Başar hala yakışıklı mı...

***
Cumhuriyet'teki köşe fotoğraflarında da sorun yok, ama köşe klişeleri yani o fotoğrafın yerleştirildiği logolar biraz amatör duruyor sanki. Cumhuriyet gibi mizanpajıyla çığır açmış bir gazete gitmiş açık mavi zemin kullanmış... Zemin mi kaldı artık; bu çağdışılık, demodelik, amatörlük yakışmamış.
Fotoğraflar iyi bir karar, ama 'şık' değil...
Cumhuriyet her adımında 'Okur ne der' yerine estetik kaygılarla hareket etmeli halbuki.

Yeni kulak çekme yöntemi
Faşizm bir yerde hayat bulursa, kendi mikro faşizmlerini de doğurur. Bir bakmışsınız mahalle bakkalınız da faşizm uygular hale gelmiş, siz ne olduğunu daha anlamadan apartman yöneticiniz de sizi dairenizden atmaya kalkmış...
Serdar Turgut'un Habertürk TV'de yaptığı iki programın birden kaldırıldığını öğrenince medyadaki faşizm devrine girildiğini düşündüm.
Yeni medya patronları çalışanlarını birer köle gibi görmeye başladı galiba; istedikleri an insanların hayatlarıyla ortada hiçbir sebep yokken oynayabiliyorlar demek ki. Bunu bir cezalandırma, kulak çekme yöntemi olarak kullanıyorlar ne yazık ki.
Serdar Turgut'un programlarının izlenip izlenmediğini bilmiyorum. Ama Habertürk TV'nin rating'i kaç ki zaten böyle bir rating tablosuna göre karar versin...
Birkaç yıldır kanalın tamamının zaten izlenme oranı yarı yarıya düştü...
Deniyor ki Murat Bardakçı'yla polemiğe girdi diye Serdar Turgut'un programları yayından kaldırıldı. Bardakçı'nın bu tarz kaprisler yapabileceğini biliyorum, eskiden de Mehmet Y. Yılmaz yazmaya başladığında Hürriyet'ten istifa etmeye kalkmıştı.
Ama sonra iş tatlıya bağlandı. Yine bağlanabilirdi...
Oysa şimdi Serdar Turgut'un programları yayından kaldırılıyor.
Peki ya sebebi Murat Bardakçı değilse... Ya Murat Bardakçı bahane ediliyorsa...
Diyelim ki Serdar Turgut'un son zamanlarda yazdığı yazılar yüzünden kulağı çekilmek istendiyse, küçük bir uyarı mesajı verildiyse...
Bu medyada bir faşizm dönemi değil midir?

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız