Erdoğan, Kıbrıs’ta kafaları karıştırmış
KKTC’de en iddialı üniversite olmaya aday ODTÜ’nün Güzelyurt’taki Kuzey Kıbrıs Kampusu’nu ziyaret ettiğimizde, Başbakan’ın geçen haftaki iki günlük ziyaretinin ardından ‘fırtınalar’ kopuyordu. Türk toplumunun ezberi bozulmuş. Dengelerin değişeceği açık. Birkaç yıl sonra Erdoğan’ın Kıbrıs’taki desteği en az % 30 olursa kimse hayret etmemeli. “Yes be annem”ciler, Erdoğan’ın Kıbrıs’taki konuşmalarını dinledikten sonra “Pes be annem”ci olmuşlar. Çünkü, 2004’te M. Ali Talat’ın başını çektiğini, Rauf Denttaş’ın da “Annenist...” dediği Annan Planı’na tam destek veren kesim sukutuhayale uğramış.
Hafta sonunda Kıbrıs gazetelerini de okuma fırsatımız oldu. KKTC’de günlük çıkan 16 gazetenin neredeyse tümü de belli bir siyasi grubun resmi yayın organı... Ana muhalefet partisinin ‘Yeni Düzen’, iktidardaki UBP’nin ‘Güneş’, Serdar Denktaş’ın muhalefetteki Demokrat Parti’si ‘Vatan’ partilerinin resmi yayın organları... Rum kesiminde en büyük muhalefeti yapan AKEL’e yakınlığı aşikâr olan Rumların bile yapmadığı eleştirileri sayfalarına taşıyan ‘Afrika’; siyasi içerikli en renkli gazete. Asil Nadir’in Kıbrıs gazetesi ise kim iktidarda ise onun tarafından oluyor. Sanmayın ki... Karşı taraftaki Rum kesimi daha farklı... Onlar da aynı durumda... Çünkü ‘Soğuk Savaş’ dönemindeki Komünist Parti’nin ‘Pravda’sı gibi bu gazeteler. 1974’te nasıl kaldıysa, aynen devam ediyorlar yayınlarına...
Düşmanlık!
Türkiye bu sözcüğün tabii ki çok uzağında, ama Rum kesiminde aman Allah!.. Nitekim, uzun yıllar eşinin öğretim üyeliği nedeniyle Amerika’da kalan Kıbrıslı Türk çiftin şu sözleri bunun göstergesi:
“Biz eş olarak her zaman barıştan yana olduk ama son 3.5 yıldır buradayız. Rumların barış yanlısı değil düşman olduğunu geç de olsa anladık.”
Bu bakımdan Başbakan Erdoğan’ın Rumlara ve AB’ye yönelttiği eleştiriler çok haklı bulunuyor.
Erdoğan’ı, Ercan Havaalanı’na karşılamaya gelenlerin neredeyse tümü ‘hayır’cılardan oluşmuş. Kim mi bunlar? Öncelikle Türkiye’den göç etmiş Kıbrıslılar; ağırlıklı olarak Hataylılar, Karadenizliler ve Adanalılar.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun o zamanki Genel Başkanı Derviş Eroğlu’nun da ‘hayır’cı olduğunu unutmamak gerekiyor.
Bundan üç-dört ay önce Erdoğan’ın, sendikacılara karşı “Hadi oradan beslemeler” demesini Kıbrıslılar üzerine almıştı. Son gelişinde ise Erdoğan’a karşı sendikacılar tavırlıydı; “Türkiye’de ne kadar bağırırsan bağır, bizi sen mi kurtardın?” biçiminde dev bir pankartla karşı bir çıkış yaptılar.
Bu nedenle KKTC ziyareti ‘besleme’ krizine karşı Erdoğan’ın ustalık döneminde ‘helalleşme’ ziyareti olarak değerlendiriliyor bir anlamda.
Öyle olmadı, her yere mesaj verdi.
Erdoğan’ın Kasımpaşalı olduğu hiç unutulmamalı.
Erdoğan’ın, “Yes be annem”cilere “Pes be annem” dedirtmesinin nedeni bu çerçevede değerlendirilebilir.
Kıbrıs’taki yazılarımızı sürdüreceğiz. Özellikle ODTÜ’nün Güzelyurt’ta 220 milyon liraya mal olan kampusunu... KKTC’de eğitim durumunun düzeyini... Ve üniversiteleri...
Casino’lara mı bahisçilere mi
KKTC’de 30 casino, yüzlerce ‘bet’ salonu var; Başbakan kimi hedef aldı
BAŞBAKAN Erdoğan’ın, KKTC’den dönüşü sırasında uçakta yaptığı “KKTC’de kumar mafyası ve buna karşı KKTC yönetiminin tedbir alması gerektiği” yolundaki açıklaması Lefkoşa, Magosa ve Girne’de tedirginlik yarattığı anlaşılıyor.
KKTC’de 30’a yakın casino var.
Erdoğan’ın söyledikleri şu:
“Kumar mafyası orada. Aç, sefil oraya gidenler bu tür çeteleşmelere zemin hazırlıyor. Buna karşı KKTC’nin etkin ve farklı tedbirler alması gerekir. Kıbrıs’ın huzur bölgesi olmaya devam etmesi buna bağlı.”
Kıbrıs’ta çıkan gazetelerden bazıları bu sözleri manşetlerine taşıdılar. Acaba Erdoğan kimi kastetti, casino’ları mı bahis salonlarını mı?
Ada’nın neredeyse, her sokak başında market gibi yer alan bahis salonları mı? Çünkü sonuçta, casino’lar denetleniyor, kapısında güvenliği var. Ama ‘bet’ salonlarına giren çıkan belli değil; çocuk mu, hırsız mı, asker mi, öğrenci mi? Bu salonlar uluslararası ‘internet’ üzerinden online çalışıyor. Para hareketlerini takip etmek için kimden nereye para gidiyor, gözle takip edemezsiniz. Ama casino salonunun tepesindeki güvenlik kamerası, para yerine geçen ‘fiş’in kimin cebinden çıkıp hangi numaraya bile basıldığını kaydediyor. Bu yüzden casino işletmelerinin kafası karışık. Buna açıklık getirilmesi gerekiyor?
Temiz bir siyasetçi...
CUMHURİYET’in kuruluş yılı olan 1923’te doğanlar aramızdan ayrılıyorlar. Bunlardan biri de ilk Turizm Bakanı Ali İhsan Göğüş oldu. Şişli Camii’ndeki cenaze töreninde ‘son nesil’ CHP’liler vardı; ama yeni CHP’lilerden özellikle de örgütlerden pek kimse yoktu. Kızı Zeynep Göğüş taziyeleri kabul ediyordu. 1950’lerin sonunda İsmet İnönü ve ekibinin, Menderes iktidarının ne gibi saldırılarına uğradıkları haberleri gazete sayfalarında yer alıyordu. Önce Dünya gazetesinde çalışan Göğüş de Cumhuriyet Gazetesi Yazıişleri Müdürü olarak üç kez cezaevinde yattı. 1960 ihtilalinden sonra İnönü hükümetinin ilk Turizm Bakanı oldu. Yeğenleri Hasan Celal Güzel (Ve eşi AKP Milletvekili Ülker Güzel), Murat Sökmenoğlu... Hasan Celal Güzel, dayısı Ali İhsan Göğüş’ü ‘nesli tükenmiş ‘ bir politikacı ve gazeteci olarak nitelendiriyor.
Gaziantepli Barlas ailesinin birçok ferdi de cenazedeydi. İnönü ailesi de, dostları Göğüş ailesini yalnız bırakmamıştı. Erdal İnönü’nün eşi Sevinç İnönü, İsmet İnönü’nün kızı Özden Toker ve İnönü’nün torunu, CHP Ankara milletvekili Gülsün Bilgehan... CHP’lilerden kimleri gördük. Milletvekilleri Süleyman Çelebi, Prof. Hurşit Güneş, Oktay Ekşi... Eski milletvekillerinden, gazetecilerden, sanatçılardan kimler mi vardı? Ahmet Tan, Ali Doğan, Şevket Bülent Yahnici, Murtaza Çelikel, Nuyan Yiğit, Prof. İlber Ortaylı, Hıfzı Topuz, Bedri Baykam, Rafi Portakal, Nazmi Bilgin, Gürbüz Barlas, Selahattin Beyazıt, Nail Güreli, Okay Gönensin, Ege Cansen, Seçkin Türesay, Ümit Gürtuna, Orhan Erinç... Ertuğrul Günay telefonla başsağlığı dilerken, Kemal Kılıçdaroğlu önceki akşam Zeynep Göğüş’ü evinde ziyaret etti. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, her zamanki gibi cenazenin ‘sahibiydi’
CHP’NİN ALTILARI
İsmet İnönü’nün 1963’teki kabinesinde yer alan MYK üyeleri Muammer Erten, Hüdai Oral, Ali İhsan Göğüş ve eşleri hiç ayrılmazlardı; kızları Şule Bucak (Erten), Zeynep Göğüş ve Tansu Özkök (Oral) de yakın arkadaşlar bugün.
Daha sonra genel sekreter olan Bülent Ecevit’le ideolojik ayrışmaya düşerek partiden istifa etmişlerdi üç milletvekili... Şule Bucak: “Altan Öymen genel başkan olunca, Ali İhsan amcayı partiye getirerek üye yenilemesi yaptırmıştık. O zaman gözleri yaşarmıştı. Çünkü gönülden CHP’liydi.” Denildiği gibi ‘gazeteciliğin ve siyasetin cezasını çekmiş; asla sefasını sürmemiş’ olan Göğüş, dün Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi; o güzel, temiz, ahlaklı ve idealist adam. (Şişli Camii’nde Göğüş’le birlikte, şair Didem Madak Çelik’in cenazesi de kaldırıldı. Onların da çok sayıda dostları uğurlamaya gelmişti.)
|