İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

YAZAR YAZI

Ey Paşalar, çok mu lazımdı o tören?

Ey Paşalar, çok mu lazımdı o tören?

23 Temmuz 2011 Cumartesi, 07:29

Can Ataklı /Vatan

Tekrarlamakta yarar var; Ergenekon Davası’na tümden karşı mı çıkıyorum? Hayır, ama bu davayı temel alıp, her türlü hukuksuzlukla muhalefetin sindirilmek istendiğine de inanıyorum.

Balyoz Davası’na şüphe ile mi bakıyorum? Evet. Çünkü bu davanın üzerinden Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yıpratılmaya ve bunun da ötesinde Cumhuriyet tarihinden intikam alınmak istendiğine inanıyorum.

Her iki dava ile ilgili kuşku ve endişelerimi dile getirdiğimde, hele askerin yerin dibine batırıldığını söylediğimde yürekleri Türkiye sevgisizliği ile karamış malum bir çevre hemen ayağa kalkıyor “Vay darbeci, postalcı, statükocu, vesayetçi, demokrasi düşmanı” sloganları ile saldırıyor.

Askerin bütün olanlara karşı sessiz kaldığını söylemek “Darbe mi yapsınlar yani?” zevzekliğine yol açmıyor mu, işte ona ifrit oluyorum.

Hayır, tepkisiz kalmanın karşılığı “darbe” değildir.

Ama her kurum gibi ordu da yeri geldiğinde kendini savunabilmeli, demokratik hukuk devleti çerçevesinde sesini çıkarabilmeli, en azından bir tepki mesajı verebilmelidir. Dünyanın her yerinde de bu böyledir.

Örnek bir tepki mi istiyosunuz? Vereyim.

Önceki gün Harp Akademileri’nde “mezuniyet töreni” yapıldı. Gazeteler bu töreni “İlk kez komutansız tören” başlıklarıyla duyurdu. Komutan yok, çünkü “darbecilikten, teröristlikten, çete üyeliğinden” tutuklu.

Şimdi anlı şanlı paşalara sormak iterim; Çok mu gerekliydi o tören? 169 yıldır yapıyorsunuz zaten, bu sefer de yapmayıverin.

Cumhurbaşkanı orada, Başbakan orada, Savunma Bakanı orada, Genelkurmay Başkanı ve tüm Kuvvet Komutanları orada.

Ama o önemli günün asıl sahibi komutan Hasdal’da.

Üstelik 13 askerimiz şehit edilmiş, Türkiye’nin başına musallat olmuş bir kesim askerlerimizin bizzat Silahlı Kuvvetler tarafından öldürüldüğünü söyleyecek kadar ileri gidiyor, hükümet askerine güvenmediği için bir de sivil savcı soruşturması yaptırıyor.

Şaşaalı tören yapan bu paşaların hiç mi vicdanı sızlamaz, hiç mi arkadaşlık dostluk duyguları yoktur, hiç mi vefa duygusu taşımazlar?

Tepki ille “muhtıra vererek” ille içinde “laiklik kaygısı” taşıyan bildiriler yazarak, devir törenlerinde imalı konuşarak ve sonunda ille “darbe yaparak” gösterilmez.

“Bin yıllık tarih”ten söz ederken, bunun taşıdığı sorumlulukla da hareket edilmelidir. Harp Akademileri mezuniyet töreni bu yıl tamamen içe dönük yapılıverir, bir tepki, bir kırgınlık, bir duyarlılık gösterilirdi.

Bazı tutum ve davranışların yasal hiçbir yaptırımı olmayabilir, kamuoyunun dikkatini bile çekmeyebilir, ama bin yıllık bir kurumun onurunu kurtarır.

Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik çok ağır saldırı, iftira, yalan, karalama ve sindirme kampanyasının yürütüldüğü doğrudur. Buna karşı ordunun tutumu buna çanak tutmaktan ileri gidememektedir.


*****


Türk Lejyoner’den PKK terörüne bakış

Fransızların ünlü Lejyoner Birliği’nde 10 yıl görev alan ve 25 yıldır Fransa’da yaşayan Halit Karan adlı okurumdan bir mektup aldım. Karan mektubunda Türkiye’de yaşanan terör olaylarından büyük üzüntü duyduğunu belirterek, benzer mücadelelerde yer almış biri olarak deneyimlerini anlatıyor.

“Son şehit haberlerinde Türkiye’de PKK’nın hiçbir terör örgütünün sahip olmadığı bir medya desteği ve moral üstünlüğe sahip olduğunu gördüm. Bu konudaki görüşlerimi belirtmek istiyorum” diyen Karan bakın neler yazmış;

BİRİNCİSİ: Siyasi irade. Dünyada büyük devletler terör örgütleri ile gizli görüşmeler yapabilir ama bunlar asla kamuoyuna sızmaz. Sızması demek üstünlüğün terör örgütüne geçmesi demektir. Apo ile görüşmeler beceriksizce götürülmüştür. Apo, devletle antlaşmaya vardığını söyleyerek devleti yola getiren imajı yapmış, örgütünde daha da güçlenmiş, Türk halkı ise devletin ne karşılığı anlaştığı sorusuna dalarak yenilgi ruh haline kavusmustur. Apo ile görüşmeler kamuoyunun duyacağı ve bileceği şekilde yapılırsa ne askerinizde ne polisinizde moral kalmaz, ama buna mukabil teröristler daha da öz güven kazanırlar.

İKİNCİSİ; Düzenli bir ordu her ne kadar timler kursa da vurkaç yapan bir yapıyla tam başarı elde edemez. ABD ve koalisyon güçlerini Körfez savaşında cepheden çok şehirler içindeki örgütler uğraştırmıştır ve en büyük kayıpları oralarda vermişlerdir. Sadece askeri yöntemlerle kaynağı yurtdışında olan bir örgüte karşı başarı şansınız çok azdır.

ÜÇÜNCÜSÜ; Moraldir. Moral üstünlük karşı taraftaysa askerinize daha fazla saldıracaktır. Zira saldırdıkça askerinizin morali bozulur, örgüt ise hem halkı hem de elemanları nezdinde daha da güçlenir. Maalesef ki TSK’nin moral üstünlüğü şu anda yok.

DÖRDÜNCÜSÜ; PKK hücreler oluşturarak çalışmaktadır. İstihbarat birimlerinin en zorlandıkları yapı budur. Çünkü 2-12’şerli hücreler birbirleriyle çok fazla haberleşmezler. Nereye saldırı yapılacağı üstten söylenmez, sadece ne zaman yapılacağı söylenir, yerini ise en uygun olan hücre kendisi belirler.

Cevabını merak ediyorum; ABD 11 Eylül saldırısından sonra ilk iş olarak ne yaptı? Afganistan’a girdi. Peki aynı stratejiyi Türkiye uygulayabilir mi, ya da izin verilir mi?


*****


Gök gürültüsü

Yaşlı karı koca yataklarını ayırmışlar, kadın çatı katında, adam zemin katta uyumakta, gece yarısı gök gürültülü sağanak yağmur başlayınca kadın aşağı kattaki kocasına korkuyla “Çabuk buraya gel, acayip gök gürültüsü var!” diye bağırmış. “Ne gereği var ki?” diye cevap vermiş kocası, “Buradan da çok net bir şekilde duyuluyor..!” (Yıldırım Tuna)


*****


‘Şu çılgın Türkler’ Rusça’ya çevriliyor

Kurtuluş Savaşını destansı biçimde anlatan ve 1 milyon 500 binin üzerinde satan “Şu Çılgın Türkler” kitabı Rusça’ya çevriliyor. Daha önce Japonca’ya da çevrilen “Şu Çılgın Türkler” kitabının Rusçası Eylül 2012’de Uluslararası Moskova Kitap Fuarı’nda ilk kez Rus okurlarıyla buluşacak.

Yazar Turgut Özakman’ın kitabının sunulacağı Moskova Kitap Fuarı’nda Türkiye’nin de onur konuğu olacağını öğrendim.

Kitabın çevirisi Rusya’da yaşayan Türkolog Profesör Tevfik Melikov yapacak. Kitabın Rusça’ya çevrilmesi kararını ise Rusya Federasyonu Kültür Bakanlığı tarafından desteklenen Rusya Kültür ve Sanat Vakfı verdi. Kitap Rusça konuşulan bütün ülkelerde satışa sunulacak.

Kitabın Rusça’ya çevrilmesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Yayımlar Genel Müdürlüğü de destek veriyor.


***


“Başbakan’a dokunmak bile bence ibadettir” diyen AKP’li vekilimize, “Dokunulmazlıkları kaldırıp Başbakan dahil her siyasiye dokunalım ve ibadetin büyüğünü yapalım!” desek nasıl olur? (Gani Yıldız)

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız