İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

YAZAR YAZI

Bir gün herkes ‘Tayyipçi’ mi olacak

Bir gün herkes ‘Tayyipçi’ mi olacak

22 Temmuz 2011 Cuma, 08:15

Ertuğrul ÖZKÖK

BAZILARIMIZ için çok kolay.
Onlar, kabul ediyor, destekliyor...
Bazılarımız için ise, o kadar kolay değil.
Hatta imkânsız.
Adını duyduğu, televizyonda gördüğü an, yolunu değiştiriyor.
Türkiye bugüne kadar, böyle bir siyasetçi tipini tanımadı.

Başbakan Tayyip Erdoğan’dan söz ediyorum.
İster sevelim, ister kızalım.
Duygularımızı ister “hayranlık” mertebesine çıkaralım, ister “nefret” çukurlarına indirelim.
Tayyip Erdoğan’ın bir “duruşu” var.
Bir Tayyip Erdoğan tarzı var.
Kimine hayranlık veren, kiminin içine korku salan, ama illa da ilgisiz bırakmayan bir tarz.
Hayranlığın en koyusunun içine bile biraz da “korku” rayihası katan.
“Korku”nun en koyusunu, itiraf edilemeyen bir hayranlık duygusu ile melezleştiren bir tarz bu.
İddia ediyorum.
En büyük düşmanının bile arka odasına hapsedilmiş gizli bir Tayyip Erdoğan hayranlığı vardır.
En basit ifadesiyle, “Niye bizde de böyle biri yok” dedirten esir bir hayranlık.
Vardır, çünkü o duyguyu hak eden bir duruşu var.
İyi bir “Beyaz Türk” olarak ben de böyleyim.
İkircikliyim, kararsızım.
Bir öyle düşünüyorum, üç dakika sonra ise şöyle.
Çevrem ona atıp tutmaya başladığı zaman, içimdeki öteki, Erdoğan’ı savunmak için mevziye giriyor.
Ama karşıma iman etmiş, imandan gözü kararmış bir “Erdoğan hayranı” çıktığında, aynı öteki, bu defa taarruz hatlarına geçiyor..
Erdoğan tarzına karşı bir ruh terkibim var mı diye bakıyorum.
Var... Yaptıklarına, duruşuna yüzde 70 hayranlık.
Ama geride bir yüzde 30 kızgınlık var ki.
Bazen kimyamı bozuyor.
Sonra bu ruh halime tahliller yapıyorum.
Diyorum ki:
“Bir gazeteci”, bir “pop sosyolog”, hadi onları da bırakın sıradan bir vatandaşın siyasetçiye bakışı ne olabilir?
Vatandaşın kafasında, iyi siyasetçiyi, gerçekten iyi ve başarılı yapan altın oran bu değil midir?
Mutlaka beğendiği, çok beğendiği şeyler vardır.
Mutlaka tasvip etmediği şeyler de.
Eee, o zaman yüzde 70 hayranlık, yüzde 30 tasvip etmeme, ideal bir vatandaş profili olarak kabul edilemez mi?
Yani iyiyi destekleyen, iyi olmayanı eleştirebilen...

Yine de Başbakan Erdoğan’ın en beğendiğim yanı, beni “şaşırtması...”
Kendi paradigmalarını kendi kıracak bir cürete, bir tarza sahip olması.
Trabzon’daki vatandaş, onun yürüyüşünde, Davos’ta, Gazze’de duruşunda, kendinden bir şeyler bulabilir.
Bense paradigma kırışında, beni şaşırtmasında, meydan okumasında, bazen de, her an kaza çıkarabilecek sınırlarda dolaşmasında kendimden bir şey buluyorum.
Kafam karışsa da benimsemesem de buluyorum.
Mesela, yeni “Kürt” politikasında, o politikada taviz vermeden duruşunda.
Mesela Kıbrıs politikasında.
Meydan okumayı, yani karakterinin en önemli parçasını, bölgesel ve uluslararası bir enstrüman haline getirmesinde...
Hayatı, hiç kırılmamış, kırılamamış putların kuytularında geçenler için bu, “çok tehlikeli” bir karakter gibi görülebilir.

Bense farklı düşünüyorum.
Kişisel farkını, şahsiyetini, renklerini, hayatının dışına, yaptığı işe taşıyamayan insanlar başarılı olamaz.
Erdoğan’ın da kendi iç dünyasında, öfkeyle, akıl, kişisel duruşla, siyasi şahsiyeti arasında altın bir denge kurduğuna inanıyorum.
O şahsiyet bana göre şu cümlede ifadesini buluyor:
“Herkes bana güvensin; ama kimse bana güvenmesin”.
Bu cümlenin arkasında, riskli bir siyasi şahsiyet görebilirsiniz.
Ama, bütün dengelerin altüst olduğu bir dönemde, sağlam ve yeni bir siyasi duruş da görebilirsiniz.
Güvenilecek işlerde güvenmek, yanlış işlerde güvenmemek.
Onun deyişi ile “Arkadaş noktasında da, Türkiye noktasında da uluslararası ilişkiler noktasında da...”

Benim görüşüm ne mi?
Yüzde 80 ikincisi...
Yüzde 20’yi de, risk payı olarak ayırıyorum.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız