|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Kıdem tazminatı neden hedefte?
21 Temmuz 2011 Perşembe, 10:10
Erkan Aydoğanoğlu/Evrensel
|
|
“Ustalık” dönemine hızlı bir giriş yapan AKP, çalışma yaşamında kapsamlı değişiklikler için düğmeye bastı.
Son yıllarda esnek çalışma uygulamalarının yaygınlaşmasına paralel olarak iş gücü maliyetleri ciddi anlamda azaltılmıştı.
Bugüne kadar fazla mesai ücretleri, ikramiye, prim vb gibi ödemeler adım adım ortadan kaldırılırken, sıra ihbar ve kıdem tazminatı gibi en temel iş gücü maliyetlerini azaltmaya, işçi sınıfı ve sendikaların kolunu kanadını kırmaya geldi.
Geçmişte defalarca gündeme getirilen Kıdem Tazminatı Fonu, genel olarak sermayenin olası bir kriz ile karşı karşıya bulunduğu yeni dönemdeki ihtiyaçlarına paralel bir adım.
Fonun asıl amacı, patronların yaklaşan kriz ortamında işçileri, en az maliyetle bireysel ya da toplu olarak daha kolay işten çıkarmasının önünün açılması.
Yapılması düşünülen düzenleme ile işçilerin fondan en az 10 yıl sonra para alabileceği için, hükümet patronlara 10 yıl boyunca işçileri istediği gibi çalıştıracak “açık çek” veriyor.
Söz konusu 10 yıl içinde kıdem tazminatı için ayrılması düşünülen fonlar sermaye birikim sürecine aktif destek olarak sunulacak. Fonun birikimleri borsa, mevduat vb. yöntemlerle kullanılacağı için, yerli ve yabancı sermayeye, özellikle olası bir kriz ortamında, sıcak para “servis etmek” kolaylaşacak.
Hükümetin elinin altında istediği zaman kullanabileceği “hazır kaynak” olacak.
İşçilerin kıdem tazminatları en az bir yıl çalışmaları karşılığında 30 günlük ücret tutarında ödeniyor.
Ancak sendikalı işçilerin önemli bir bölümü, toplu iş sözleşmelerinde 40, 45, hatta 50 gün üzerinden kıdem tazminatı alabiliyor. Fon sistemine geçildiğinde bu kazanımların hiçbir hükmü kalmayacak.
Kıdem tazminatı hakkının tüm işçiler için geçerli olması ve bu alanda doğacak mutlak hak kayıpları ile toplumun önemli bir kesimi bu düzenlemeden olumsuz etkilenecek.
Mevcut uygulamada erkek işçiler askerlik hizmeti nedeniyle, kadın işçiler ise evlilik gerekçesiyle istediklerinde kıdem tazminatlarını alabiliyorlar.
Kıdem tazminatı fonu kurulması halinde bu önemli hak ortadan kalkacak. Üstelik tıpkı sigorta primlerinde olduğu gibi, kıdem tazminatı fonu primlerinin işçinin gerçek ücretinden değil, daha düşük bir tutar üzerinden yatırılması gündemde.
1000 TL alan bir işçi yıl sonunda 1000 TL kıdem tazminatı alabilirken, işverenlerin fona aktarması düşünülen yüzde 3’lük prim sonrasında bu rakam yıllık sadece 360 TL olacak.
İşçinin kıdemi arttıkça, alacağı kıdem tazminatı miktarı şimdiki sisteme göre çok daha düşük olacak.
Hükümet ve patronlar “Kıdem tazminatı ile iş güvencesi birlikte olmaz” iddialarını sık sık gündeme getiriyorlar. Oysa Avrupa ülkelerinin çoğunda hem kıdem tazminatı, hem de iş güvencesi hükümleri birlikte varlığını sürdürüyor.
Üstelik Türkiye’de iş güvencesinden 30’dan fazla işçi çalıştıran işyerleri (toplam işyerlerinin sadece yüzde 4’ü) yararlanabiliyor.
Fonun devlet güvencesinde olması olumlu bir şeymiş gibi yansıtılıyor.
Çalıştırdığı işçilerin sigortalarını bile düzenli yatırmayan patronların, devlet güvencesini suistimal etmeyeceğinin garantisini kim verecek? Öte yandan Fon kaynaklarının tıpkı işsizlik sigortası fonunun GAP’a ve karayollarına kaynak olarak aktarılması gibi asıl amacı dışında kullanılmayacağının da garantisi yok.
Kıdem tazminatı fonu üzerinden yürütülen tartışmalar ve getirilmek istenen sistem ile patronların işgücü maliyet kalemleri kuşa çevrilirken, sermayenin sözcülüğünü yapan gazete ve televizyonlarda fon tartışmaları, tıpkı sağlık ve sosyal güvenlik alanında önemli hak kayıplarına neden olan “reformlar” gibi, işçilerin lehine düzenlemeler içerdiğine ilişkin aldatıcı haberler yayılıyor.
Yoğun işten atılmaların yaşandığı, emekliliğin mezarda bile imkansız hale geldiği Türkiye koşullarında, işçilerin en önemli güvencesi olan kıdem tazminatının fona devredilmesi, işçi sınıfı ve sendikalar açısından son önemli kalenin de düşürülmesi demek. Aynı tehlike çok kısa bir süre içinde kamu emekçilerinin de kapısını çalacak. Çünkü kıdem tazminatının kamudaki karşılığını memurların emekli ikramiyeleri oluşturuyor.
Kıdem tazminatının kaldırılmasını “Genel grev nedeni sayarız” iddiasında bulunan sendika ve konfederasyonlar sözlerinde samimilerse, zaman geçirmeden bir araya gelerek emeğe yönelik kapsamlı saldırılara karşı ortak eylem ve mücadele programı çıkarmak zorundalar. Bir taraftan bunlar yapılırken, diğer taraftan tüm işyerlerinde, kıdem tazminatını ve diğer saldırılara karşı grev komiteleri oluşturulmaya başlansa iyi olacak!
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|