İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

YAZAR YAZI

Gerçekçi Olalım, İmkânsızı İsteyelim!

Gerçekçi Olalım, İmkânsızı İsteyelim!

19 Temmuz 2011 Salı, 07:31

Nuray Mert /Milliyet

Gerçekçi ol, imkânsızı iste!’ devrimci bir slogandı; ama Türkiye’nin Kürt meselesi için öyle değil, belki de artık tek seçenek. ‘Barış’ giderek daha ‘imkânsız’ hale geliyor, ama başka seçeneğimiz yok. Tabii insani düşünürsek yok, savaştan çatışmadan medet umma zilletine düşmezsek yok. Düşmeyelim bu zillete, imkânsızı isteyelim, samimi bir şekilde istersek mümkün olur.
‘Biz istiyoruz, onlar istemiyor’, ‘Onlar istiyor, bunlar istemiyor’, ‘Şu odaklar tuzak kuruyor, bunlar bozuyor’ mazeretlerine sığınmanın anlamı yok. Yeterince çok insan, yeterince samimi olarak bir sorunu çözmek, gerçekten barış yapmak isterse onun önünde kimse duramaz.

Facia olduğu kesin ama
Ama önce, bazı hususları açıklıkla konuşalım. Sebep olanlar kimler olursa olsun, 14 Temmuz’un bir facia olduğu kesin ama öncesinde, ‘tam barışa yaklaşmış’ falan değildik. O nedenle, bu varsayım üzerinden analiz yapmanın anlamı yok. İkincisi, ‘barış’, tarafların kendi seçtikleri, beğendikleri muhataplarla olmaz, tüm dinamikleri, aktörleri dikkate ve ciddiye alarak, hesaba katarak olur. Üçüncüsü, örgütte, partide, tabanda ‘radikaller ılımlıların önünü kesiyor’ demek, fazla anlam taşımıyor; bunu görelim.
Kürt meselesinin, başından beri, ‘ılımlı’ denilen çizgi siyaset yapma imkânı, alanı bulamadığı için bu noktaya geldiğini kendine demokrat diyen herkes kabul ediyor. Ama sonuçta hep ‘radikal çizgi’ tartışmayı bir noktaya getirdikten sonra, ‘ılımlılar’a müracaat etme yaklaşımı devreye giriyor. Bu durum ‘ılımlı’ denilen çizginin meşruiyetini zedeliyor, işlevini ortadan kaldırıyor. Kime, ne zaman ‘ılımlı’ denildiği de ayrı bir tartışma konusu.

Altın tepside sunulmadı
Kimse, Kürtlere ‘demokratik zemin’i altın tepside sunmadı. Büyük bir mücadele içinden siyasi bir temsil çıkardılar, ancak ondan sonra ‘demokratik zemine davet’ öne çıkar oldu. Öyle değil mi? Dahası, Kürt siyasal hareketi bu denli güçlenip toplumsallaş-madan, ‘ılımlı’ denilen seslerin sesini duyurabileceği bir ortam oluşabildi mi? Şimdi, ‘totaliter’ denilen hareket dışında kalanlar, devreye girebilme imkânı bulabildiler mi? Bunun tek nedeni, Kürt siyasal hareketinin kendi iç sorunları mıydı? Orada sesini duyuramayanlar Türkiye’de demokratik siyasete katılma imkânı bulabildiler mi? Şimdi, bu alanın açılması, ‘gelin, diğerleri ile birlikte mücadele edelim’ şeklinde bir algının oluşmasına neden olmuyor mu? Bu Kürt siyasi temsilinin meşruiyetini zedelemez mi? Çözüm ve barış isterken, gerçekten sonuç almak isteniyorsa, tüm bunları düşünmek gerekmiyor mu?

Öfke parlatılmamalı
Ve nihayet, Kürt siyasi hareketinin hepimizin eleştirisine maruz kalan dar bir mecraya sıkışmasının ana nedeni, demokratik alan yokluğu iken, tüm sorumluluğun, bir onur mücadelesinin ardına düşüp, bu denli ağır bedeller ödeyen bir avuç insana yüklenmesi ne kadar adildir? Üstelik Kürtlerin sesini duyurmayı her şeye rağmen bu insanlar başarmış iken, tüm belaları onlara fatura ederek, onları hedef tahtasına koyarak, barış yapmak mümkün müdür? Niyetimiz halis ise bunları ciddi bir şekilde düşünmek, hesaba katmak gerekmez mi?
Yine de, belli ki, tüm tarafların haklı bulunabildiği gerekçeleri tokuşturarak, çözüm bulmak, barış yapmak mümkün değil. Öfkeleri parlatmanın alemi yok. Hillary Clinton’un çok beğendiği söylenen, Kürt siyasetinin beğenilir tarafı yok, tıpkı ABD’nin beğendiği diğer birçok siyasetin bölgede yaşayan kimse için ne ‘beğenilir’, ne ‘hayırlı’ bir tarafı olmadığı gibi. Bırakalım onları, bunları arkamıza alıp zulüm siyasetlerini cilalama işini. Biz aynı ülkede, aynı bölgede yaşayan, birbirimizin beğendiği işlere kafa yoralım, birbirimizle hoş geçinmeye bakalım. Giderek imkânsız gibi görünmeye başlayan ‘barış’ı isteyelim, insanlık adına gerçekçi olalım!

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız