Sezgin Tanrıkulu varlığı cesaret vermeli

19 Temmuz 2011 Salı, 07:12

Ahu Özyurt/gazeteport

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun 13 şehidin ardından kaleme aldığı metin nedense kriz yaratmış Genel Merkez’de.

Oysa sadece onun yazmış olması bile çözüme dönük en önemli işaret sayılmalıydı.

Neler demiş Tanrıkulu peki?

“Çatışmalarda ölenlerin çoğu 30 yaşını bile göremedi” demiş. Tıpkı Ali Nihat Özcan’ın dün yayınladığı araştırmadaki gibi.

“Barışın dilini konuşmak mecburiyetindeyiz” demiş. Tıpkı Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun “Bu mesele sadece silahla çözülmez” demesi, Başbakan’ın Diyarbakır’da yaptığı konuşmalar gibi.

“Kimse insan hayatını siyaset malzemesi yapmamalı” demiş. “Gidenler geri gelmiyor” demiş. Sezen Aksu gibi.

“Çözüm üzerine Türkiye’de pekçok fikir üretilmiştir. Çaresiz değiliz” demiş. Tarhan Erdem gibi.

“Yeni Anayasa bize önemli bir fırsat sunuyor” demiş. Meclis’e giren her milletvekili gibi.

Sezgin Tanrıkulu değil miydi, Diyarbakır’dan Milletvekili adayı olmadı diye eleştirilere hedef olan?

O değil miydi, CHP’nin eskileri tarafından yaylım ateşine tutulan?

Tanrıkulu partide aslında Kürt meselesini “Türklerin de gözüyle görebilen” nadir isimlerden. Tırmanan şiddetin getirebileceği fırtınayı en iyi okuyanlardan. Bu devleti AIHM’de mahkum etmeyi iyi bildiği kadar, dağdakileri kazanmayı da iyi biliyor.

Üstelik partiye Deniz Baykal tarafından iki sene önce davet edilmişti ve “Zemin uygun değil” diyerek kibarca reddetmişti.

CHP’nin Kürt siyasetinde söyleyecek sözü olacaksa, “Bağımsızlar” tarafından madara edilmeyeceklerse, TSK’nın da hassasiyetlerini gündeme taşıyacaklarsa bunu ondan iyi kim yapabilirdi ki?

CHP Genel Merkezi’ndeki hassas isimler, 30.000-50.000 mukayesine kafayı takanlar bir adım geri atıp derin bir nefes almalı.

Çünkü TSK içinde dağdan inip teslim olup askere giden gençler de var.

Kardeşi dağda kendisi üniforma içinde bu vatana hizmet edenler de var.

Tanrıkulu CHP için.

CHP de bu sorunun temelden çözümü için şanstır.

Zaman bu zamandır. Yaraları sarıp çözüm için kararlı olma zamanıdır.



Yeni CHP oy getirmedi mi?

Elimde önemli ve saygın bir kuruluşun yaptığı seçim sonrası araştırması var. Burada “YENİ CHP” tanımının seçmeni ne yönde etkilediği sorulmuş. “Kötü yönde” diyenler % 35.4 “İyi yönde” diyenler % 26.3. “Ne kötü ne iyi” diyenler % 38.3. Herşeyin YENI’sinin tuttuğu bu ülkede “Kurucu parti”nin adına ek istememiş seçmen. Çünkü aslolan CHP’ye “Yeni” takısı eklemek değil. Onu Apple gibi, Mini gibi, Puma gibi “Küllerinden doğarak yenilenen, hep trendy” bir marka yapmak.



Belediye Seçimleri ikilemi

Konuştuğum bazı muhafazakar çevreler AKP’nin Büyükşehir Belediye’lerinde bir yorgunluk sürecine girdiğini hatırlatıyor. “Eskiden bizde bürokrat sınıfı yoktu. Şimdi var” diyerek endişelerini dile getiriyor. CHP’nin elindeki Belediyeleri parlatıp vitrine çıkarması, güçlendirmesi rekabete de yarar, seçmen faydalanır.