|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Olaylı konserdeki Türkiye gerçeği yüzde 50-50
19 Temmuz 2011 Salı, 06:19
Can Ataklı/Vatan
|
|
Cuma akşamı İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın düzenlediği Caz Festivali kapsamında sahne alan ünlü İspanyol gitarist Javier Limon’ın 4 kadın sanatçıya eşlik ettiği Suyun Kadınları (Mujeres de Agua) konserine gittim.
Can sıkıcı anların yaşandığı konseri önce yerimden, sonra asıl görmek istediğim Buika’yı da en arkada izledikten sonra Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’ndan ayrıldım.
HAYRET Kİ:
Hoş olmayan dakikalar yaşadık, ama asıl şoku daha sonraki üç gün içinde gazetelerden okuduğum yazılardan sonra yaşadım.
O haber ve yorumlar, hakaretler, hezeyanlar, aşağılamalar ve fırsattan istifade Türkiye sevgisizliği sergilenmesi ibret verici bir durum.
ÖYLE OLMADI:
Ayrıntıları anlatacağım ama baştan söyleyeyim. Yazılanların (birkaçı hariç) hiçbirine inanmayın.
Aynur Kürtçe söylediği için protesto edilmedi. Şarkıları büyük alkış aldı. Bir iki gerginlik dışında kavga çıkmadı sahneye bir minder, bir pet şişe atıldı.
CAZ’I PEK SEVMEM:
Şimdi baştan alayım. Cazı pek sevmem. Ama iyi cazcıları bilirim ve izlemeye çalışırım.
Buika’nın adını duyunca “Bu konseri izlemeliyim” dedim. Bir arkadaşımın becerikliliği sayesinde 17. sıradan yer bulduk ve konsere gittik.
BİRAZ SIKICI:
Javier Limon çok ünlü bir gitarist. Konserin ilk solisti İspanyolların yükselen yıldızı La Shica’nın okuduğu ağıtlar çok ağırdı.
Ama çok ilginç bir ses ve nağme duymak da insana farklı bir duygu veriyordu. La Shica’dan sonra sahneye Sandra Carrasco geldi.
VE BİR KANUN:
Carrasco sahne alırken Javier Limon bir kanun sanatçısı davet etti sahneye. “Türk sanatçı Ali” dedi.
Kanuni Ali konseri izleyenlerin büyük alkışını aldı.
Cazın içine giren Kanun sesi konsere çok farklı bir anlam kattı. İlk kez bir caz konserinde kanun da dinledim.
AYNUR SAHNEDE:
Javier Limon daha sonra “Size bir Türk halk şarkıları sanatçısını sunmak istiyorum” dedikten sonra Aynur’u davet etti. Bembeyaz uzun elbisesi içinde sahneye çıkan Aynur müthiş alkış aldı. Aynur yerine oturdu ve 4 bin kişi nefesini tutup şarkıyı beklemeye başladı.
CURA DA VAR:
Önemli bir ayrıntıyı daha vereyim. Aynur’la birlikte sahneye bir de elindeki Cura ile bir saz sanatçısı geldi. Böylelikle bir caz konserinde hem kanun hem de cura kullanılmış olacaktı. Kendi kendime “İyi ki bu konsere geldim, bu çeşitliliği izlemek her zaman mümkün olmaz” dedim.
İLK TÜRKÜ KÜRTÇE:
Aynur ilk olarak Kürtçe bir türkü söyledi. Büyük kalabalık Aynur’u çıt çıkarmadan izledi. Türkü bittiğinde ise bir alkış tufanı koptu. Aynur’un ikinci türküsü de Kürtçeydi. Sözlerini elbette anlamadım ama bu türkü bir ağıttı. Çok ağır, ağdalı ve hatta biraz da sıkıcı.
SIRA ÜÇÜNCÜDE:
Ağıdın ardından da alkış koptu ama bu kez tempo biraz azalmıştı. Aynur üçüncü türküye geçerken bir sessizlik oldu o sırada hemen sol tarafımdan biri “Şehitler ölmez”diye bağırdı. Hiçbir tepki olmadı. Ve Aynur üçüncü türküye başladı. Yine Kürtçe ve hayli neşeli bir türkü.
VE PROTESTO:
Aynur’un neşeli bir Kürt türküsüne başlamasıyla birlikte önce bir uğultu koptu ardından da kalabalığın yarısı ıslık çalmaya başladı. Aynur bu sırada türküsüne devam etti. Protestolar daha da büyüdü. Bu sırada sahneye bir kişi tarafından minder atıldığını gördüm.
YERİMDEN KALKTIM:
Arkadaşıma “Bu yanlış oldu, kalkalım, arkadan izleyelim” dedim. Çünkü hemen önümüzdeki yerde oturanlar ıslık çalmaya devam ederken iki sıra arkamdakiler “Aynur, Aynur” diye tempo tutmaya başladılar. O sırada hemen bütün sıralardan bir çözülme başladı.
AYNUR GİDİYOR:
Islıkların durmaması üzerine Aynur türküsünü kesti, ayağa kalkıp eliyle “zafer” işareti yaptıktan sonra Kürtçe bir şey söyleyip sahneden ayrıldı. Tam bu sırada sahneye yarısı su dolu bir pet şişenin fırlatıldığını gördüm. Orkestra ise şaşkındı, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
BUİKA SAHNEDE:
Ve sahneye, belki de konsere gelenlerin pek çoğunun asıl beklediği Gineli siyah sanatçı Buika geldi. Çok ilginç bir ses. Caz yorumu da çok farklı. Buika’yı Açıkhava Tiyatrosu’nun en arkasından izledim. Bu sırada gelişen olayların da tam ortasında kaldım.
GERİ DÖNÜŞ:
Buika’nın sahneye çıkmasıyla birlikte, konseri terk etmek üzere arka taraflara doğru yürüyenlerin büyük bölümü, ya arkada ayakta kalmayı tercih ettiler ya da yerlerine döndüler. Ama açıkçası konserin bütün tadı kaçmıştı. Buika’nın üçüncü şarkısından sonra çözülme hızlandı.
ARKADA GERGİNLİK:
Konseri terk etmek üzere arka tarafa geçenlerin bir kısmı güvenlik görevlileriyle yüksek sesle tartıştılar. Kalabalık içinden “Nerede bu konserin düzenleyicileri, buraya bir Türk bayrağı getirin, bir tek Türkçe şarkı bile mi söylemez, 13 şehit yatıyor orada” seslerinin yükseldiğini duydum.
İSTİKLAL MARŞI:
Bu sırada küçük bir grup İstiklal Marşı’nı söylemeye başladı. Ancak özellikle arka sıralarda oturan ve protestocuları protesto eden gruptan önce “şşşşşttt” sesleri yükseldi sonra da yuhalama başladı. Ardından “yuh” seslerinin yerini “protesto alkışı” sesi aldı.
GÖZLEMLERİM:
O gece yaşananlar budur. Şimdi kendi gözlem ve yorumlarımı aktarayım. Açıkhava’da yerimi aldığımda çevreme baktım. Hepsi kentli, belli ki iyi para kazanan, entelektüel birikimi olan, sade ama şık büyük bir kalabalık vardı. Aynı görüntüyü Londra’da Paris’te de görebilirsiniz.
HEDEF KÜRTÇE Mİ?:
Şimdi gelelim, en önemli soruya. O gece Kürtçe mi protesto edildi? Hayır. Tam tersine, Aynur sahneye çıkarken de türkülerini söyledikten sonra da büyük alkış aldı. Eğer tepki Kürtçe’ye olsa, daha ilk türkü başladığında herkes ayaklanırdı. Oysa tam tersi oldu.
HASSAS GÜN:
Eğer bir gün önce Silvan’da 13 askerimiz şehit olmasaydı, Aynur’a hiç kimse tepki göstermezdi. O kalabalık o hassas günün anlamına katkı olması için hiç olmazsa üçüncü türkünün Türkçe olmasını tercih etti. Ama Aynur nedense bu hassasiyeti göstermek yerine tersini yaptı.
IRKÇILIK MI?:
Kimi köşe yazarları bu talebi “ırkçı”ve “barışa darbe vuran” tepki olarak görüyor. Kürt sorununu kabul etmek, çözülmesi için hem destek vermek hem kafa patlatmak başka şey, hassas bir günün anısına saygı göstermeyi beklemek ayrı bir şey. Ama o gece bir Türkiye gerçeği yaşandı.
ÜZÜCÜ NOKTA:
Benim adıma o gecenin en üzücü tarafı, pek çoğu doğru olmayan bilgilere dayanılarak adeta kin ve nefreti kusulması gibi yazılan yazılardı. İçinde Kürt geçen her olayda Türkler’e ağır hakaretlerle saldırmak, özgürlükçü, demokrat, aydın olmak anlamına mı geliyor?
*****
Hillary Clinton ziyaretinde, Türkiye’nin birçok meselesi hakkında yorumlar yaptı. ABD Dışişleri Bakanı’ndan çok ülkemizin “İçişleri Bakanı” gibiydi! (Gani Yıldız)
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|