Kongre partisinde yılan hikayesine dönen CHP il kongresinin tarihi nihayet belli oldu…

17 Temmuz 2011 Pazar, 08:31

Mustafa Özdal/Bursa Hakimiyet

Yılan hikayesine dönen CHP il kongresinin tarihi nihayet belli oldu…

Daha doğrusu, Erhan Sevimli başkanlığındaki geçici il yönetim kurulunun 7 Ağustos tarihinde olağanüstü il kongresini toplama talebini genel merkez onayladı.

Böylece kongre tartışmalarına son nokta kondu.

Kararı nasıl yorumlamalı?

Veya bugüne dek kongre yapmamak için ayak direten genel merkez, neden böyle bir dönüş yaptı?

Kanımca, olağanüstü kongre talebinin mahkemeye taşınması, genel merkezin tutumunda belirleyici oldu.

Nitekim hukukçular, mahkemeden kayyum heyetinin atanmasının kaçınılmaz olduğunu söylüyordu.

Bunu gören genel merkezin, kongre yapmaktan başka seçeneği de kalmıyordu…

İl kongresinin tarihinin netleşmesi, mahkemeye yapılan başvurunun da anlamını ortadan kaldırıyor.

Bu karar CHP için hayırlı olmuştur…

Nitekim parti, bir kez daha mahkeme kararının gölgesinde kongreye gidecekti…

Kongre tarihinin belli olmasıyla, adaylar da netleşmeye başlayacak.

Erhan Sevimli’nin aday olup olmayacağı hala soru işareti…

Ancak Sevimli’nin tutumu net…

Aday olmak için delegelerin yüzde 20 oranında imzasının gerektiğini hatırlatan Sevimli, “Bu kararı verecek olan ben değilim” diyerek, hem adaylığıyla ilgili kaygısını dile getiriyor hem de il başkanlığına açık kapı bırakıyor…

Adaylığını resmen açıklayan Sevil Pamirol dışında, Metin Çelik ve Gürhan Akdoğan’ın da aday olup olmayacağı kesinlik kazanmadı…

Ancak, kongre tarihine yaklaşık 20 gün var.

Ve o güne kadar net bir yorum yapmak için erken…


---------------



Yanıt


CHP genel merkezinin, 7 Ağustos’ta il kongresini toplama kararını onaylamasıyla, perde arkasında Gürhan Akdoğan’ın olduğu muhalefetin mahkeme başvurusu da önemini yitirdi.

Levent Yılmaz imzalı başvuru dilekçesinde kayyum heyetinde PM eski üyesi Ali Nihat Irkörücü de yer alıyordu.

Irkörücü’nün heyette yer almasıyla ilgili eleştirisel ifadeler kullanmıştım.

Yazıdan sonra arayan Irkörücü, yorumlarıma katılmadığını şu sözlerle ifade etti:

Ben, genel merkeze rağmen siyaset yapılmaz dedim hala da aynı düşünceyi savunuyorum. Ancak, ben mevcut genel merkezle hiç çalışmadım. Yönetimde olan genel merkezin uygulamalarını da hiçbir dönem benimsemedim. Bu yüzden kayyum heyetinde yer almayı kabul ettim.

Irkörücü’nün ikinci itiraz noktasıysa, Parti Meclisi üyesiyken, kayyum heyetine görev yaptırmamak için elinden geleni yaptığını hatırlatmam…

“Hayır, ben kayyum heyetine görev yaptırmamak için çaba göstermedim. Mahkeme tarafından atanan kayyum heyeti sadece partiyi kongreye götürmek için görevlendirilmişti. Ancak onlar, kendilerine gerekli olmayan evrakları da istediği için, biz bunu karşı çıktık. Bu konuyla ilgili bana acılan davadan da beraat ettim” diyen Irkörücü, hiçbir zaman çizgisini değiştirmediğini savundu.

Ne var ki bu konuda bazı hukukçular aynı noktada değil…

Kayyum heyetinin kongre kararı alması için öncelikle karar defterine ihtiyacı var…

Irkörücü’nün itiraz ettiği diğer konuysa tartışma götürür…