Salgın riski var mı? Yok mu?

05 Ekim 2011 Çarşamba, 07:52

Amacım, meseleyi, şu ahir ömrüme çöreklenen vesveseci yanımla ele almak değil.

Kat-iyyen değil!

Buna mukabil, ortada varsa pas geçilmemesi gereken bir durum...

Toplumcak anlayalım, bilelim.

Ne lazım geliyorsa yapalım.

Mevzu: Kentimizde mikrobik sebeplere dayalı bir ishal ama en çok da Dizanteri salgını riski olup olmadığı...

Kamu hastanelerinde çalışan yönetici ve doktorların basına bilgi vermeleri yasak.

Men edilmiş durumda oldukları için kimsenin ağzını bıçak açmıyor.

(İsimleri ben de kalmak kaydıyla) Özel hastanelerde çalışan doktorlar ise ishal vakalarındaki artışa ilişkin rahatlıkla bilgi verebiliyor.

Bu durumda peş peşe sorular şunlar:

Güzide kentimizde, mikrobik sebeplere dayalı ishal vakalarındaki artış oranı nedir?

Bilhassa çocukları etkilediği belirtilen, (Hoş bilirtilmesine de gerek yok bizatihi yaşanıyor!) ishal vakalarının sebebi nedir?

Bu vakaların kaçta kaçı Dizanteri’dir?

Bazı çocuk doktorları bu vakaların içme suyundan kaynaklandığı görüşünde hemfikir...

Kimine göre, bilhassa yağmurlu havalarda şehir içi dağıtım şebekelerine sızmalar oluyor.

İşte o sızan şeyler (!) de çoluğu çocuğu hasta ediyor.

Kimi teknik adamı göreyse, içme suyunda artık böyle bir sorun yok. (O eskidendi!)

Bu teze göre şebekelerimiz şıkır şıkır.

Sularımız da misler gibi. (Olunabiliyorsa şayet, müsterih olunması açısından belirtiyorum.)

O vakit, hastalığın müsebbibi (Kim bilir neyle sulanan) sebze ve meyveler mi?

Bunların adam akıllı yıkanmadan tüketilmesi sebebiyle mi yataklara düşüyor sabiler?..



***

Yeniden başa dönüyor ve ısrarla soruyoruz:

Kentimizde bir ishal ama daha da önemlisi Dizanteri salgını riski var mı?

Bir hafta içinde aynı sınıftan üç çocuk dizanteri teşhisiyle yataklara düşüyorsa...

İshal vakalarında, özel sektörde çalışan çocuk doktorlarının teyit etmekte beis görmediği gibi bir artış yaşanıyorsa...

Kamudakilerden çıt çıkmıyorsa...

Tüm aramalarımıza rağmen Sağlık Müdrürümüze ulaşıp sağlıklı bir bilgi almak nasip olamıyorsa... (Sayın Müdürüm, yatırımlarınızdan bahis açacağınız zaman size ulaşmak an meselesi iken... Böyle durumlarda görüşemiyor olmamız, nazarımda başlı başına bir teessür sebebidir. Bilginize...)

Vaziyeti nasıl yorumlamak gerekir?

İcabında yorum da şöyle dursun.

Varsa böyle bir potansiyel risk!!!

Halk sağlığı heder olmasın diyen neler yapılıyor?

Misal: Milli Eğitim ve dolayısıyla da okullar uyarıldı mı?

Çocuk hastaneleri böyle bir ihtimal karşısında hazırlıklı mı?

Vs, vs, vs...



***

Bu arada, aklıma takıldı.

Özel hastanelerde görev yapan doktorlar ishal vakalarıyla yoğun bir şekilde karşılaştıklarını söyler iken, kamudakilerin hiç ama hiç karşılaşmamış olması nasıl bir durumun tezahürü?..

Somali başta olmak üzere malum sebeplerle Afrika ülkelerinde yaygın olan bu tip bulaşıcı hastalıklar, bizim vatan sathına girdiği an itibarıyla cukkası nispeten daha sağlam olanlara mı dadanıyor?

Neden?..

Acil aydınlatılmamız umuduyla...

Hasseten selam eder, en kısa zamanda sağlıklı bir değerlendirme bekleriz

Kaynak : Özlem Buğday/OLAY