Yine mahkeme kapıları!

14 Temmuz 2011 Perşembe, 15:01

Kayhan KAYMAZ/Kent Gazetesi

Ve…



Kongre kararı bekleyen CHP İl Gençlik Kolu eski üyelerinden birisi, bu kararın çıkmadığını öğrendiği anda Siyasi Partiler Yasası’na aykırı olarak geçici kurulun görevinin uzatılmasını içine sindiremediğini belirtti.


Bunun üzerine hiç vakit yitirmedi ismi bizde saklı bir partili…


MYK’nın aldığı kararın anti demokratik olduğunu öne sürdü ve ikinci yasal olmayan atamanın Cumhuriyet Halk Partisi’ne yakışmadığını, yasaya aykırı olduğunu belirterek partisini mahkemeye verdi.


Yani, ne acı ki


CHP; yine mahkeme kapılarında!


Bir CHP’li milletvekili…


Hem de Bursa’dan TBMM’ye giden bir vekilin, milletvekili olmadan önce söylediği sözleri geldi aklıma…


TV kanallarında, gazetelerde çıktı sözleri…


Parti içindeki demokratik kanallar tıkalı. İvedilikle açılması gerekli! Bunun için seçildiğimde ilk işim tıkalı kanalların açılması için çalışmak olacak.


Ne oldu da bu söz unutuldu!


Seçilene kadar mıydı bu söz!


Öküz ölmüş, ortaklık bitmiş miydi?


Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu; başka partinin milletvekillerine, bakanlarına ve hatta Başbakan’a doğru olun, doğru konuşun diyordu.


Ve…


İddia ediyordu…


Ben ve partimizin milletvekilleri her zaman doğruları söyleyeceğiz ve doğruluktan şaşmayacağız!


Ne oldu Sayın Kılıçdaroğlu?


Partinizin Bursalı bir vekili, milletvekili olmadan önce verdiği sözü, vekil olduktan sonra neden yuttu?


Hani; nerede kaldı doğruluk?


Nasıl inanacak bu yurttaş size?


Önceki akşam bir TV programında seyrettim Sayın Kılıçdaroğlu’nu.


O kadar güzel konuşuyordu ki…


İşte bu ya dedim doğrular bunlar.


Dün MYK’dan çıkar karar sonrası, Sayın Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarının doğru olmadığını gördüm.


Demokrasiyi gururla anlatan, üyelerine, delegelerine çok güvendiğini belirten Kılıçdaroğlu’nun sözleri havada kalmıştı.


Yeni denen CHP; Bursa’da delegelerine güvenmediğini gösterdi.


CHP Genel Merkezi kendine yakın olmayan partilileri sevmediğini ortaya koydu.


AKP iktidarının; ülke insanını korkuttuğunu iddia eden CHP Genel Başkanı ve MYK üyeleri, kendi partililerine korku imparatorluğu vermeye başladığının farkında değil mi?


Demokrasi nerede kaldı?


Özgürlük, teşkilatçılık ve seçim sözleri yalan mıydı?


Bir de bu partinin yetkilileri; milletvekillerini, belediye başkanlarını ön seçimle belirleyecekti değil mi?


Öyle söz vermişlerdi dostlar?


Milletvekillerini, belediye başkanlarını ön seçimle belirlemeyi bırakın, il, ilçe başkan ve yöneticilerini dahi seçemiyor CHP.


Seçtirmiyor!


Güvenmiyor üyelerine, delegelerine bu partinin sözüm ona demokrasi savunucuları!


Atama ile görevlendiriyor.


Kendilerine yakın olanı atıyor, demokrasiyi, özgürlüğü ve seçilerek göreve gelmek isteyenleri dışlıyor CHP Genel Merkezi.


Üzülüyorum Sayın Erhan Sevimli’ye…


Kızıyorum Sayın Erhan Sevimli’ye.


Bırak güzel ağabey bırak il başkanlığını.


İlk atamayla geldiğinde eyvallah dedi bu partililer sana.


İkinci, üçüncü kez atanmak içine siniyor mu?


Siz değil misiniz? Demokrasiyi, ön seçimi savunan?


Cumhuriyeti, laikliği, demokrasiyi, özgürlüğü savunan partili; atama ile görev kabul etmez.


Arkadaşlarına, üyelerine, delegelerine saygısızlık demektir bu görevi kabul etmek ve sürdürmek.


Gerçek Cumhuriyet Halk Partili…


Üyelerine, delegelerine güvenen, teşkilatlarına her ortamda sahip çıkandır.


Size mi inanacak bu yurttaş MYK üyeleri?


Rahmetli Necmettin Erbakan’ın sözleri geliyor aklıma?


Haydi, oradan; haydi oradan sizi gidiler sizi!