|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
|
|
|
|
|
HABER |
|
‘Yemin ettim Pembe Köşk’e dokunmayacağım’
30 Eylül 2011 Cuma, 06:41
|
|
Yüksek rakımlı mevkilerdeki hayat, her zaman kamuoyunun ilgisini çeker. Ancak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve ailesinin özel yaşamı, herhalde Çankaya’nın internet, fotoğraf albümü ve twitter gibi modern iletişim kanallarıyla Köşk’teki gizem perdesini hafif aralamış olmasından olacak, ayrı bir merak konusu son dönemde.
İlginçtir; Hayrünnisa Gül 2007’den bu yana Türkiye’nin First Lady’si olarak her kritik fotoğraf karesinde var; ancak son 9 yılda neredeyse hiç konuşmadı, hiç röportaj vermedi. Bu yüzden Gül himayesinde Ordu’da düzenlenen “Konuşan Kitap” şenliği davetini tereddütsüz kabul ettim. Belki şansımız yaver gider, fotoğraflarda sadece gülümsemekle yetinen First Lady ile iki kelime konuşuruz diye düşündüm.
Oldu da. Ufak bir gazeteci grubu olarak Gül ile önce sanat ve okuma üzerine sohbete başladık. Edebiyatın duayen ismi Doğan Hızlan’ın “Kitap ismi söylerseniz bütün yazarlar size düşman olur” uyarısı üzerine edebiyat sohbetinin bu bölümü kısa sürdü. (Rövanş olarak gezinin kalan bölümünde Doğan Bey’e ziyadesiyle eziyet ettik). Ancak First Lady’nin Çankaya’da hayat ve sanatla ilişkisi konusunda daha sonra anlattığı detaylar, gazetecilik açısından uzun bir Ordu yolculuğuna değdi.
PEMBE KÖŞK YIKILIYOR
Pembe Köşk konusunda içim eriyor. Yıkılmak üzere. Ama restorasyona kalktığımızda yazılanlara o kadar içerledim ki. Neler söylediler! Para harcıyor dediler, Atatürk’ün çalışma masasına tuvalet yapıyor diye yanlış yazdılar. Bizi rencide ettiler, çok incittiler. İnsanın motivasyonu kırılıyor. Köşk yıkılmak üzere, içim de gidiyor ama yemin ettim dokunmayacağım.
MANDELA’NIN HAYATI
Çok okuyan biriyim. Başucumda hep kitap var. Ama en son ne okuduğumu sormayın çünkü yazar ismi vermem doğru olmaz. Dizi seyredecek vakit yok. Filmleri ise ancak uzun uçak gezilerinde izleyebiliyoruz. En son Cumhurbaşkanı ile “Invictus” filmini izledik. Mandela’nın hayatıyla ilgili ve iyiliğin her zaman kazandığını görüyorsunuz.
MATEM HAVASI
Bir anne nasıl çocuklarına bir şey olduğunda üzülürse biz de ülkedeki çocuklar için üzülüyoruz. Her şehit haberi evimizi matem evine dönüştürüyor. Allah artık sona erdirsin, annelerin yüreği yanmasın diye çabalıyoruz, dua ediyoruz. Ben oralardan hasta geliyorum. Terörün vicdanı yok. Bitmesi lazım. Türkiye çok enerji kaybediyor ne yazık ki.
KÜFLENDİ
2002’den beri bu işlerin içindeyiz. Köşk’teki tempo çok yoğun. Herkesten önce kalkarım, notlarıma bakarım, evraklarımı gözden geçiririm. Hatta Abdullah Bey’den erken kalkıyorum diye bana takılıyor. Yurt gezileri var, restorasyon çalışmaları, sanat eserlerinin tamiri, cumhurbaşkanlığı faaliyetleri, kurumsal kimlik çalışmaları... Örneğin bayrakların dikilmesi, armaların zemini, zarfların üzerindeki forsun aynı büyüklükte olması lazım. Halılarla bile bir ay uğraştık. Depolardaki çok değerli halılar küflenmişti. Günlerim depolarda geçti. Konuttaki resimlerden masa düzenine ve menülere kadar her şey emek istiyor.
MEZUNİYETE GİDEMEDİM
Oğlumun Standford’da mezuniyet töreni seçimden bir gün önceydi. Gidemedim. İnanın çok mütevazı yaşayan bir aileyiz. Benim için şurada önemli olan halkın içinde olabilmek, onların sevgisini görebilmek. Yoksa biz Çankaya’da olmuşuz çok önemli değil ki.
EMİNE HANIM’LA KÜS OLDUĞUMUZ HABERLERİNE GÜLÜYORUZ
Vermeyince mabut, neylesin Mahmut diyorum hep. Emine Hanım’la buluşmamız haber oldu. Oysa biz her zaman görüşüyoruz. Bizi ısrarla küs göstermek istiyorlar. Ne biz, ne eşlerimiz, ne çocuklarımız birbirimizden ayrılamayız. Biz eski arkadaşız. Her zaman bir araya geliriz. Bu haberlere gülüp geçiyoruz.
CUMHURBAŞKANI MENEMEN YAPTI
Yemek yapacak vakit yok. Köşk’te menü hazırlıyoruz ve tadımlar var. Yapmasam bile, yanlarında oluyorum. Aslında Kayseri yemekleri, Mardin yemekleri yaparım ama vakit yok. Cumhurbaşkanı şikâyet ediyor ama soralım bakalım yemek yapmamı mı ülkeye hizmet vermemi mi tercih eder? (Cumhurbaşkanı’nın yemek yapıp yapmadığı sorusuna) Geçen gün girdi salata yaptı, bir gün de menemen yaptı. Ama hiç vakit olmuyor.
AYVAZOVSKY’LER NEMDEN BÜYÜK HASAR GÖRMÜŞ
PEMBE KÖŞK’TE ATÖLYE KURDUK: Cumhurbaşkanlığı’nın depoları ve sanat eserlerini ortaya döktük. Ama içine girdik ve çıkamıyoruz. Bakımdan geçmesi gereken eşya çok var. Yılların ihmali var. Dolmabahçe ve Pembe Köşk’te küçük küçük atölyeler kurduk. Onları onarmaya çalışıyoruz.
ÖMER ULUÇ ALDIM: Modern resmi de klasik resmi de çok seviyorum. Klasikler Çankaya’da, modern resimler İstanbul’da. Koleksiyonu geliştiriyoruz. İsim vermeyeyim ama bizden sonra neler kattığımız bilinecek. Peyami Gürel’lerimiz var, Gencay Kasapçı var. Şu an hayatta olmayanlardan da çok var. Ferruh Paşa’yı çok severim. Kendimin yok ama devlete çok kazandırdım. Ömer Uluç aldım bir tane. Hiç yoktu Cumhurbaşkanlığı’nda. Burhan Doğançay’ı da yeni aldım. Beyefendi’nin makamında sergilenen tablolardan bunlar.
FİKRET MUALLA’NIN RESMİNE KAŞE VURULMUŞ: Arşivimizi elden geçirirken çok orijinal şeylere karşılaşıyoruz. Fikret Mualla 1934’te Ayvalık Ortaokulu’nda öğretmendi. Bir hikâyesi de var. (Sohbetteki Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Mustafa İsen) Öğretmen odasında Atatürk’ün resmine, izmarit fırlatmış. Atatürk’e yalvaran, af dileyen iki özür mektubu var, beni Almanya’ya gönderin diyor. “Bu ortamdan sıkılıyorum tekrar üreteyim.” İki de suluboya göndermiş. Bunları katlamışlar. Üzerine gün ve tarih yazılı kaşe vurmuşlar. Ama en azından korunmuş. (Gül devam ediyor) Yani Türk resim tarihine iki Fikret Mualla kazandırdık. Özel çerçeve tasarladım. Varağın rengine kadar günlerce uğraştık. Çerçeveye çok önem veriyorum. Cumhurbaşkanlığı’nda beş tane Fikret Mualla var.
AYVAZOVSKY’LER ÇOK HASAR GÖRMÜŞ: Resim koleksiyonundaki eserlerden bir kitap hazırlıyoruz. Ayvazovsky’ler, Gerome’lar var. Söylemek istemiyorum ama Pembe Köşk’teki havuzdaki rutubetten dolayı zarar görmüşler. Ancak bizde restorasyon çok başarılı değil, hatta bazen gerekli makineler bile yok. Yurtdışından uzmanlarla yazışıyoruz. Gerome için Fransa, Ayvazovski için Rusya’dan uzmanlar geldi. İngiltere Almanya, İtalya’dan görüş istedik. Çok zarar var. Yanlış bir şey yolmasın istemiyorum. Küçük bir müdahale büyük zarar verebilir. Dolmabahçe koruyucu restorasyon kullanıyor. Resme en az müdahaleyi, en doğru müdahale olarak kabul ediyor. Fakat daha iyi teknikler de var. İnsan yetiştirmeniz lazım.
|
|
Kaynak : Aslı Aydıntaşbaş /Milliyet |
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|