Şimdi anlatacağım fıkrayı yıllar önce, Milliyet Gazetesi’nde rahmetli Mahmut Baler’le yapılan bir röportajda okumuştum..
Fıkra aslında hayli edepsiz..
Ama çok şey anlatıyor..
Ne zaman çalıştığımız gazeteden kovulsak ya da gazete satılsa, yeni patron da bizi istemese, arkadaşlar bilirler, ben hep bu fıkrayı anlatırım veda muhabbetlerinde!
Şimdi mümkün mertebe edep ölçüleri dahilinde yazacağım bu fıkra ile hiç kimseyi ne ima ne de itham etmiyorum..
Fıkradaki kişi ve olaylar tamamen hayal ürünü olup, ülkemizde yaşanan hadiselerle hiç ama hiçbir ilgisi yoktur!
Çok yaşlı bir homoseksüel, papaza giderek demiş ki:
“Aziz peder, ben homoseksüelim.. Şimdiye kadar bu işi hep para karşılığında yaptım.. Ama bu işten kazandığım tek kuruşu bile kendim için harcamadım.. Tümünü hayır kurumlarına bağışladım.. Artık çok yaşlandım.. Ölümüm yakın.. Acaba çok mu günah işledim, merak ediyorum..”
Papaz, “Bir dakika evladım, kitaba bir bakıp geleyim..” demiş..
Papaz biraz sonra yaşlı homonun yanına gelerek neticeyi bildirmiş:
“Bak evladım.. Homoluk ve hele bunu para karşılığı yapmak, çok büyük günah! Ama bu işten kazandığın paraların tamamını hayır kurumlarına bağışlaman da, çok büyük sevap! Bu durumda kitap diyor ki; senin günahın sevabına denk geliyor, yediğin haltlar da, yanına kâr kalıyor!”
………….
Fıkramızı anlattıktan sonra, gelelim günümüzün şike meselesi dışındaki en önemli konusuna!
CHP’liler, memleketi onca zaman gerdikten sonra, dün yemin ettiler!
Milletçe rahatladık..
İlk yapılan açıklamada “Mutabakat sağlandı” dendi, milletçe çok sevindik!
Bu hesaba göre İsa Gök haklı çıkmış ve CHP, iktidar partisine diz çöktürmüştü!
Bravo valla!
Demek ki, varılan “mutabakat” gereği; Mustafa Balbay, Mehmet Haberal ve Engin Alan da, yarın hapishaneden çıkarılıp, yeminlerini edecekler ve de her şey normale dönecekti!
Tek problem Hatip Dicle ve içerideki diğer milletvekillerinin hâlâ hapiste olmasıydı!
Eh, o mesele de iki üç güne kadar çözülürdü!
Zaten Apo bey de onlara İmralı’dan “Gidin edin yemininizi” diye talimat vermişti, herhalde gelen emir gereği edeceklerdi!
Buraya kadar güzel..
Güzel de, ben bekledim ki, varılan “mutabakat” açıklansın!
Ve bütün zamanların en muazzam “mutabakatı” açıklandı!
Bunca muhabbetten, bunca gerginlikten sonra varılan “mutabakat” meğer şuymuş:
Meclis’in demokratik düzen içinde çalışması, sorunların TBMM’de giderilmesi ve gerekli anayasa değişikliklerinin yapılması!
Peki abi, zaten adına Meclis denilen kurum, 23 Nisan 1920’den beri bu işlerin yapılması için yok muydu?
Zaten Başbakan, “Anayasayı değiştireceğiz” diye seçim öncesi ve sonrası kendini yırtmıyor muydu?
Başbakan Erdoğan’ın, şimdiye kadar kimsenin akıl edemediği bu “mucize mutabakata” varılmasından önce söylediği ve biz muhalif görüşte olanları çok kızdıran bir laf vardı:
“Tükürdüklerini yalayacaklar!”
“Mutabakata” varılmasından ve CHP’nin yemin etmeye başlamasından sonra ne dedi Başbakan?
“Beklentimiz buydu, güzel oldu!”
Acaba ne demek istedi?
İçinden “Yalattık!” demiş midir?
Ne bileyim, ben gönül okuyamam ki?
E, hadi o zaman çok bilinen bir fıkrayı anlatalım şimdi..
Ağa atına binmiş, köyden kasabaya gidiyor..
Yanında da ırgatlardan biri yürüyor..
Ağa bir ara canı sıkılınca, ırgatla dalga geçmek için seslenmiş:
“Şu yerdeki manda bokunu yersen, bu güzel atı sana veririm”
Irgat, ağanın hiç tahmin etmediği şekilde manda bokunu yiyivermiş..
Herif ağa ya, sözünü tutması lazım elbet!
Attan inip, ırgata vermiş hayvanı..
Bu sefer ırgat ata binmiş, ağa yaya gidiyor..
Ağa bu manzarayı hazmedemiyor.. Kasabaya bu şekilde girseler, karizma fena halde çizilecek!
Irgata seslenmiş:
“Şu eşek bokunu görüyon mu len? Ben o boku yersem, atı bana geri verir misin?”
Irgat kasıla kasıla “Ye bakalım ağam” deyince, ağa bir güzel yalayıp yutmuş eşek bokunu ve tekrar beygire kurulmuş..
Irgat aşağıdan seslenmiş bir süre sonra:
“Yav ağam, madem at yeniden senin olacaktı, biz bu boku niye yedik?”
CHP bu yemini etti ve bırakın içeridekileri dışarı çıkartmayı, yemin sırası gelince, Balbay ile Haberal’ın isimlerinin okunmasını bile sağlayamadı!
CHP, resmen madara oldu!
CHP, bu işi beceremedi ve AKP’ye puan kazandırdı!
Şimdi ben merak ediyorum, kamuoyu araştırmaları başladı mı?
Yeminden sonra, CHP’nin oy durumu ne?
CHP beceremeyeceği bir işe kalkıştı ve beklendiği gibi beceremedi de!
Beceremeyeceğini bildiğim için de, bu yemin boykotuna soğuk bakıyordum!
Siz bakın şimdi, CHP içindeki geleneksel hizipler ve muhalefet nasıl hücuma geçecek!
Olan Balbay’ın oğluna ve kızına oldu!
Çocuklar, çok özledikleri babalarını kucaklayamadı!
Sizce CHP tükürdüğünü yaladı mı?
Eğer yaladıysa da, insan kendi tükürüğünden zarar görmez..
Üzülmesinler!
|